Danıştay Kararı 15. Daire 2015/6780 E. 2018/6046 K. 26.06.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/6780 E.  ,  2018/6046 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/6780
Karar No : 2018/6046

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz istemine konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; dosyanın tekemmül ettiği anlaşılmakla yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; … İli, … İlçe Merkezi’nde ikamet eden davacının, 2 inek ve 1 katırının terör örgütü tarafından kaçırıldığını belirterek uğramış olduğu zararın 5233 sayılı Yasa kapsamında karşılanması istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 06/05/2010 tarih ve 6018 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; Komisyon tarafından yürütülen soruşturma kapsamındaki bilgi ve belgeler de değerlendirilmek ve gerektiğinde görevsizlik kararında mağdur olarak isimleri geçin kişilerin de ifadesine başvurulmak suretiyle, davalı idarece gerekli inceleme ve değerlendirmelerin tümü yapıldıktan sonra varsa uğradığı zararın 5233 sayılı Kanun kapsamında davacıya ödenmesi gerekirken, bilgi ve belge bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 7. maddesinde; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri, terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararlar bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla karşılanabilecek zararlar arasında sayılmış, 4. maddesinde; zarar görenin veya mirasçılarının başvurusu halinde bu Kanun kapsamına giren bir zararın bulunup bulunmadığını tespit etmek amacıyla illerde zarar tespit komisyonlarının kurulacağı, 8. maddesinde ise; zararların, zarar görenin beyanı, adli,idari ve askeri mercilerdeki bilgi ve belgeler göz önünde tutularak olayın oluş şekli ve zarar görenin aldığı tedbirlere göre, zarar görenin varsa kusur veya ihmalinin de gözönünde bulundurulması suretiyle, hakkaniyete ve günün ekonomik koşullarına uygun biçimde komisyon tarafından doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile belirleneceği hükmü kurala bağlanmıştır.
Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Yönetmeliğin, Komisyonun çalışma yöntemini düzenleyen 10. maddesinde; Komisyonun ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından başvuru konusu ile ilgili her türlü bilgi, belge ve yardım isteyebileceği gibi, adli ve askeri teşkilat ile kolluk kuvvetleri dışında kalan diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanları bilirkişi olarak da görevlendirebileceği, komisyonun gerekli gördüğü uzmanları çalıştırabileceği veya bunlardan görüş alabileceği, komisyon tarafından görevlendirilen kamu görevlilerinin öncelikli olarak komisyon tarafından verilen görevleri yerine getirecekleri belirtilmiş, 11. maddesinde ise; komisyonun gerekli görmesi halinde keşif yapabileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacı vekilinin hayvan zararlarının karşılanması amacıyla 5233 sayılı Kanun kapsamında yapmış olduğu başvurunun, “…Kaçırılan hayvanların sayısı, cinsi ve kimlere ait olduğunun tespiti amacıyla Tarım İl Müdürlüğü’ne yazı yazıldığı, ancak olay tarihinde Eruh ilçe merkezinde hayvancılıkla uğraşan kişilere ait bilgi ve belge bulunmadığının bildirildiği, kaçırılan hayvanların net olarak miktarı, cinsi ve hayvanların kimlere ait olduğu komisyonun tüm çabalarına rağmen tespit edilemediği, bunun yanında zarara uğradığını iddia eden başvurucuların da zararlarını ispata yarayacak somut bilgi, belge ya da delil sunamamış oldukları…” gerekçesiyle reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı görülmektedir.
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … tarih ve … hazırlık, … sayılı görevsizlik kararında; olay tarihinde …ilçe merkezine ait büyükbaş hayvanların çobanlığını yapan mağdurlar …… hayvanları … tepe mevkiinde otlatmakta iken saat 09:00 sıralarında … mezrasından 8 teröristin kendilerine sormadan sürünün tümünü önlerine alarak çobanlarla birlikte götürdükleri, daha sonra mağdurları bir kısım hayvanlarla birlikte bıraktıkları verilen ifadelerden anlaşılmaktadır.
Her ne kadar zarar tespit komisyonları tarafından, Kanun kapsamında tazmini gereken bir zararın bulunup bulunmadığı tespit etmek amacıyla, ölüm, sakatlanma, yaralanma gibi olaylarda olayın araştırma ve inceleme yapmak üzere kendisine tanınan vasıtalardan da yararlanmak suretiyle tespit edilmesi ve Kanun kapsamında tazmini gerekecek zarar miktarının ortaya konulması gerekmekte ise de; olayın 12/06/1995 tarihinde olmasına karşın, iddia edilen zararın karşılanması için yapılan başvurunun ise 28/12/2007 tarihinde yapılmasının yanında davacıya ait hayvanların kaçırılan sürü içerisinde bulunduğuna ait bir tespit bulunmamaktadır.
Bunun yanı sıra dosya içerisinde yer alan belgelerde davacının bir şikayette bulunmadığı, mağdur yada müşteki sıfatıyla ifadesinin olmaması, iddiasını ispat edecek herhangi bir belge sunmadığı, meydana geldiğini iddia etiği olayla ilgili tarih, yer, zaman, kişi veya kişiler ile olayın oluş tarzı gibi temel etmenler hakkında somut bilgiler vermediği, iddiasının soyut nitelikte olduğu, söz konusu iddialarını ispat edici ve oluştuğunu ileri sürdüğü zararlarını kanıtlayıcı nitelikte dava dosyasına herhangi bir bilgi/belgenin sunulmadığı görülmektedir.
Bu çerçevede, davacı tarafça iddialarını ispatlar nitelikte herhangi bir bilgi/belgenin dosyaya sunulmamış olduğu göz önünde bulundurulduğunda, başvurunun reddine yönelik dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.