Danıştay Kararı 15. Daire 2015/9987 E. 2015/9042 K. 22.12.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/9987 E.  ,  2015/9042 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/9987
Karar No : 2015/9042

Davacı ve Yürütmenin
Durdurulmasını İsteyen :
Vekili :
Davalılar : 1- Türk Eczacıları Birliği

İstemin Özeti : Davalı idareler arasında 01.02.2012 tarihinde imzalanan Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün 5.3.5.maddesi ve bu madde uyarınca 4.612,80 TL cezai şart uygulanması ile eczacının yazılı uyarılması işleminin; Protokolün 4.3.6.maddesi ve bu madde uyarınca 355,38 TL. Kurum zararının eczacıdan tahsil edileceğine ilişkin işlemin iptali ve yürütmesinin durdurulması istenilmektedir.
Düşüncesi : 2577 sayılı Kanun’un 5.maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14/3. maddesinde, dilekçelerin, aynı Kanunun 5. maddesine uygun olup olmadığı yönünden inceleneceği belirtilmiş; “Aynı Dilekçe ile Dava Açılabilecek Haller” başlığını taşıyan 5. maddesinde, her bir idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılacağı, ancak aralarında maddi ya da hukuki yönden bağlılık ya da sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçeyle de dava açılabileceği kurala bağlanmış; 15/1-d maddesinde de, dilekçenin 5. maddeye uygun olmadığının tespiti halinde, yeniden dava açılmak üzere dilekçenin reddine karar verileceği hükmü yer almıştır.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24. maddesinde ise, kamu kurum ve kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlerin iptali istemiyle açılacak davalarda, ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’ın görevli olduğu kurala bağlanmıştır.
5510 sayılı Genel Sağlık Sigortası ve Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 73. maddesinin 1. fıkrasında, “Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi suretiyle sağlanır.” kuralına yer verilmiştir.
6643 sayılı Türk Eczacıları Birliği Kanunu’nun 39/j maddesinde Birliğin temsilcisi olan Merkez Heyetinin, eczanelerden sağlık hizmeti satın alacak bütün kamu ve özel kurum ve kuruluşlarla anlaşmalar yapmak, imzalanan protokole uygun tip sözleşmeleri bastırmak ve belirleyeceği bedel karşılığı eczanelere dağıtma görevi bulunduğu belirtilmiştir.
Sözü edilen Yasa hükümlerine göre, eczanelerin birer sağlık hizmeti sunucusu olduğu, davalı Kurumun eczaneler ve diğer sağlık hizmeti sunucuları ile sözleşme yapmak veya protokol yapmak suretiyle sağlık hizmeti satın aldığı ve dava konusu protokolün kapsamında bulunan kişilerin sağlık hizmetlerinin karşılandığı anlaşılmaktadır. 6643 sayılı Yasanın verdiği yetki ile hareket eden Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti ile Sosyal Güvenlik Kurumu arasında her iki tarafın tabi olduğu mevzuat hükümlerine uygun olarak 01.02.2012 tarihinde imzalanan bir protokol düzenlenmiştir. İmzalanan protokol ile Sağlık Uygulama Tebliğinin (1.2) numaralı maddesinde belirtilen kişileri kapsamak üzere serbest eczanelerden temin edilecek ilaçlar ve provizyon sisteminde yer alan tıbbi malzemelerin teminine ilişkin olarak ile eczaneler arasında yapılacak sözleşmeler için uygulanacak usul ve esaslar ile karşılıklı hak ve yükümlülükler düzenlenmiştir.
Serbest eczaneler, kendi istekleri ile, davalılardan Başkanlığının sigortalılarına, ücretini daha sonra Kurumdan tahsil etmek şartı ile ilaç satışına aracılık etmesi için bağlı oldukları meslek örgütü Türk Eczacıları Birliği ile yapılmış olan ve ekinde tip sözleşme içeren protokol kurallarına ve sözleşme hükümlerine uymayı Kurumla karşılıklı sözleşme imzalayarak kabul edebileceklerdir.
