Danıştay Kararı 15. Daire 2015/7816 E. 2016/238 K. 26.01.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/7816 E.  ,  2016/238 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/7816
Karar No : 2016/238

Davacı :
Vekilleri : –
Av.
Vekili : Av.

Davanın Özeti : 29.08.2006 tarih ve 26274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.maddesinin (f) bendinin iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yönetmelik değişikliği çalışmaları esnasında Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin (f) bendinde “Serbest Muhasebeci, Mali Müşavir ve..” şeklinde yer alan hükümde, Yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayımı sırasında tipografik hata yapılarak, “Serbest Muhasebeci, Mali Müşavir ve..” şeklinde ünvanlar arasına virgül koyulduğunun fark edildiği, 01.06.1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu’nun 2.ve 5.maddesi hükümleri gereğince “inceleme, tahlil, denetim yapmak, mali tablo ve beyannamelerle ilgili konularda yazılı görüş vermek rapor ve benzerlerini düzenlemek, tahkim, bilirkişilik ve benzeri işleri yapma” yetkisi Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlere verildiği, 3568 sayılı Kanun’da Serbest Muhasebeci, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavir olarak ünvanların sıralandığı, “Mali Müşavir” şeklinde bir ünvan tanımlanmadığı, bu nedenle mevcut olmayan bir merciiden sermaye miktarına ilişkin olarak rapor alınamayacağı hem de serbest muhasebecilerin bu tür bir rapor düzenleme yetkilerinin olmaması nedeniyle anılan Yönetmelik hükmünün 29.08.2006 tarih ve 26274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Değişiklik Yönetmeliği ile “Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve..” şeklinde değiştirilerek ünvanlar arasında yer alan virgül işaretinin metinden çıkarıldığı, iptali istenen hüküm ile kamu yararının sağlanması ve kamu düzeninin korunmasının amaçlandığı, haklı gerekçelerden yoksun davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :2577 sayılı Yasanın 46. maddesinin 1. fıkrasında Danıştay Dava Daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Yasanın 38. maddesinde İdari Dava Daireleri Kurulu’nca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği, 2577 sayılı Yasa’nın 49. maddesinin 4. fıkrasında da; idare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği öngörülürken, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ise ısrar olanağı tanınmadığından, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun bozma kararına uyularak, temyize konu esas kararda savunma özetine yer verilerek, 13/06/2003 günlü, 25137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendinde değişiklik yapılmasına ilişkin 29/08/2006 günlü, 26274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 1. maddesinin (f) bendinin iptaline karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, 13.06.2003 tarih ve 25137 sayılı Resmi Gazete’de
yayımlanan Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendinde değişiklik yapılmasına ilişkin 29.08.2006 tarih ve 26274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 1. maddesinin (f) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, 13.06.2003 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin, Kapıdan Satış Yetki Belgesi Başvurusu başlıklı 5. maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendinde yer alan “Satıcı veya sağlayıcının ödenmiş sermayesini gösteren Serbest Muhasebeci, Mali Müşavir veya Yeminli Mali Müşavir tarafından düzenlenen rapor”un davalı idareye verilmesi gerektiğini öngören düzenlemenin iptali istemiyle dava açıldığı, Danıştay Onuncu Dairesinin 25.04.2006 günlü, E:2003/3533, K:2006/2667 sayılı kararıyla dava konusu edilen düzenlemenin iptaline karar verildiği, bu kararın 15.08.2006 tarihinde davalı idareye tebliğ edilmesine rağmen, iptal gerekçesi dikkate alınmaksızın dava konusu değişiklik ile özü aynen korunarak; “Satıcı veya sağlayıcının ödenmiş sermayesini gösteren Serbest Muhasebeci Mali Müşavir veya Yeminli Mali Müşavir tarafından düzenlenen rapor” şeklindeki iptal edilen hükümle aynı nitelikte düzenleme yapılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, bahse konu Yönetmeliğin 5.maddesinin 07.03.2011 tarih ve 27867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 2.maddesiyle tümden değiştirilerek, ikinci fıkrasının (f) bendinde “satıcı veya sağlayıcının kayıtlı olduğu Odadan alacağı faaliyet belgesi” şeklinde düzenleme yapıldığı; 14 Ocak 2015 tarih ve 29236 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İşyeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Yönetmeliği’nin 26.maddesiyle 13.06.2003 tarihli 25137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılarak “yetki belgesi başvuru koşullarının” yeni Yönetmeliğin 20. maddesinde düzenlendiği görülmektedir.
