Danıştay Kararı 15. Daire 2016/10474 E. 2018/7754 K. 21.11.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/10474 E.  ,  2018/7754 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10474
Karar No : 2018/7754

Temyiz Edenler (Davacılar) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : … Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyize konu idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacıların, ikamet ettiği … İli, … İlçesi, … Köyü’nden terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle mal varlığına ulaşamaması, taşınır ve taşınmaz mallarının zarara uğraması nedeniyle uğradığı ileri sürülen zararların tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvurunun kısmen kabul edilerek…-TL ödenmesine ilişkin 1 No.’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; davacılar murisi lehine verilen muvafakatnamenin … tarihinde verildiği ve muvafakatnameye konu taşınmazlar yönünden, muvafakat veren murisin kardeşinin adına son müracaat tarihi olan … tarihine kadar yapılmış bir müracaatının olmadığı dikkate alındığında, son müracaat tarihi olan … tarihinden çok sonra verilen muvafakatnamenin sona ermiş olan başvuru süresini ihya etmeyeceği, muvafakatnameye konu taşınmazların zarar tespitinde göz önünde bulundurulmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacı tarafından zarar hesaplamasında yanlış kat sayılar uygulandığı ve yanan bağ kütüklerinin hesaplamaya dahil edilmediği ileri sürülmüş ise de, davacının malvarlığı zararının tespiti amacıyla Komisyon tarafından yapılan keşfin gün, yer ve saatinin başvuru sahibine ve/veya vekiline 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun şekilde yazılı olarak tebliğ edildiği, ayrıca davacı ve vekili tarafından da keşfin usulüne uygun yapılmadığı yönünde herhangi bir itirazlarının bulunmadığı, dosyada mevcut bilirkişi raporları ile keşif ve tespit tutanağı esas alınarak belirlenen tazminat miktarında eksiklik olduğundan söz edilemeyeceği gibi davacılara ödenmesi gereken tazminat miktarına yönelik işlemin … tarihli olduğu ve güncel katsayılar kullanılarak zarar tespitinin yapıldığı hususu göz önünde bulundurulduğunda, güncel veriler kullanılarak hesaplanan tazminat miktarına başvuru tarihi itibariyle yasal faiz işletilmesi olanağı da bulunmadığı, bu nedenle davacının başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacılar tarafından, adı geçen Mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkındaki Kanunun ‘amaç’ başlıklı 1. maddesinde: ‘’Bu Kanunun amacı, terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddî zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir.’’ hükmüne, ‘kapsam’ başlıklı 2. maddesinde; ‘’Bu Kanun, 3713 sayılı Kanunun 1 inci, 3 üncü, 4 üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararlarının sulhen karşılanması hakkındaki esas ve usullere ilişkin hükümleri kapsar.’’ hükmüne, 5. maddesinde; zarar görenin veya mirasçılarının başvurusu halinde bu Kanun kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığını tespit etmek, Kamu kurum ve kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca uygulanmış projelerin, zararın giderilmesine katkıları; zarar görenin değerlendirebileceği enkaz ve diğer yararlar; sigorta şirketlerince veya ilgili mevzuata göre kamu kurum ve kuruluşları ile sosyal güvenlik kuruluşlarınca ödenen tazminatlar, tedavi ve cenaze giderleri ile Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan yapılan yardımların zarar miktarından mahsup edilmesi suretiyle belirlenen ve 9 uncu veya 10 uncu maddelere göre yapılan nakdî veya aynî ödeme miktarını içeren sulhname tasarılarını hazırlamak, sulhname tasarısının kabul edilmemesi veya 12 nci maddenin ikinci fıkrasına göre kabul edilmemiş sayılması hâllerinde bir uyuşmazlık tutanağı düzenleyerek bir örneğini ilgiliye tebliğ etmek (…), başvuranın, bu Kanun kapsamına giren bir zararının bulunmadığının tespit edilmesi hâlinde, buna ilişkin karar tutanağı düzenleyerek bir örneğini ilgiliye tebliğ etmek (…) komisyonun görevleri arasında sayılmış, yine aynı Kanun’un 8.maddesinde; ‘’7 nci maddede belirtilen zararlar, zarar görenin beyanı, adlî, idarî ve askerî mercilerdeki bilgi ve belgeler göz önünde tutularak olayın oluş şekli ve zarar görenin aldığı tedbirlere göre, zarar görenin varsa kusur veya ihmalinin de gözönünde bulundurulması suretiyle, hakkaniyete ve günün ekonomik koşullarına uygun biçimde komisyon tarafından doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile belirlenir. Taşınmaza ilişkin zarar tespitinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11 inci maddesinde belirtilen kıymet takdiri esasları kıyasen uygulanır’’ hükmü yer almıştır.
