Danıştay Kararı 15. Daire 2015/6902 E. 2017/6744 K. 16.11.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/6902 E.  ,  2017/6744 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/6902
Karar No : 2017/6744

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf(Davacı) :

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; gereği görüşüldü:
Dava; davacıya ait sürücü belgesinin alkolmetre cihazı ile yapılmak istenen ölçüme izin vermediğinden bahisle 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/9. maddesi uyarınca iki yıl süreyle geçici olarak geri alınmasına ve davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin 01.11.2014 tarih ve 1213, 756866 sayılı işlemlerin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; maddi hasarlı trafik kazasına karışan davacının diğer araç sahibi ile anlaşamaması üzerine durumu bildirmek üzere aradığı Polis 155 hattındaki memur ile tartıştığı, tartıştığı memuru şikayet etmek için gittiği Tophane Polis Merkezinde kendisine alkol muayenesi yapılmak istendiği ancak davacının alkolmetre cihazı ile yapılmak istenen ölçüme izin vermemesi üzerine dava konusu işlemlerin tesis edildiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’un 48/9. fıkrasında düzenlenen alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmeme fiili nedeniyle sürücü belgesinin geçici süre geri alınabilmesi düzenlemesinin sürücüler hakkında uygulananabileceği, aynı Kanun’un 3. maddesinde de sürücünün, karayolunda motorlu veya motorsuz bir aracı veya taşıtı sevk ve idare eden kişi olarak tanımlandığı, bu durumda davacının dava konusu işlemlerin tesis edildiği sırada sürücü sıfatını taşımadığı açık olduğundan, sürücü olduğundan bahisle tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde sürücü; karayolunda, motorlu veya motorsuz bir aracı veya taşıtı sevk ve idare eden kişi olarak tanımlanmış olup, Kanunun yürürlükte bulunan 48. maddesinde 6487 sayılı Kanunla yapılan ve 11.06.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikle; uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü olan sürücülerin kara yolunda araç sürmelerinin yasak olduğu, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla kollukça teknik cihazlar kullanılacağı, teknik cihazların sahip olacağı asgari koşullar ile diğer usul ve esasların yönetmelikte gösterileceği, kişinin yaralanmalı veya ölümlü ya da kollukça müdahil olunan maddi hasarlı trafik kazasına karışması hâlinde, ikinci fıkrada belirtilen muayeneye tabi tutulması zorunlu olduğu, teknik cihaz ile yapılan ölçüme itiraz eden veya bu cihaz ile ölçüm yapılmasına müsaade etmeyen bu sürücüler, en yakın adli tıp kurumuna veya adli tabipliğe veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarına götürülerek uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da alkol tespitinde kullanılmak üzere vücutlarından kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınacağı, yapılan tespit sonucunda, 0.50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında, fiili bir suç oluştursa bile sürücü belgesinin altı ay süreyle geri alınacağı, bu kişilerin son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde ikinci defa alkollü iken araç kullanmaları halinde ise sürücü belgelerinin iki yıl süreyle geri alınacağı, hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler bakımından promil alt sınırı 0.21 olarak uygulanacağı düzenlenmiş, anılan Kanun maddesinin 9. fıkrasında ise; “Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılmasını kabul etmeyen sürücülere 2000 Türk Lirası idari para cezası verileceği ve sürücü belgesinin iki yıl süreyle geri alınacağı” hükmüne yer verilmiştir.