Bu durumda, her ne kadar işbu dava devam ederken iptali istenilen hüküm tümden değiştirilmiş ise de; aynı yöndeki hükmün iptaline ilişkin yukarıda bahsi geçen Danıştay kararının, dava konusu düzenleme ile çok uzun yıllar etkisiz bırakıldığı hususu gözönüne alındığında; yargı kararını etkisiz kılmaya yönelik olarak yapılan hukuka aykırı düzenlemenin iptali gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu hükmün iptali gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 25.03.2013 tarih ve E:2009/1384, K:2013/1045 sayılı bozma kararı ile “davalı idarenin savunmasını yasal savunma süresi içinde verdiği, ancak temyize konu esas kararda savunmanın özetine yer verilmediği, usule ilişkin söz konusu eksikliğin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu’nun 24.maddesindeki düzenlemeye aykırı olması nedeniyle temyize konu kararda isabet bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına” karar verilmesi üzerine bozma kararına uyularak gereği görüşüldü:
Dava; 13/06/2003 günlü, 25137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendinde değişiklik yapılmasına ilişkin 29/08/2006 günlü, 26274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 1. maddesinin (f) bendinin iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacı tarafından, 13.06.2003 tarih ve 25137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin, kapıdan satış yetki belgesi alma zorunluluğu getirilen satıcı veya sağlayıcılar için başvuru sırasında istenecek belgeler arasında olan ve 5. maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendinde yer alan “Satıcı veya sağlayıcının ödenmiş sermayesini gösteren Serbest Muhasebeci, Mali Müşavir veya Yeminli Mali Müşavir tarafından düzenlenen rapor”un davalı idareye verilmesi gerektiğini öngören düzenlemenin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, Danıştay Onuncu Dairesi’nin 25.04.2006 günlü, E:2003/3533, K:2006/2667 sayılı kararıyla, 4077 sayılı Kanun’un 8.
ve 9. maddeleri uyarınca, kapıdan satışlarla ilgili yapılacak düzenlemenin esnaf ve sanatkar olan gerçek kişileri de kapsaması gerektiği, ancak iptali istenen hükmün, 507 sayılı Kanuna tabi esnaf ve sanatkarlar için uygulanmaları mümkün olmadığından, esnaf ve sanatkarların Yönetmelik kapsamı dışına çıkarılması sonucunu doğurduğu gerekçesiyle Yönetmeliğin 5. maddesinin ikinci fıkrasının (f) bendinin iptal edildiği, bu kararın 15.08.2006 tarihinde davalı idareye tebliğ edilmesine rağmen, iptal gerekçesi dikkate alınmaksızın dava konusu değişiklik ile özü aynen korunarak; “Satıcı veya sağlayıcının ödenmiş sermayesini gösteren Serbest Muhasebeci Mali Müşavir veya Yeminli Mali Müşavir tarafından düzenlenen rapor” şeklindeki iptal edilen hükümle aynı nitelikte 29.08.2006 tarih ve 26274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Değişiklik Yönetmeliği ile düzenleme yapılmış olduğu, davacı tarafından bu kez anılan değişiklik ile Yönetmeliğin değişik 5.maddesinin 2.fıkrasının (f) bendinin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.
Danıştay Onuncu Dairesinin 10/11/2008 günlü, E:2006/6318, K:2008/7582 sayılı kararıyla; Danıştay Onuncu Dairesi’nin 25.04.2006 tarihli ve E:2003/3533; 2006/2667 sayılı kararıyla hukuka aykırılığı saptanarak iptal edilen, iptal edildiği tarihten itibaren hukuk aleminden bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kalkan Yönetmelik hükmünün, yargı kararı davalı idareye tebliğ edilmesine karşın, iptal gerekçesi dikkate alınmaksızın daha sonra yapılan Yönetmelik değişikliği ile özü aynen korunarak, iptal edilen hükümle aynı nitelikte düzenleme yapıldığı bu durumda, yargı kararını etkisiz kılmaya yönelik olarak yapılan dava konusu düzenlemede hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu Yönetmelik maddesinin iptaline karar verilmiştir.