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesinde; zarar görenin veya mirasçılarının veya yetkili temsilcilerinin başvurusu halinde bu Yönetmelik kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığını tespit etme görevi olan Komisyon’un gerek görmesi halinde keşif yapabileceği, komisyon başkanının, belirlemiş olduğu keşif yeri ile gün ve saatini komisyon üyeleri ve/veya bilirkişi ile başvuru sahibine veya yetkili temsilcisine yazılı olarak bildireceği, başvuru sahibinin kendisi, veli veya vasisi veya yetkili temsilcisi ve varsa şahitlerinin keşif mahallinde hazır bulunacakları, muhtar veya o yer mahallinden iki kişinin de keşifte hazır bulunmasının temin edileceği, başvuru sahibi veya yetkili temsilcisinin keşif esnasında hazır bulunmaması halinde durumun tutanakta belirtileceği hüküm altına alınmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacılar murisi tarafından, ikamet ettiği … İli, … İlçesi, … Köyü’nden terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından bahisle mal varlığına ulaşamaması, taşınır ve taşınmaz mallarının zarara uğraması nedeniyle uğradığı ileri sürülen zararların tazmini istemiyle 5233 sayılı Kanun uyarınca yapılan başvuru sonucu 1 No.’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun … tarih ve … sayılı işlemiyle…-TL ödenmesine karar verildiği, sulhname tasarısının süresinde imzalanmaması üzerine uyuşmazlık tutanağı düzenlendiği, davacılar murisinin, kardeşi ‘a ait arazileri kullandığı, bu araziler için de kendi dosyası üzerinden talepte bulunduğu ancak kadastro sırasında bu taşınmazların kardeşi adına kaydedildiği, davacının kardeşinin Komisyona herhangi bir başvurusu olmadığı, davacının kardeşinin … tarih ve … yevmiye numaralı muvafakatname ile … Noterliği’nde davacı lehine muvafakatname verdiği, buna rağmen söz konusu taşınmazların Zarar Tespit Komisyonunca değerlendirilip tespit yapılmadığı, zarar tespitinde tapu kayıtlarının esas alındığı, Komisyon tarafından eksik hesaplama yapıldığı, belirlenen zarar miktarına başvuru tarihi itibariyle faiz işletilmediği, manevi tazminat verilmediği, işlemin hukuka aykırı olduğu iddialarıyla söz konusu işlemin iptali için görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davacılar murisi tarafından … tarihinde kayda giren dilekçe ile … Köyü’nden terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığından mal varlığına ulaşamaması, taşınır ve taşınmaz mallarının zarara uğraması nedeniyle …-TL maddi, …-TL manevi zararın tazmini istemiyle Komisyona başvurulduğu, davacılar murisinin kardeşi tarafından Komisyona sunulan … tarihli dilekçe ile başvuru sırasında köyde kadastronun yapılmadığı, aile adına abisi adına başvurulduğu, arazilerin bir kısmının kadastro sırasında kendi adına tescil edildiği ve tapuların kendi adına çıktığı, ancak kendine ait bir başvurusu olmadığı, … tarih ve … yevmiye numaralı muvafakatname ile … Noterliği’nde abisi lehine muvafakatname verdiği belirtilerek adına kayıtlı taşınmazların abisi ‘…un başvuru dosyasına dahil edilmesi talebinde bulunduğu, Komisyon tarafından 10-12/03/2015 tarihlerinde usulüne uygun keşif yapıldığı, 22/05/2015 tarihli ziraat bilirkişi raporunda güncel değerler kullanılarak 8 yıl için …-TL zarar tespitinde bulunulduğu, kadastro bilirkişi raporunda ise davacılar murisi lehine muvafakat veren kardeşi ‘un taşınmazları hesaplanmadan 10.488 metrekare arazi olduğu tespitinin yapıldığı, keşif değerlendirme ve sonuç raporunda Köyün …-… yılları arasında boş kaldığı belirtilerek …TL zarar tespitinde bulunulduğu ve… tarih ve … sayılı 1 No.’lu Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı işlemi ile …TL ödenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Bakılan davada, 1 No.’lu Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı işleminin… tarihli olduğu, söz konusu muvafakatnamenin ise … tarihli olup Komisyona …. tarihli dilekçe ile sunulduğu anlaşıldığından, muvafakatname son başvuru tarihi olan 30/05/2008 tarihinden sonra düzenlenmiş olsa dahi Komisyon tarafından, işlem tarihinden önce verilen muvafakatnamenin değerlendirilerek, muvafakatname veren bu Kanun kapsamında ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmak suretiyle mükerrer ödemeye mahal verilmeden zararların tespit edilmesi gerekmektedir.
Bu durumda söz konusu muvafakatname dikkate alınarak, mükerrer ödemeye mahal vermeden davacının, 5233 sayılı Kanun kapsamında uğradığı zararın hesaplanarak karşılanması gerekirken, davacının başvurusunun kısmen reddine ilişkin işlemde hukuka uyarlık ve ve davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.