Danıştay Kararı 15. Daire 2015/9912 E. 2016/1908 K. 21.03.2016 T.

15. Daire         2015/9912 E.  ,  2016/1908 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/9912
Karar No : 2016/1908

Temyiz Eden (Davacı):
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davalı):
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:….; K:… sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; …. ili, ……. ilçesi, …… Devlet Hastanesi’nde 21.08.2014 tarihinde doğum yapan davacı tarafından, doğum esnasında uygulanan tıbbi müdahalenin hatalı olması nedeniyle meydana geldiği sürülen zararın karşılığı olarak 30.000,00 maddi, 150.000,00 manevi tazminatın ödenmesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; ….. ili, …. ilçesi …….Devlet Hastanesi’nde 21.08.2014 tarihinde doğum yapan davacı tarafından, doğum esnasında uygulanan tıbbi müdahalenin hatalı olması nedeniyle meydana geldiği sürülen zararın karşılığı olarak 30.000,00 maddi,150.000,00 manevi tazminatın ödenmesi için dava açmadan önce 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 13. maddesi kapsamında davalı ‘na yapılmış bir başvurusunun olmadığı, dava dilekçesine eklenen başvuru dilekçesinden davalı idareye başvuru yapıldığına ilişkin herhangi bir kayıt olmadığı, davalı idare tarafından da savunma dilekçesinde davacı tarafından herhangi bir başvuru yapılmadığının ileri sürüldüğü, diğer bir deyişle zararın tazmini istemiyle ilgili idareye başvurarak ön karar tesis ettirmediği anlaşılmış olup, zararın tazmini talebiyle doğrudan Mahkemede açılan bu davada, dava dilekçesi ve eklerinin görevli idari mercii olan ‘na tevdii gerektiğinden, 2577 sayılı Kanunun 15/1-e maddesi uyarınca dava dilekçesinin ‘na tevdiine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça; usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülen İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Olayda, her ne kadar Mahkeme tarafından davalı idareye başvuru yapılmadığı idarenin savunmasından da bu hususun sabit olduğu belirtilerek sadece idarenin savunmasına itibar edilerek başkaca bir araştırma ve inceleme yapılmadan merciine tevdi kararı verilmişse de, davacı tarafından temyiz dilekçesine eklenen belgelerden davalı idareye tazminat talepli 25.05.2015 tarihli başvurunun yapıldığı ve bu dilekçenin idarenin kaydına girdiğine ilişkin posta gönderisinin de eklendiği görülmüştür.
Bu durumda idari hizmetten kaynaklanan tam yargı davalarında sürelerin eylemin idariliğinin öğrenilmesi üzerine başlayacağı, eylemin idariliğini 21.08.2014 tarihinde öğrenen davacı tarafından 1 yıl içerisinde ( 25.05.2015 tarihinde ) başvuru yapıldığı, davalı idarece cevap verilmeyerek zımnen talebin reddedildiği anlaşılmış olup, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken merciine tevdi yolunda verilen kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren (15) onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.