Danıştay Kararı 15. Daire 2015/8095 E. 2018/4906 K. 16.05.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/8095 E.  ,  2018/4906 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/8095
Karar No : 2018/4906

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti :… İli, Merkez İlçesi, … Köyü, … Mahallesi’nde 15/06/2013 tarihinde bölücü terör örgütü mensuplarınca kaçırılarak 60 gün zorla alıkonulduğunu iddia eden davacının bu olay sebebiyle uğradığını iddia ettiği zararının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 10/12/2013 tarih, 30/01/2013/2566 sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, …. İdare Mahkemesi’nce; 5233 sayılı Yasanın amacının terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan kişilerin zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usullerin belirlenmesi olduğu, ayrıca, 5233 sayılı Yasa kapsamında karşılanacak zararların Kanunun 7. maddesinde tahdidi olarak belirtildiği hususunun açık olduğu görülmekle birlikte, davacının durumunun, 5233 sayılı Yasanın 7. maddesinin (a) bendinde yer alan; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar ile (c) bendinde yer alan; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddî zararlar kapsamında değerlendirilebileceği, bir diğer ifade ile davacının, bölücü terör örgütü mensuplarınca kaçırılması ve belli bir süre alıkonulması süresince, yukarıda belirtilen maddede yer alan zararlarının doğup doğmadığının değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle davalı idarece öncelikle davacının iddia ettiği gibi, bölücü terör örgütü mensuplarınca kaçırılması ve belli bir süre alıkonulması olayının gerçek olup olmadığının araştırılması, bu olay gerçek ise; 5233 sayılı Yasanın 7. maddesinin (a) ve (c) maddelerinde belirtilen zararların mevcut olup olmadığının tespit edilmesi gerekirken, davacı tarafından yapılan başvurunun dava konusu olaya ilişkin 5233 sayılı Yasa kapsamına giren bir zararın bulunmadığından bahisle reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine,… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.