Danıştay Kararı 15. Daire 2016/10519 E. 2017/1903 K. 20.04.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/10519 E.  ,  2017/1903 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10519
Karar No : 2017/1903

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:….; K:…sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; Gümrük Kanunu’nun Geçici 6-1/a maddesi uyarınca 26/12/2015 tarihinde yapılan Gümrük Müşavirliği Sınavı B Kitapçığı 68. sorunun davalı idarece resen iptal edilmesine ilişkin işlem ile söz konusu sınav sonucunda davacının 63,51 puan alarak “başarısız” sayılmasına ilişkin işlemin ve bu sonuca karşı yapmış olduğu itirazın reddine ilişkin 22/02/2016 tarih ve 82858591 sayılı işlem ile sınav konuları haricinde sorulduğu iddia edilen B Kitapçığı 24, 25, 43, 52, 53, 54, 55, 56, 58, 60, 64, 71, 72, 73 ve 74. soruların hatalı olduğundan bahisle iptal edilmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
….. İdare Mahkemesince; sınav sonuçlarının Gümrük ve Ticaret Bakanlığına ait web sitesi aracılığıyla 19/01/2016 tarihinde ilan edildiği ve davacının kendi beyanına göre sınav sonucunu aynı tarihte yani 19/01/2016 tarihinde öğrendiği, bu sonuç üzerine davacının altmış gün içerisinde sınav sorularının ve başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açma hakkı bulunduğu gibi 2577 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca idareye başvurma ve davalı idarenin istemin reddine ilişkin cevabını öğrendiği tarihten itibaren, kalan dava açma süresi içerinde dava açma imkanının da olduğu, nitekim davacının da dava açma yoluna gitmeden, dava konusu işlemlerin iptali istemiyle 28/01/2016 tarihinde davalı idareye başvurduğu, başvurunun 22/02/2016 tarihli işlemle reddedildiği ve bu işlemin davacının kendi beyanına göre 29/02/2016 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davacının sınav sonucunu öğrendiği 19/01/2016 tarihinden itibaren dokuz (9) gün işleyen dava açma süresinin 28/01/2016 tarihli başvuruyla durduğu ve 29/02/2016 tarihinde tebellüğ edilen cevapla yeniden işlemeye başladığı ve en son 20/04/2016 tarihi mesai bitimine kadar dava açılması gerekirken, bu tarihten sonra açıldığı anlaşılan davada süre aşımı bulunduğu sonucuna varıldığından, süre aşımı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Anayasa’nın 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden itibaren başlayacağı hükmü ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay’da ve idare mahkemelerinde altmış gün olduğu; ikinci fıkrasında, bu sürenin, idari uyuşmazlıklarda yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren başlayacağı; dördüncü fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava açma süresinin, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı anılan Kanun’un 11. maddesinde ise ilgililerin idari dava açmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yani bir işlem yapılmasını üst makam, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde isteyebileceği; bu başvuru ile duran dava açma süresinin başvurunun reddi veya zımnen reddi üzerine yeniden ve kaldığı yerden işlemeye devam edeceği hükmü getirilmiştir.
2577 sayılı Kanun’un 7. maddesinde yer alan yazılı bildirim ifadesinden ilgililerin idari davaya konu edecekleri işlemden haberdar olmaları amaçlanmış olduğundan, yazılı bildirimin bulunmadığı hallerde dava açma süresinin, ilgililerin işlemden haberdar oldukları tarihten itibaren hesaplanması gerekmektedir.
Öte yandan, 07.10.2009 tarih ve 27369 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Gümrük Yönetmeliğinin “Sınav sonuçlarının duyurulması ve sonuçlara itiraz” başlıklı 571. maddesinin ikinci fıkrasında sınav sonucunun duyurulduğu tarihten itibaren on gün içinde Müsteşarlığa başvurularak sınav sonuçlarına itiraz edilebileceği hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 26/12/2015 tarihinde yapılan “Gümrük Müşavirliği Sınavı”na katıldığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığına ait web sitesinde 19/01/2016 tarihinde yayımlanan sınav sonucu ile “başarısız” olduğunu öğrendiği, 28/01/2016 tarihli dilekçe ile itiraz başvurusunda bulunduğu, bu talebin davalı idare tarafından 22/02/2016 tarih ve 82858591 sayılı işlem ile reddedildiği ve söz konusu işlemin davacıya 29/02/2016 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine 26/04/2016 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dilekçe davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda anılan mevzuat hükümleri çerçevesinde ilgililer, kişisel haklarını ihlal eden bir idari işlemi öğrendikleri tarihten itibaren altmış gün içinde dava açabilecekleri gibi, aynı süre içinde idareye 2577 sayılı Kanun’un 11. maddesi kapsamında itiraz başvurusunda bulunabilecekler, bu başvuruyla duran ve başvurunun reddi veya zımnen reddi halinde kaldığı yerden işlemeye devam eden süre içinde de idari dava açabileceklerdir.
Olayda, Gümrük Müşavirliği Sınav sonuçlarının Gümrük ve Ticaret Bakanlığına ait web sitesinde 19/01/2016 tarihinde yayımlandığı, sınav sonucunun ayrıca davacıya tebliğ edilmediği, davacının yukarıda anılan Gümrük Yönetmeliği hükümleri uyarınca 28/01/2016 tarihli dilekçe ile itirazda bulunduğu, davacının itirazda bulunduğu tarih itibariyle dava konusu işlemden haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden davalı idare tarafından tesis edilen 22/02/2016 tarih ve 82858591 sayılı işlemin davacıya 29/02/2016 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine 60 gün içinde 26/04/2016 tarihinde Mahkeme kayıtlarına giren dilekçe ile açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekmektedir.
Bu durumda dava konusu işlemin web sitesinde ilan edildiği tarih tebliğ tarihi alınmak suretiyle davanın süre aşımı yönünden reddine ilişkin Mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:….; K:….sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi