Danıştay Kararı 15. Daire 2015/8868 E. 2016/1492 K. 08.03.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/8868 E.  ,  2016/1492 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/8868
Karar No : 2016/1492

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : …11. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve …sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü:
Dava; vergi kaçakçılığı suçundan mahkumiyeti olduğu gerekçesiyle Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin (d) bendi uyarınca davacıya silah taşıma ruhsatı verilmemesine ilişkin 19.08.2014 tarih ve 81197 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
…11. İdare Mahkemesince; Yönetmeliğin 16. maddesinde her türlü kaçakçılık suçundan hüküm giymiş olanlara, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile hiçbir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmeyeceğinin düzenlendiği, davacının vergi kaçakçılığı suçu nedeniyle mahkumiyetinin bulunduğu, mahkumiyetin ertelenmesinin veya vaki olmamış sayılmasına karar verilmesinin anılan mevzuat uyarınca işleme esas alınmasına engel olmayacağı, bu nedenle kaçakçılık suçundan mahkumiyeti bulunan davacıya silah taşıma ruhsat verilmemesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülen anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 7. maddesinin altıncı fıkrasında; silah taşımaya yetki veren kimlik kartları ile belgelerin düzenlenmesi ve gerektiğinde yenilenmesi ya da geri alınmasına ilişkin usul ve esasların Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıklarınca müştereken hazırlanacak bir yönetmelikle düzenleneceği hükmü yer almıştır.
6136 sayılı Kanuna dayanılarak çıkarılan 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin Silah Ruhsatı Verilmesini Engelleyen Haller başlıklı 16. maddesinde; “Aşağıda belirtilen hallerden birine giren kimselere hiçbir şekilde ateşli silah ve mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez, verilmiş ruhsatlar iptal edilir…
d) Taksirli suçlar hariç bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlar ile zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla her türlü kaçakçılık, kara para aklama, hayali ihracat, elektronik alet ve cihazlarla işlenen suçlar, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma, ideolojik, anarşik, terör ve benzeri yaygın şiddet eylemlerine katılma ve bu gibi fiilleri tahrik ve teşvik suçlarından birinden hüküm giymiş olanlar,
… Yukarıdaki fıkranın (a), (b), (c), (d), (e), (f), (g), (h), (ı), (i) ve (ö) bentleri kapsamına girenler, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile kendilerine hiçbir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez. Bu fıkra hükmü 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 2 nci maddesi hükümlerine göre suç olmaktan çıkan bir fiil nedeniyle hüküm giymiş olanlara uygulanmaz.
…Bu madde de belirtilen mahkumiyet, kesinleşmiş mahkumiyettir.” hükmüne, 17.maddesinin birinci fıkrasında ise; “Taşıma veya bulundurma ruhsatı verilen kişilerden sonradan 16. maddede belirtilen hallerden birine girmesi nedeniyle silah taşıma ve bulundurma şartlarını kaybedenlerin, yeni ruhsat talepleri kabul edilmeyeceği gibi mevcut silah ruhsatları iptal edilerek, silahlar zaptedilir. Bu silahların, zaptedildiği tarihten itibaren altı ay içinde silah sahibinin isteği dikkate alınarak, silah satın almaya hak kazanmış kişilere devri sağlanır. Bu süre içinde devri sağlanamayan silahlar ilgili kanunlara göre işlem yapılmak üzere adli makamlara intikal ettirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 95. maddesi ile 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’nun 6. maddesi uyarınca, ağır veya hafif para cezası ya da bir yıla kadar ağır hapis veya iki yıla kadar hapis cezasına mahkumiyet halinde, bu cezaların Mahkemece ertelenebileceği, beş sene içinde kişi hakkında başka bir mahkumiyet kararı verilmediği takdirde, mahkumiyetin esasen vaki olmamış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının …15. Asliye Ceza Mahkemesinin … sayılı kararı uyarınca vergi kaçakçılığı suçundan 3 ay hapis cezasıyla mahkumiyetinin bulunduğu, idarece anılan mahkumiyet gerekçe gösterilerek davacının Yönetmeliğin 16. maddesinin (d) bendi kapsamında bulunduğundan bahisle dava konusu işlemin tesis edildiği, söz konusu Ceza Mahkemesi kararı incelendiğinde, davacı hakkında verilen üç aylık hapis cezasının 647 sayılı Kanun’un 6. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verildiği ve davacının başvurusu üzerine beş yıllık erteleme süresi içinde suç işlemediğinden denetim süresinin bitimi itibariyle hükmün vaki olmamış sayıldığının tespitine yönelik aynı Mahkeme’nin …tarih ve …numaralı kararının verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda metnine yer verilen mevzuatın birlikte incelenmesinden; Yönetmeliğin 16. maddesinin (d) bendine göre, her türlü kaçakçılık suçlarından -görülmekte olan dava özelinde vergi kaçakçılığı suçundan- mahkum olanlara silah ruhsatı verilmeyeceği/verilmiş silah ruhsatlarının iptal edileceği hususu açık olmakla birlikte; Mülga 765 ve 647 sayılı Kanunlar uyarınca erteleme kararı verildikten sonra beş yıllık süre içerisinde suç işlenmemesi halinde mahkumiyet kararı esasen vaki olmamış sayılacağından, diğer bir deyişle hukuk aleminde hiç doğmamış sayılacağından, hukuken mevcut olmayan bu kararın Yönetmeliğin 16. maddesi kapsamında ruhsat almaya engel haller arasında sayılarak silah ruhsatı işlemlerine esas alınamayacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta; davacının dava konusu işleme esas alınan mahkumiyeti Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 95/2. maddesi uyarınca esasen vaki olmamış sayıldığından, hukuken mevcut olmayan mahkumiyet kararı esas alınarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu durumda; dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulü ile …11. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve …sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyize konu İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyoruz.