Danıştay Kararı 15. Daire 2015/9395 E. 2018/1432 K. 13.02.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/9395 E.  ,  2018/1432 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/9395
Karar No : 2018/1432

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki bilgi ve belgeler incelendikten sonra, gereği görüşüldü:
Dava; davacının … İli, … İlçesi, … Köyü, … Mezrası’nda ikamet etmekte iken yaşanan terör olayları nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 12/06/2014 tarih ve 30/02/2014/693 sayılı 2 No’lu Zarar Tespit Komisyonu kararının iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerden … Köyü, … Mezrası’nın güvenlik gerekçesiyle boşaltıldığı; olayda, her ne kadar davalı idarece mahallinde yapılan keşif sonucu malvarlığının bulunmadığı gerekçe gösterilerek davacının tazminat başvurusu reddedildiği belirtilse de, dava dosyasında bulunan tapu senetlerinden, boşaltılan yerde davacıya ait malvarlığının bulunduğu, tapu kayıtları esas alınmadan eksik incelemeye dayalı olarak dava konusu işlemin tesis edildiğinin anlaşıldığı, kişilerin gerek mülkiyetlerindeki, gerekse zilyedliklerindeki taşınır ve taşınmaz mallar dolayısıyla uğradıkları zararların tazminini kapsayan 5233 sayılı Kanun uyarınca, davacının söz konusu malvarlığına ilişkin zararının belirlenmesi ve ödenmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun 1. maddesinde: “Bu Kanunun amacı, terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddî zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir.” hükmüne, 2. maddesinde; “Bu Kanun, 3713 sayılı Kanunun 1′ inci, 3’üncü, 4’üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararlarının sulhen karşılanması hakkındaki esas ve usullere ilişkin hükümleri kapsar.” hükmüne, yine aynı Kanun’un 8. maddesinde; “7’nci maddede belirtilen zararlar, zarar görenin beyanı, adlî, idarî ve askerî mercilerdeki bilgi ve belgeler göz önünde tutularak olayın oluş şekli ve zarar görenin aldığı tedbirlere göre, zarar görenin varsa kusur veya ihmalinin de gözönünde bulundurulması suretiyle, hakkaniyete ve günün ekonomik koşullarına uygun biçimde komisyon tarafından doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile belirlenir. Taşınmaza ilişkin zarar tespitinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11’inci maddesinde belirtilen kıymet takdiri esasları kıyasen uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacının … İli, … İlçesi, … Köyü, … Mezrası’nda ikamet etmekte iken yaşanan terör olayları nedeniyle köyünü terk ettiğinden bahisle uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Yasa uyarınca karşılanması istemi ile Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’na başvurduğu, yapılan başvurunun tapu kayıtlarına göre terör nedeniyle boşaltılan bir yerde arazisinin bulunmamasından bahisle reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
5233 sayılı Kanun’la terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddî zarara uğrayan kişilerin gerçek zararlarının karşılanması esas olup; 5233 sayılı Kanun hükümleri uyarınca kişilerin daha önce karşılanmış bulunan zararlarının mükerrer ödeme yapılmasına neden olacak şekilde tekrar tazmin edilmesine olanak bulunmamaktadır.
Olayda, davacının … Köyü, … Mezrası yerleşim biriminde meydana gelen terör olaylarından kaynaklanan zararlarının ödenmesi istemiyle 3289 numaralı dosyada yaptığı başvuru üzerine 29.07.2007 gün ve 2007/2-1992 sayılı kararla davacıya 128,00 m2 ev için 8,229,89 TL, 84,00 m2 ahır için 3.102,62 TL, 12.000,00 m2 ağaç yonca(sulu) için 7,524,00 TL, 8.000,00 m2 ağaç arpa için 1,185,60 TL, 30.000,00 m2 ağaç korunga için 11.457,00 TL, 20.000,00 m2 ağaç buğday için 5.130,00 TL olmak üzere toplam 35.850,31-TL ödeme yapılmasına karar verildiği ve anılan tutar üzerinden 06.09.2007 tarihli sulhnamenin imzalandığı, davacının 43789 numaralı dosyada yaptığı dava konusu ikinci başvurunun 12.06.2014 gün ve 30/02/2014-693 sayılı kararla tapu kayıtlarına göre terör nedeniyle boşaltılan bir yerde arazisinin bulunmamasından bahisle reddedildiği belirtilse de, dosyada bulunan 18.10.2013 tarihli İfade Tutanağı’nda “Daha önceden tazminat aldığı için red kararı verilmiştir.” yazdığı görülmektedir.
Buna göre, davacının … Köyü, … Mezrası yerleşim biriminde meydana gelen terör olaylarından kaynaklanan zararlarının, davacının 3289 numaralı dosyada yaptığı ilk başvurusu üzerine yapılan incelemede değerlendirilerek karşılandığı, dava konusu işleme konu başvurunun da başvuru dilekçesi ve eki başvuru formunun incelenmesinden yine aynı yerleşim yerine ilişkin olarak yapıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar ilk başvuruda zilyetlik hakkına dayalı olarak ödeme yapılmış ise de, dava dosyasına sunulan tapu kayıtlarının aynı yerleşim birimine ilişkin ve toplamda 33.844,17 m2 arazi olduğu, bunun da ilk başvuru sonucunda karşılanan değerler arasında yer aldığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının … Köyü, … Mezrası’na yönelik uğranılan zararının 06.09.2007 günlü sulhname ile tamamının karşılandığı kabul edilerek sulhnamenin davacı vekili tarafından imzalandığı görüldüğünden, davacının uyuşmazlığa konu başvurusunun mükerrer başvuru niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Davacıya daha önce aynı mezraya ilişkin ödeme yapıldığının tespiti nedeniyle karşılanması gereken bir zarar bulunmadığı, dava konusu başvurunun karşılanmasının mükerrer ödemeye yol açacağı anlaşıldığından, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.