Danıştay Kararı 15. Daire 2015/7814 E. 2016/396 K. 29.01.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/7814 E.  ,  2016/396 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/7814
Karar No : 2016/396

Davacı :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalılar) : 1-
Vekili :
2-
Vekili :
3-
Vekili :

Davanın Özeti : 4.6.2008 tarih ve 26896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedelinin en fazla % 30’una kadar ilave ücret alınabileceği yönündeki 29.5.2008 tarih ve 2008/13728 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Mevzuata uygun olarak tesis edilen dava konusu düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
Düşüncesi : 2577 sayılı Kanunun 49. maddesinin 4. fıkrasında, “Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır.” hükmü yer almış, aynı Kanunun 50. maddesinin 5. fıkrasında ise “Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulması zorunludur.” hükmüne yer verilmiş olup, anılan maddelerde, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmadığından, İdari Dava Daireleri Kurulunun bozma kararına uyularak kararın verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesi yolunda karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, 4.6.2008 tarih ve 26896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedelinin en fazla % 30’una kadar ilave ücret alınabileceği yönündeki 29.5.2008 tarih ve 2008/13728 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onuncu Dairesi 11.4.2012 günlü, E:2008/5952, K:2011/1389 sayılı kararıyla, 4.6.2008 tarih ve 26896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedelinin en fazla % 30 una kadar ilave ücret alınabileceği yönündeki 29.5.2008 tarih ve 2008/13728 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açılan davanın ehliyet yönünden reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, dosyanın tekemmül ettiği hususu gözetilerek Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen … TL tutarındaki avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelerden olan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığına verilmesine karar vermiştir.
Bu karar davalı idarelerden ve tarafından, dava retle sonuçlanmış olmasına rağmen hukuka aykırı olarak idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmediği ileri sürülerek, temyiz edilmesi üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 5.2.2015 günlü E:2012/1585, K:2015/244 sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 31. maddesiyle atıfta bulunulan 6100 sayılı Kanunun 323. maddesinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekâlet ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164.maddesinde de, avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği, 168.maddesinin son fıkrasında ise, avukatlık ücretinin takdirinde, hukuki yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağının kurala bağlandığı, Kamu idarelerinin hukuk hizmetleri bugüne kadar 08/01/1943 tarihli ve 4353 sayılı Maliye Vekaleti Baş Hukuk Müşavirliğinin ve Muhakemat Umum Müdürlüğünün Vazifelerine ve Devlet Davalarının Takibi ve Usullerine ve Merkez ve Vilayetler Kadrolarında Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair Kanun ile 178 sayılı Maliye Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname ve idarelerin teşkilat kanunlarında yer alan hükümler çerçevesinde yürütülmekte iken, bu konunun, 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname ile yeniden düzenlendiği, 659 sayılı KHK’da idareleri idari yargı mercilerinde temsil etme yetkisinin, hukuk birimi amirlerine, muhakemat müdürlerine, hukuk müşavirlerine ve avukatlara tanındığı, Uyuşmazlığın, hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri veya hukuk müşavirleri tarafından takip edilen davaların idare lehine sonuçlanması durumunda vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceğinden doğduğu, avukat marifetiyle takip edilen idari davalarda avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinde ise tartışma bulunmadığı, 659 sayılı KHK’nin 6. ve 14.maddeleri, genel gerekçesi ve madde gerekçelerinin birlikte değerlendirilmesinden; avukat olmasalar dahi hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri ve hukuk müşavirleri tarafından takip edilip idareler lehine sonuçlanan davalarda, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, ayrıca ‘ilgili mevzuat’ ifadesinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin anlaşılması gerektiği, öte yandan, 659 sayılı KHK’nın yürürlüğünden sonra verilen kararlarda, dava 659 sayılı KHK’nın yürürlüğünden önce açılmış olsa dahi, yukarıda belirtilen esaslara göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, bu durumda, 02/11/2011 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı KHK, temyize konu Daire kararının verildiği 11/4/2012 tarihinde yürürlükte olduğundan ve davalı idarelerden ve nın davasını hukuk müşaviri ile takip ettiği ve dosya kapsamından hukuk müşaviri tarafından hukuki yardımda bulunulduğu görüldüğünden, retle sonuçlanan davada, vekalet ücretinin davalı idarelerin tümüne eşit oranda hükmedilmesi gerekirken, ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle avukatlık ücreti yönünden bozulmasına karar vermiştir.
2577 sayılı Yasanın 46. maddesinin 1. fıkrasında Danıştay Dava Daireleri kararlarına karşı Danıştayda temyiz yoluna başvurulabileceği, 2575 sayılı Yasanın 38. maddesinde İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinin 4. fıkrasında da; idare mahkemelerinin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği öngörülürken, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ise ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu durumda, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararına uyularak, bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi, yukarıda anılan yasa hükmü gereği olduğundan, vekalet ücreti yönünden anılan bozma kararı doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, İdari Dava Daireleri Kurulunun 5.2.2015 tarih ve E:2012/1585, K:2015/244 sayılı bozma kararı üzerine gereği görüşüldü:
Dava; 4.6.2008 tarih ve 26896 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları tarafından, Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedelinin en fazla % 30’una kadar ilave ücret alınabileceği yönündeki 29.5.2008 tarih ve 2008/13728 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay Onuncu Dairesi’nin 11.4.2012 tarih ve E:2008/5952, K:2012/1389 sayılı kararıyla; davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Danıştay Onuncu Dairesinin belirtilen kararının vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden davalı idarelerden ve …nca temyiz edilmesi üzerine, İdari Dava Daireleri Kurulunun 5.2.2015 tarih ve E:2012/1585, K:2015/244 sayılı kararıyla; 659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde Kararname’nİn genel gerekçesi ve madde gerekçeleri birlikte değerlendirildiğinde; avukat olmasalar dahi hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri ve hukuk müşavirleri tarafından takip edilip idareler lehine sonuçlanan davalarda, ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin anlaşıldığı, ayrıca ‘ilgili mevzuat’ ifadesinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin anlaşılması gerektiğinin açık olduğu,
Öte yandan, 659 sayılı KHK’nın yürürlüğünden sonra verilen kararlarda, dava 659 sayılı KHK’nın yürürlüğünden önce açılmış olsa dahi, yukarıda belirtilen esaslara göre vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği,
Bu durumda, 02/11/2011 günlü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 659 sayılı KHK, temyize konu Daire kararının verildiği 11/04/2012 tarihinde yürürlükte olduğundan ve davalı idarelerden ve ‘nın davayı hukuk müşavirleri ile takip ettiği, hukuk müşavirleri tarafından da süresinde savunma verilerek hukuki yardımda bulunulduğu görüldüğünden, ret kararı ile sonuçlanan davada, vekalet ücretinin davalı idarelerin tümüne eşit oranda hükmedilmesi gerekirken, ve lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle anılan kararın vekalet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, idari dava daireleri tarafından ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca temyizen inceleneceği belirtilmiş, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay Dava Daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği, 49. maddesinin 4. fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı, aynı Kanunun 50. maddesinin 5. fıkrasında ise Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu düzenleme altına alınmış olup, anılan maddelerde, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca temyizen bozulması halinde Danıştay Dava Dairelerine ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu itibarla, dava reddedildiğinden davalı idareler lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup, anılan kararın sadece vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden bozulması nedeniyle vekalet ücretinin ilk kararın verildiği 11.04.2012 tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle; ilk kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …TL avukatlık ücreti ile …TL temyiz posta giderinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine, …TL posta giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davalıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 (otuz) gün içinde İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere 29.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.