Danıştay Kararı 15. Daire 2016/1327 E. 2016/3938 K. 31.05.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/1327 E.  ,  2016/3938 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/1327
Karar No : 2016/3938

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti : tarafından Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Direksiyon Eğitimi Dersi Sınav Yönergesi’nin 6. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi uyarınca tesis edilen davacıya bir yıl süreyle direksiyon uygulama sınavlarında görev verilmemesine ilişkin 27.04.2015 tarih ve 4372278 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davada; … 8. İdare Mahkemesi’nce, söz konusu yönerge maddesinin sınav yürütme komisyonuna herhangi bir inceleme ve soruşturmaya gerek kalmaksızın yaptırım uygulama yetkisi verdiği, dava konusu işlemin ceza niteliğinde kabul edilmesi gerektiği, Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği’nde yönergeye dayanak olabilecek bir maddenin bulunmadığı, kanun ve yönetmelik ile öngörülmeyen bir yetkinin alt düzenleyici işlem ile cezaya esas alındığı, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi :Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “kararın bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, … 8. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 31/05/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X):
Davacıya Motorlu Taşıt Sürücü Kursu Direksiyon Uygulama Sınavında görev verilmeyeceğine dair tesis olunan dava konusu işlem, “cezalandırma” ve “caydırma” yönü ağır basan bir işlem niteliğinde olmayıp, idari tedbir niteliğinde bir işlemdir.
İdari tedbirler, idari yaptırımların idari cezalar dışında kalan kısmını içermekte olup, esas olarak, cezalandırmak, tedip etmek amacı yerine, kamu hizmetlerinin ve diğer idari faaliyetlerin aksamasını önlemek ve düzgün işlemesini sağlamak, ayrıca kamu düzeninin bozulmasını engellemek amaçlı olarak öngörülen idari yaptırımları ifade etmektedir. (Ali D. Ulusoy, 2013, İdari Yaptırımlar, 1. Bası, s.175)
Bu bağlamda, suç teşkil eden fiillerin ve bunlara verilecek cezaların kanunla belirlenmesi esas olmakla birlikte, idari cezalardan farklı olarak, idari tedbirlere, temel ceza hukuku ilkelerinden olan kanunilik ilkesinin tatbik edilmesi gerekmemektedir.
Bununla birlikte Özel Motorlu Taşıt Sürücü Kursu Direksiyon Eğitim Dersi Sınav Yönergesinin 6. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi ile idareye, direksiyon uygulama sınavında personel görevlendirip görevlendirmeme konusunda takdir yetkisi tanınmış ise de; bu yetkinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğu ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğu kuşkusuzdur.
Bakılan davada, İstanbul Valiliği Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursu Sınav Yürütme Kurulu’nca davacının da aralarında olduğu sınav komisyonunun 12.04.2015 tarihinde yaptıkları sınavdaaracın kaldırıma çarptığı, ayrıca; tek hamlede giriş yapılamadığı buna rağmen kursiyerin araçtan indirilmediği ve sınavın sonlandırılmadığı gerekçesiyle davacının bir daha direksiyon uygulama sınavlarında görev verilmemesi yolunda getirilen teklif doğrultusunda dava konusu işlem tesis edilmiş ise de, işlemin herhangi bir tutanak, bilgi, belge ile desteklenmediği, hukuken geçerli ve kabul edilebilir sebeplere dayalı olarak tesis edilmediği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Bu durumda, her ne kadar temyize konu edilen Mahkeme kararının, dava konusu işlemin ceza niteliğinde olduğu ve kanuni dayanağı bulunmadığı yolundaki gerekçesinde isabet görülmemiş ise de, idarece işlem tesis edilirken hukuken geçerli sebebe de dayanılmadığı yolundaki ek gerekçesi itibariyle hukuka uygun olan Mahkeme kararının gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanması gerektiği görüşüyle karara gerekçe yönünden katılmıyorum.