19.02.2014 tarihli 28918 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 97. maddesinde; “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile kanlarındaki alkol miktarı 0.50 promilin üzerinde olan hususi otomobil sürücülerinin ve kanlarındaki alkol miktarı 0.20 promilin üstünde olan diğer araç sürücülerinin karayolunda araç sürmeleri yasaktır. Trafik görevlilerince sürücüler her zaman alkol kontrolüne tabi tutulabilirler. Uyuşturucu veya uyarıcı madde kontrolü ise durumundan şüphe edilen sürücüler üzerinde yapılır. Trafik görevlilerince sürücülerin alkol oranlarının tespitinde aşağıdaki usul ve esaslar uygulanır: a) Sürücülerin alkol oranlarının tespitinde; tarih, saat ve ölçüm sonucu ile cihaza ait seri numarasını gösterir çıktı verebilen ve kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihazlar kullanılır. b) Yapılan ölçüm sonucunda yasal sınırların üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüye 2918 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen miktarlarda idari para cezası verilerek, son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde sürücü belgeleri birinci defasında altı ay, ikinci defasında iki yıl, üç veya üçten fazlasında ise her seferinde beşer yıl süreyle geri alınır. c) Teknik cihaz kullanılmasını kabul etmeyen sürücüye 2918 sayılı Kanunun 48 inci maddesinin dokuzuncu fıkrasında belirtilen miktarda idari para cezası verilir ve sürücü belgesi iki yıl süreyle geri alınır. ç) Yasal sınırların üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler ile teknik cihaz kullanılmasını kabul etmeyen ve bu nedenle hakkında işlem yapılan sürücüler araç kullanmaktan men edilir. (…) f) Teknik cihazla yapılan ölçüm sonucuna itiraz edilmesi durumunda tekrar ölçüm yapılmaz, yapılan işlemlere itiraz 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 27 nci maddesi kapsamında ilgili mahkemelere yapılır.” kuralı yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının aracıyla 01.11.2014 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası yaptığı, kazada yaralama, ölüm veya kolluk müdahalesinin olmadığı, tarafların anlaşamaması üzerine Polis 155 hattını aradığı, ardından hatta tartıştığı memuru şikayet etmek amacıyla aracıyla önce … Polis Merkezine gittiği oradan da … Polis Merkezine yönlendirildiği, … Polis Merkezindeki memurun davacı ve aracından alkol kokusu aldığını ve davacının alkollü olduğu şüphesini … Polis Merkezine bildirdiği ve bu hususun tutanak altına alındığı, davacıya … Polis Merkezinde alkolmetre cihazı ile alkol ölçümü yapılmak istendiği ancak davacının reddettiği, bunun üzerine 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/9. maddesi uyarınca sürücü belgesinin iki yıl süreyle geri alınmasına ve idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu işlemlerin tesis edildiği, bakılmakta olan davanın bu işlemlerin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 3. maddesinde sürücü, karayolunda motorlu veya motorsuz bir aracı veya taşıtı sevk ve idare eden kişi olarak tanımlanmış olup; uyuşmazlığın çözümü için somut olay kapsamında davacının bu tanıma uyup uymadığı ve trafik ekiplerince polis merkezinde iken/seyir halinde değilken davacıya alkol kontrolü yapılıp yapılamayacağı hususunun ilgili mevzuat kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Olayda, davacının sürücüsü olduğu araç ile 01.11.2014 tarihinde kollukça müdahil olunmayan maddi hasarlı trafik kazasına karıştığı, davacının Polis 155 hattını aradıktan sonra hatta tartıştığı memur şikayet etmek amacıyla … ve … Polis Merkezlerine aracını kullanarak gittiği hususunun gerek davacı beyanlarından gerekse görevli polis memurlarınca tutulan tutanaklardan anlaşılmaktadır. Buna göre davacının aracıyla trafik kazasına karışması ve aynı aracı kullanarak polis merkezine gitmesi nedeniyle işlem tesisi sırasında da Kanunun 3. maddesi uyarınca sürücü olarak değerlendirilmesi hususunda duraksama bulunmamaktadır. Ayrıca Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 97. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, sürücüler her zaman alkol kontrolüne tabi tutulabileceklerinden, görevli trafik ekibinin davacıya polis merkezinde alkolmetre cihazı ile muayene yapmasında da mevzuata aykırılık görülmemektedir.
Bu durumda, davacının işlem tesisi sırasında sürücü olarak kabulünün gerekeceğinden ve polis merkezinde alkolmetre cihazı ile yapılmak istenen alkol ölçümünü reddettiği hususunun da alkolmetre cihazından alınan ret çıktısı, davacının beyanları ve tutanaklar ile sabit olduğu anlaşıldığından, davacı hakkında tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Sonuç olarak; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/11/2017 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
Temyize konu İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyoruz.