Danıştay Kararı 15. Daire 2016/103 E. 2017/4145 K. 22.06.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/103 E.  ,  2017/4145 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/103
Karar No : 2017/4145

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili : Av.
Müdahil (Davalı Yanında) :
Vekili : Av.
Karşı Taraf (Davacılar) : 1- 2-
2-
Vekilleri : Av.
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin…tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi:
Düşüncesi : Mahkeme kararının faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, davalı idare yanında davaya müdahale talebinde bulunan ebe ….’ın davalı idare yanında müdahale istemi kabul edilerek, dosyanın tekemmül ettiği görülmüş olmakla, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; ……. Devlet Hastanesinde davacı ‘ın yapılan ameliyatı sonrasında uygulanan enjeksiyondan dolayı siyatik sinir hasarı nedeniyle düşük ayak hasarı meydana gelmesinde enjeksiyonu uygulayan davalı idare memurunun kusurunun bulunduğundan bahisle, meydana gelen maddi ve manevi zararların karşılığı olarak için 100.576,25 TL maddi, 20.000,00 TL manevi, için 15.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi, için 6.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi, R…. için 6.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL maddi olmak üzere toplam (ıslah edilerek arttırılan ) 103.576,35 TL maddi, 47.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren uygulanacak yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesince; davacı ‘ın, 20/09/2006 tarihinde ……… Devlet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisinde tedavisi devam ederken gece Ebe Ş…..tarafından Dikloran İM enjeksiyonunun uygulandığı, 22/09/2006 tarihinde enjeksiyona bağlı siyatik hasarı nedeniyle sağ ayağında güçsüzlük ve uyuşma şikayeti üzerine. 22/09/2006 tarihinde yapılan nöroloji konsültasyonunda, enjeksiyona bağlı siyatik sinir hasarı tanısı ile gerekli tedaviye başlandığı, şikayetlerinin aldığı tedaviler neticesinde geçmemesi üzerine adli yargıda hekim ebe aleyhine ceza davası ve idari yargıda tazminat davasının açıldığı, …. Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 17/04/208 tarihli raporu , Yüksek Sağlık Şurasının 2012/121 esas ve 13233 karar sayılı kararı birlikte değerlendirilmekle ve Nöroloji Uzmanı ….’nun beyanına itibar edilerek ebenin görevinden beklenen özen ve intizamı göstermeden kalçadan geçen sinir dokularına yakın bölgeden enjeksiyonla tatbik ettiği dikloren ampul neticesinde enjeksiyon yapılan bölgeye yakın sinirlerde hasara sebebiyet vererek kişinin sağ ayağında düşük ayak komplikasyonu gelişmesine sebebiyet verdiği, davacı ‘ın işgücü kaybı oranının %35,2 olduğunun belirtildiği, davacı ‘ın bacağında meydana gelen hasarın enjeksiyonun doğru yerden yapılmamasından kaynaklandığı, dolayısıyla meydana gelen zararda davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu sonucuna varılarak, ‘ın oluşan işgücü kaybı nedeniyle uğradığı zararın tespiti amacıyla hesap bilirkişisine yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda davacının %35.2 oranındaki işgücü kaybına göre maddi zararının toplam 100.576,25 TL olduğu ve davacı tarafından dava ıslah edilerek bu miktarın talep edildiği de dikkate alındığında, davacı ‘ın 100.576,25 TL maddi tazminat isteminin kabulü gerektiği, ‘ın tedavisi sürecinde davacı tarafından yapıldığı anlaşılan yol masraflarından ve protez giderinden oluşan toplam 188,50 TL’nin ödenmesi isteminin kabulüne fazlaya ilişkin kısmının reddine, davacının davalı idare hastanesinde yapılan ameliyatı sırasında meydana gelen zararın gelecekte davacının hayatına bırakacağı etkiler göz önünde bulundurulduğunda, bu durum karşısında davacıların duyacağı elemin karşılığı olarak talep edilen toplam 47.000,00 TL manevi tazminat istemlerinin tamamının kabulüne karar verilmiş olup, hükmedilen tazminat miktarına görevsiz yargı yerinde davanın açıldığı tarih olan 11/01/2007 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Davalı idare ve müdahil tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyiz edilen Mahkeme kararının, faizin başlangıç tarihine ilişkin kısım dışındaki kısımlarında hukuk ve usule aykırı bir yön bulunmadığından, davalı idare tarafından bu kısma yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Mahkeme kararının hükmolunan tazminat miktarına yürütülecek faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmının incelenmesine gelince;
Dosyanın incelenmesinden, yaptırılan bilirkişi hesaplaması sonucu 100.576,25-TL olarak belirlenmiş olup, davacı tarafından 15.04.2015 tarihinde verilen ıslah dilekçesi ile 21.11.2013 tarihli dava dilekçesi ile istenilen 1.000,00-TL maddi tazminat bu miktar oranında arttırılmıştır. Mahkemenin faizin başlangıç tarihi olarak ıslah edilen miktar açısından talebi ayırmadan toplam tutara adli yargıda davanın açıldığı tarih olan 11.01.2007 tarihini baz aldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta dava açılırken istenilen 1.000,00-TL’lik miktara faizin başlangıç tarihi olarak adli yargıda davanın açıldığı tarih olan 11.01.2007 tarihinin esas alınması, ıslah yoluyla arttırılan 99.576,25-TL’lik kısmına ise faizin başlangıç tarihi olarak 15.04.2015 tarihli ıslah dilekçesinin davalı idareye tebliğ edildiği tarih olan 13.07.2015 tarihinin esas alınması Dairemizin yerleşik içtihatları gereğidir.
Bu durumda, İdare Mahkemesi kararının faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının davalı idarenin temyiz isteminin kısmen kabulü ile faizin başlangıç tarihine ilişkin kısmının BOZULMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, davalı idarenin temyiz isteminin kısmen reddi ile Mahkeme kararının diğer kısımlarının ONANMASINA, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.