İdare kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi amacıyla ve kamusal nitelikte üstün hak ve yetkilere dayanarak “idari sözleşmeler” yapabildiği gibi genel ehliyetini kullanarak sözleşme serbestisi ve tarafların eşitliğini gözeterek özel hukuk sözleşmeleri de yapabilir. İdari sözleşmelerde, idarenin sözleşmenin konularını ve koşullarını belirlemesi asıl olup, özel hukuk sözleşmelerinde ise taraflar karşılıklı ve birbirine uygun serbest irade beyanlarıyla belirlenen konularda kendilerini hukuken bağlamaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının … İlinde … Eczanesinin sahip ve mesul müdürü olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türk Eczacıları Birliği arasında 01.02.2012 tarihinde imzalanan Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol kapsamında ile sözleşme imzaladığı, … İl Sağlık Müdürlüğü’nün 14.05.2015 tarihli eczane denetiminde, Sosyal Güvenlik Kurumuna fatura edilmesine karşın hastalara veya yakınlarına reçete tarihi/ilaç alım tarihi itibariyle 60 gün geçtiği halde teslim edilmeyen ilaçlar olduğunun tespit edilmesi üzerine, anılan Protokolün 5.3.5.maddesinin “Hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde ilaç bedelinin 5 (beş) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır.” hükmü uyarınca, davacı eczacıya 4.612,80 TL.cezai şartın tebliğ tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili ve yazılı olarak uyarılmasının uygun görüldüğü; ayrıca söz konusu Protokolün 4.3.6.maddesinin “Protokolün (5.3) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedelleri ödenmez. Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacının Kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde, genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmü uyarınca reçetelerin toplam tutarı olan 355,38 TL.nin de ödendiği tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacıdan tahsil edileceğinin uygun görüldüğünün, … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 17.11.2015 tarih ve 8.271.276 sayılı işlemi ile tebliğ edilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, uyuşmazlığın, hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti üzerine ilaç bedelinin 5 (beş) katı tutarında 4.612,80 TL.cezai şartın uygulanmasına, eczacının yazılı uyarılmasına ve 355,38 TL.nin ödendiği tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacıdan tahsil edileceğine ilişkin … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 17.11.2015 tarih ve 8.271.276 sayılı işlemin iptaline ilişkin kısmı, davacı ile davalı idare arasında imzalanan sözleşme, kamu hukuku kuralları çerçevesinde yapılan ve idarenin tek yanlı üstün hak ve yetkilerini içeren idari sözleşme niteliğinde olmayıp özel hukuk kurallarına göre tarafların serbest iradesine dayalı yapılmış sözleşmenin uygulanmasından doğduğundan, uyuşmazlığın anılan sözleşme hükümleri ve özel hukuk kuralları uyarınca görüm ve çözümü adli yargının görev alanına girmektedir. Sözü edilen Protokolün 5.3.5. ve 4.3.6.maddelerinin iptali istemine ilişkin kısmı ise, Danıştayın görevinde bulunmaktadır.
Dolayısıyla, adli ve idari yargı olmak üzere iki ayrı yargı düzeninde görülmesi gereken, bu nedenle yargı düzenleri yönünden aralarında hukuki birlik bulunmayan iki ayrı işleme karşı tek dilekçeyle açılan bu davanın tamamının Danıştay’da görülmesine olanak bulunmamakta olup; her iki işleme karşı ayrı yargı düzenlerinde ayrı dilekçelerle dava açılması gerekmektedir.
Bu nedenle, dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun’un 5. maddesine uygun düzenlenmediği sonucuna ulaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-d maddesi uyarınca bu kararın tebliğinden itibaren otuz gün içinde 5. maddeye uygun şekilde, yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alınarak ayrı ayrı dilekçelerle dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, 2577 sayılı Kanun’un 15/5. maddesi hükmüne göre dilekçenin reddi üzerine yeniden verilen dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceği hususunun, davacıya duyurulmasına, dava dilekçesi örneği ile eklerinin ve bu dava açılırken yatırılan toplam 103,20-TL karar harcı ve yürütmenin durdurulması harcı ile artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine 22/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.