Danıştay Onuncu Dairesi’nin belirtilen kararının, davalı idarece, Yönetmeliğin 5. maddesinin (f) bendinde “Serbest Muhasebeci, Mali Müşavir ve..” şeklinde yer alan hükümde, Yönetmeliğin Resmi Gazete’de yayımı sırasında tipografik hata yapılarak, “Serbest Muhasebeci, Mali Müşavir ve..” şeklinde ünvanlar arasına virgül koyulduğunun fark edildiği ve 3568 sayılı Kanun’da “Mali Müşavir” şeklinde bir ünvan tanımlanmadığı, bu nedenle mevcut olmayan bir merciiden sermaye miktarına ilişkin olarak rapor alınamayacağı hem de serbest muhasebecilerin bu tür bir rapor düzenleme yetkilerinin olmaması nedeniyle anılan Yönetmelik hükmünün 29.08.2006 tarih ve 26274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Değişiklik Yönetmeliği ile “Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve..” şeklinde değiştirilerek ünvanlar arasında yer alan virgül işaretinin metinden çıkarıldığı, iptali istenen hüküm ile kamu yararının sağlanması ve kamu düzeninin korunmasının amaçlandığı, bu nedenle Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülerek temyiz edilmesi üzerine, İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 21.12.2012 gün E:2012/895, K:2012/3197 sayılı kararı ile “dava konusu edilen Yönetmelik değişiklikliğinin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada Danıştay Kanunu’nun 24. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi sıfatıyla bakan Danıştay Onuncu Dairesi tarafından 12/12/2006 günlü, E:2006/6318 sayılı ara kararı ile yürütmenin durdurulması isteminin savunma alındıktan sonra incelenmesine karar verilerek savunma süresinin kısaltılması yoluna gidilmediği, dava dilekçesi ile söz konusu ara kararının davalı Bakanlığa 04/01/2007 tarihinde tebliğ edildiği, idare tarafından ilk savunmanın 05/02/2007 tarihinde (30 günlük yasal savunma süresinin son gününün cumartesi gününe denk gelmesi nedeniyle) süresi içinde verildiği görülmekte olup, buna rağmen temyize konu esas kararda savunmanın özetine yer verilmediği; bu durumda, usule ilişkin söz konusu eksikliğin yukarıda anılan yasal düzenlemeye aykırı olması nedeniyle temyize konu kararda isabet bulunmadığı” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Bahse konu Yönetmeliğin 5.maddesinin, 07.03.2011 tarih ve 27867 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 2.maddesiyle tümden değiştirilerek, ikinci fıkrasının (f) bendinde “satıcı veya sağlayıcının kayıtlı olduğu odadan alacağı faaliyet belgesi” şeklinde düzenleme yapıldığı; 14 Ocak 2015 tarih ve 29236 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İşyeri Dışında Kurulan Sözleşmeler Yönetmeliği’nin 26.maddesiyle 13.06.2003 tarihli 25137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin yürürlükten kaldırılarak “yetki belgesi başvuru koşullarının” yeni Yönetmeliğin 20. maddesinde düzenlendiği görülmektedir.
Bu durumda, her ne kadar iş bu dava devam ederken iptali istenilen hüküm tümden değiştirilmiş ise de; aynı yöndeki hükmün iptaline ilişkin yukarıda bahsi geçen Danıştay kararının, dava konusu düzenleme ile etkisiz bırakıldığı hususu gözönüne alındığında; yargı kararını etkisiz kılmaya yönelik olarak yapılan hukuka aykırı düzenlemenin iptali gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 29.08.2006 tarih ve 26274 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Kapıdan Satışlara İlişkin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1.maddesinin (f) bendinin İPTALİNE, davalı idarenin temyiz aşamasında yapmış olduğu …-TL. yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, aşağıda dökümü yapılan diğer yargılama giderlerinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen … -TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, 26.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.