Danıştay Kararı 15. Daire 2015/8650 E. 2016/1486 K. 08.03.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/8650 E.  ,  2016/1486 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/8650
Karar No : 2016/1486

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü:
Dava, davacının noterlik mesleğinden dolayı tarafına silah taşıma ruhsatı verilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin ‘nin 03.09.2014 tarihli işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesi’nce; davacının avukatlık mesleğinden dolayı 17.06.2009 – 30.12.2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere silah taşıma ruhsatı aldığı, 10.11.2011 tarihi itibariyle baro kaydını sildirmesine rağmen ruhsat verilme sebebini ortadan kaldıran bu değişikliği ruhsat veren makama süresinde bildirilmemiş olduğundan silah taşıma ruhsatının … Valiliği’nin 21.03.2014 tarih ve 2009-143 sayılı oluruyla iptal edildiği, ilgili mevzuatta anılan ruhsat iptalinin neticesi olarak davacıya bir daha silah ruhsatı verilmeyeceği düzenlendiğinden, davacının silah taşıma ruhsat talebinin reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından hukuka aykırı olduğu ileri sürülen anılan Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 6. maddesinin birinci fıkrasında “…Ruhsatların veriliş sebeplerinin ortadan kalkması halinde ruhsat sahibi durumu ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmekle yükümlüdür. Aksine hareket edenlere bir daha silah ruhsatı verilmez.” hükmüne yer verilmiştir.
6136 sayılı Kanun’un uygulamasını göstermek üzere çıkarılan Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin (i) bendinde de anılan Kanun hükmüne paralel olarak, ruhsatların veriliş nedenleri ortadan kalktığı halde durumu ruhsatı veren makama altı ay içinde bildirmeyen ruhsat sahiplerine hiçbir şekilde ruhsat verilmeyeceği, verilmiş ise iptal edileceği kuralına yer verilmiş; aynı Yönetmeliğin “Taşıma ruhsatı verilebilecek diğer meslek mensupları” başlıklı 9. maddesinin (ş) bendinde ise, barolara kayıtlı avukatlara ve 1512 sayılı Noterlik Kanunu hükümlerine göre noterlik hizmetini yürüten noterlere, bu Yönetmelik hükümlerinde aranan şartlara uygunluğunun tespit edilmesi halinde silah taşıma ruhsatı verilebileceği belirtilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının … İlinde yürüttüğü avukatlık faaliyetinden dolayı 17.06.2009-30.12.2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere silah taşıma ruhsatı aldığı, 10.11.2011 tarihinde baro kaydını sildirmek suretiyle avukatlık mesleğini bıraktığı, … Valiliği tarafından yapılan tahkikat sonucunda 6 ay içerisinde ruhsat veriliş nedeninde meydana gelen bu değişikliği bildirmediğinden bahisle Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin (i) bendi uyarınca bir daha silah ruhsatı verilmemek üzere 21.03.2014 tarih ve 2009-143 sayılı işlemle silah ruhsatının iptal edildiği, davacının noterlik faaliyeti nedeniyle nezdinde yaptığı ruhsat başvurusunun da anılan iptal işlemi gerekçe gösterilerek dava konusu 03.09.2014 tarihli işlemle reddedildiği, davacı tarafından avukatlık mesleğinden ayrıldıktan bir gün sonra 11.11.2011 tarihinde … İli … İlçesinde, 21.03.2014 tarihi itibariyle de … İli … İlçesi 2. Noteri olarak görev yaptığı, ruhsat alma koşullarını hiç kaybetmediği, ruhsat talebinin reddine ilişkin işlemin gerekçesi olan 21.03.2014 tarihli ruhsat iptali işleminin tarafına tebliğ edilmediği iddia edilerek bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacıya … Valiliğinin ruhsat iptaline ilişkin 21.03.2014 tarihli işleminin davacıya tebliğ edilmediği, silah ruhsat talebinin reddine ilişkin olarak ise yalnızca 04.09.2014 tarih ve 1445 sayılı tebliğ tebellüğ belgesi ile bilgilendirildiği, anılan belgede ruhsat talebinin hangi nedenle reddedildiğine ilişkin açıklamaya yer verilmediği görülmüş olup, davacının ruhsat talebinin reddine esas alınan ruhsat iptali işleminden dava açıldıktan sonra savunma dilekçesi ve ekli belgelerle haberdar olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacı hakkında tesis edilen ruhsat iptali ve ruhsat talebinin reddine ilişkin işlemlerin neden sonuç ilişkisiyle birbirine bağlı oldukları ve ruhsat iptali işleminin davacıya ayrıca tebliğ edilmediği, davacının bu işlemden dava açıldıktan sonra haberdar olduğu görüldüğünden, uyuşmalığın çözümü için her iki işlemin birlikte incelenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Yukarıda aktarılan 6136 sayılı Kanun’un 6. maddesi ve anılan Kanun’un uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 16 maddesinin (i) bendinin birlikte incelenmesinden, ruhsat veriliş nedeni ortadan kalkan ve bu durumu süresi içinde ilgili makama bildirmeyerek mevzuata aykırı biçimde ateşli silahı elinde bulundurmaya devam eden kişilere bir daha silah ruhsatı verilmesini önleme amacının güdüldüğü sonucuna ulaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, avukatlık mesleğinden ayrılması nedeniyle silah taşıma ruhsatının verilme sebebi ortadan kalkan davacının, bu durumu altı aylık süre içerisinde idareye bildirme yükümlülüğü bulunmakla birlikte, Yönetmeliğin 9. maddesinin (ş) bendinde avukatlık mesleği gibi noterlik görevinin de herhangi bir engel hali bulunmaması halinde silah taşıma ruhsatı verilecek görevlerden olduğundan, davacının avukatlık mesleğinden ayrıldıktan sonra altı aylık süre içerisinde noterliğe başlaması durumunda, silah taşıma ruhsatı alma hakkı doğacak olup, davacının avukatlık mesleğinden ayrılarak noterlik görevine altı aylık süre içerisinde başlayıp başlamadığı hususunun araştırılması gerekmektedir.
Bu durumda; dava konusu silah ruhsat talebinin reddine ilişkin işlem hakkında, davacının avukatlık mesleğinden ayrıldığı tarih olan 10.11.2011 tarihinden itibaren altı aylık süre içerisinde noterlik görevine başlayıp başlamadığı hususlarının araştırılarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu davanın reddedilmesine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulü ile … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.