Danıştay Kararı 15. Daire 2016/10202 E. 2018/7685 K. 20.11.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2016/10202 E.  ,  2018/7685 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/10202
Karar No : 2018/7685

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki bilgi ve belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının 04.12.1985 tarihinde … İli, … İlçesi, … Köyü’nde askeri birliğe yardım ederken el bombası fünyesinin elinde patlaması sonucu sakatlanması nedeniyle 08.01.2014 tarihli dilekçe ile 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında aylık bağlanması talebiyle yapılan başvurunun, ilgili kanun düzenlemesi gereği 19.07.1987 tarihinden önce gerçekleşen zararların karşılanamayacağından bahisle reddine ilişkin 09.06.2014 tarih ve SV.003.037 sayılı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Primsiz Aylıklar Daire Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanuna 04.07.2012 tarihinde 6353 sayılı Kanun’un 81. maddesiyle eklenen geçici 5.maddesi hükmü ile 04.07.2012 tarihinden önce meydana gelen terör olayları sebebiyle malul olanların müracaatları halinde; ek 1’inci maddede belirtilen koşulları taşımaları kaydıyla aynı maddede belirtilen usul ve esaslar ile aylık miktarları üzerinden ve geçici 5. maddenin yayımı tarihini takip eden ay başından itibaren 5510 sayılı Kanun’da belirtilen usul ve esaslara göre aylığa hak kazanacakları düzenlenmiş olup yukarıda hükmüne yer verilen Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesinde olduğu gibi 19.7.1987 tarihinden önce gerçekleşen zararların karşılanmayacağı yönünde bir düzenlemeye yer verilmediği; davacının başvurusu hakkında 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanuna 04.07.2012 tarihinde 6353 sayılı Kanunun 81. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesi hükmüne istinaden işlem tesis edilmesi gerekirken sözkonusu geçici 5. maddenin yürürlük tarihinden önceki yönetmelik hükmüne istinaden 19.7.1987 tarihinden sonra gerçekleşen zararların karşılanacağı, davacının 04.12.1985 tarihinde meydana gelen olay sonucunda yaralandığından 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamına girmediği gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı tarafından anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun Geçici 1. maddesinde: ” Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde ilgili valilik ve kaymakamlıklara başvurmaları hâlinde, 19.7.1987 tarihi ile bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasında işlenen 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 1 inci, 3 üncü ve 4 üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya anılan tarihler arasında terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararları hakkında da bu Kanun hükümleri uygulanır.” hükmü ile aynı kanunun Ek 1 maddesinde: “(9.500) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarın, çalışma gücü kaybı; a) Yüzde kırktan daha aşağı olanlar hariç olmak kaydıyla, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen malullerin kendilerine yüzde altmışı tutarında, b) 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen malullerin kendilerine yüzde sekseni tutarında, c) 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen malullerin kendilerine tamamı tutarında, ç) 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilenlerin 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 34 üncü maddesi uyarınca belirlenecek hak sahiplerine ise tamamı üzerinden yapılacak paylaştırma tutarında, aylık bağlanır. Sosyal Güvenlik Kurumunca ödenen bu aylıklar her yıl sonunda faturası karşılığında Maliye Bakanlığından tahsil edilir. Ancak, ölenlerin anne ve babasına aylık bağlanmasında, 5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartları aranmaz. Çalışma gücü kayıpları nedeniyle bu maddeye göre aylık bağlanmasına hak kazanmakla birlikte aylık bağlanmamış olanlardan veya bu maddeye göre aylık almakta iken vefat edenlerin önceden tespit edilmiş malullük oranlarına göre hak kazanabilecekleri ya da almakta oldukları aylıklar, 5510 sayılı Kanunun 34 üncü maddesi uyarınca belirlenecek hak sahiplerine birinci fıkranın (ç) bendine göre intikal ettirilir. Bu madde kapsamına girenlerin ilgili valiliğe müracaatı üzerine valilik tarafından tanzim edilecek aylık bağlanmaya ilişkin belgeler Sosyal Güvenlik Kurumuna gönderilir. Terör örgütleri tarafından öldürülen veya yaralanan ya da güvenlik kuvvetleri tarafından etkisiz hale getirilen veya yaralanan terör örgütü mensupları ile bunların birinci fıkraya göre belirlenecek yakınlarına ve terör suçlarından dolayı hüküm giyenlere, bu madde kapsamında aylık bağlanmaz. Bu Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendindeki suçlar sebebiyle herhangi bir hüküm giymeden önce bu madde hükümlerine göre aylık bağlanmış olanların aylıkları hükmün kesinleştiği tarihten itibaren kesilir. Haksız ödenen tutarlar ilgililerden tahsil olunur.” hükmü ile aynı kanunun Geçici 5. maddesinde: “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce meydana gelen terör olayları sebebiyle malul olanların kendilerinin, hayatını kaybedenlerin ise hak sahibi yakınlarının müracaatları halinde; ek 1 inci maddede belirtilen koşulları taşımaları kaydıyla aynı maddede belirtilen usul ve esaslar ile aylık miktarları üzerinden ve bu maddenin yayımı tarihini takip eden ay başından itibaren 5510 sayılı Kanunda belirtilen usul ve esaslara göre aylığa hak kazanırlar. Ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem için herhangi bir ödeme yapılmaz.” hükümlerine yer verilmiştir. Ayrıca 20.10.2004 tarih ve 25619 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesinin 5. fıkrasında; “Kanunun yürürlüğe girdiği 27/7/2004 tarihinden itibaren bir yıl içinde başvurmaları halinde, 19/7/1987 tarihi ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasında işlenen ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun l inci, 3 üncü ve 4 üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya anılan tarihler arasında terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddi zararlar hakkında da bu Yönetmelik hükümleri uygulanır. Bu fıkraya göre yapılan başvurular, başvuru tarihinden itibaren iki yıl içinde sonuçlandırılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 04.12.1985 tarihinde askeri birliğe yardım ederken evinde düşürülen el bombası fünyesinin patlaması sonucu sakatlanması nedeniyle 5233 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanması talebinin davalı idare tarafından aylık bağlanmasına ilişkin olayın ilgili yönetmeliğin 8. maddesi gereği 19.7.1987 tarihinden önce meydana gelen bir olay olması sebebiyle kanun kapsamında bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmesi üzerine işbu incelemekte olduğumuz davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda belirtilen maddeler kapsamında 5233 sayılı Kanun’un Geçici 1. maddesi ve ilgili Yönetmeliğin 8. madde 5. fıkra hükümleri ile kanunun uygulama süresinin belirlendiği; 4/7/2012 tarihinde Ek 1 madde ve Geçici 5. madde ile getirilen aylık bağlanması hususu incelendiğinde; ilgili kanunun sistematiği, söz konusu maddelerin Geçici 1. madde hükmünü aylık bağlanması hususunda ortadan kaldıracak ayrıca yeni ve açık bir düzenleme getirmediği ve ilgili düzenlemelerden aylığın belirlenmesi usulünde aynı kanunun 9. maddesi hükmüne atıf yaptığı da göz önünde tutularak 5233 sayılı Kanunun ve ilgili yönetmeliğin uygulama süresinin aylık bağlanması hususunda da geçerli olduğu görülmüştür.
Bu halde; davacının talebine dayanak yaptığı olayın 19.07.1987 tarihinden önce meydana geldiği görüldüğünden, talebin reddine ilişkin idare işleminde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. İdare Mahkemesi tarafından dava konusu olayın 5233 sayılı Kanunu’nun Geçici 1. maddesi hükmüne göre kanun kapsamında bulunmadığından talebin reddi yolunda karar verilmesi gerekirken dava konusu işlemin iptali yolunda karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K: … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.