Danıştay Kararı 15. Daire 2015/655 E. 2016/2018 K. 24.03.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/655 E.  ,  2016/2018 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/655
Karar No : 2016/2018

Karar Düzeltme İsteminde Bulunan (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalılar) : 1-
2-
Vekili :

İstemin Özeti : Danıştay Onbeşinci Dairesi’nin 26/12/2013 günlü, E:2013/4746; K:2013/12104 sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Davalı taraflarca savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi :Davacının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelendikten sonra karar düzeltme talebi hakkında gereği görüşüldü:
Dava, … Fosfat Fabrikası Müessese Müdürlüğü’nde işçi olarak çalışmaktayken %42 oranında çalışma gücünü kaybetmesi nedeniyle 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 60/C-(b) maddesi uyarınca emekliye sevk edilen davacı tarafından, çalışma gücünün %20’sini kaybettiği gerekçesiyle 15.04.1998 ile 20.02.2003 tarihleri arasında ödenmiş olan maaş tutarlarının borç çıkartılmasına ilişkin Sosyal Sigortalar Kurumu Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü tarafından tesis edilen 31.01.2003 tarih ve 76363 sayılı işlem ile davacının …Bölge Hastanesine sevki üzerine düzenlenen 03.10.2002 tarih ve 5352 sayılı sağlık kurulu raporunun Gelirler Genel Müdürlüğü Merkez Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu davacının çalışma gücünün %20’sini kaybettiği yönünde tesis edilen 31.12.2002 tarih ve 058171 sayılı Gelirler Genel Müdürlüğü işleminin iptal istemiyle açılmıştır.
…16. İdare Mahkemesi’nce, borç çıkartılmasına ilişkin Sosyal Sigortalar Kurumu Sigorta İşleri Genel Müdürlüğü tarafından tesis edilen 31.01.2003 tarih ve 76363 sayılı işlem açısından; davanın görüm ve çözümünün adli yargı düzenine ait İş Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle bu kısım açısından davanın görev yönünden reddine, davacının çalışma gücünün %20’sini kaybettiği yönünde tesis edilen 31.12.2002 tarih ve 058171 sayılı Gelirler Genel Müdürlüğü işlem açısından işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemiz, İdare Mahkemesi kararının; görev yönünden reddine ilişkin kısmını onamış, davacının çalışma gücünün %20’sini kaybettiği yönünde tesis edilen 31.12.2002 tarih ve 058171 sayılı Gelirler Genel Müdürlüğü işlemi açısından işin esasına girilerek davanın reddine ilişkin kısmı ise, incelenmeksizin reddi gerekeceği gerekçesiyle bozmuştur.
Davacı taraf usul ve hukuka aykırı olduğundan bahisle, Dairemiz kararının kaldırılarak İdare Mahkemesi kararının bozulmasını istemektedir.
İdare Mahkemesi Kararının, Davanın Görev Yönünden Reddine İlişkin Kısmının İncelenmesi;
2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Düzeltilmesi” başlıklı 54. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerince verilen kararlar hakkında bir defaya mahsus olmak üzere taraflarca; a) Kararın esasına etkisi olan iddia ve itirazların kararda karşılanmamış olması, b) Bir kararda birbirine aykırı hükümlerin bulunması, c) Kararın usul ve Kanuna aykırı bulunması, d)Hükmün esasını etkileyen belgelerde hile ve sahtekarlığın ortaya çıkmış olması hallerinde kararın düzeltilmesinin istenebileceği hükmüne yer verilmiş olup, bu maddenin 2. fıkrasında da Danıştay dava dairelerinin kararın düzeltilmesi isteminde ileri sürülen sebeplerle bağlı oldukları kurala bağlanmıştır.
Dosyadaki belgeler ile davacı tarafın karar düzeltme dilekçesinde belirttiği iddiaların incelenmesinden; düzeltme istemine konu Dairemiz kararının bu kısmının hukuk ve usule uygun olduğu, düzeltilmesini gerektirecek bir halin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
İdare Mahkemesi Kararının, Davanın Esastan Reddine İlişkin Kısmının İncelenmesi;
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından …Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunca verilen 28.11.1997 günlü ve 15088 sayılı raporun, Merkez Sağlık Kurulunca incelenmesi neticesinde % 42 oranında çalışma gücünü kaybettiğine karar verilmesi akabinde nın 26.01.1998 tarih ve yazısı ile davacıya 15.04.1998 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı; ancak, konuyla ilgili olarak yapılan inceleme neticesinde düzenlenen rapor uyarınca yaşlılık aylığına esas …Devlet Hastanesi Sağlık Kurulu raporunun sahte olduğunun belirlenmesi üzerine, davacının SSK …Bölge Hastanesi’ne sevk edildiği, anılan hastane tarafından düzenlenen raporun Merkez Sağlık Kurulu’nca değerlendirilmesi üzerine davacının çalışma gücünü %20 oranında kaybettiğine karar verildiği, Gelirler Genel Müdürlüğü’nün 31.12.2002 tarih ve 058171 sayılı yazısıyla bu durumun Sosyal Sigortalar Kurumu’na bildirilmesi üzerine davacının yaşlılık aylığı almasına dayanak teşkil eden raporun gerçeği yansıtmadığı gerekçesiyle yaşlılık aylığının iptal edildiği ve ödenen aylıkların davacı adına borç çıkartıldığı, bu borç çıkarılma işleminin dayanağı olan davacının çalışma gücünü %20 oranında kaybettiğini bildiren Gelirler Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümünde gerekli görüldüğünden, tarafından davacı aleyhine açılan istirdat davasının görüldüğü dosyalara da temas etmek gerekmiştir.
Bu kapsamda uyuşmazlığın çözümü bakımından, …Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen …tarih ve …sayılı karar, …. Hukuk Dairesi’nce verien …tarih ve … sayılı karar, …Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozma kararına uyulmak suretiyle bozma kararında belirtilen eksikliklerin ikmali ve araştırılmasıyla …tarih ve …sayılı kararla yine …. Hukuk Dairesi’nin …tarih ve …sayılı karar birlikte incelenmiştir.
…. Hukuk Dairesi’nce …Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen …tarih ve …sayılı kararın bozma gerekçesi şöyledir;
” Dava, yersiz olarak yapılan ödemelerin tahsili istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar vermiştir.
Dava, sakatlık indirimine dayalı olarak 506 sayılı Kanunun 60/C-b uyarınca sigortalıya bağlanan yaşlılık aylığının (sakatlık oranının saptanmasına ilişkin çalışma gücü kaybı oranının %20’ye inmiş olduğunun tespiti üzerine) başlangıçtan itibaren iptali nedeni ile davalı sigortalıya yapılan yersiz ödemelerin iadesine yöneliktir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, nca Vergi Usul Kanununun 31. maddesinde öngörülen yönteme göre belirlenen 15.04.1998 tarihinden itibaren %42 oranındaki sakatlığı nedeniyle, vergi indiriminden yararlanma hakkı tanınmış olan sigortalıya 506 sayılı Yasanın 60/C-b maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlandığı, ancak, dayanak alınan raporun gerçeği yansıtmadığı iddiasıyla Kurumca kontrol muayenesine tabi tutulan davalı için düzenlenen …Bölge Hastanesi Sağlık Kurulundan alınan 03.10.2002 tarihli rapor ve Gelirler Genel Müdürlüğü Merkez Sağlık Kurulunca düzenlenen rapordan sonra çalışma gücünün %20 olduğunun görülmesi üzerine, Kurumca, yersiz ödenen 15.04.1998–20.02.2003 tarihleri arasındaki yersiz ödendiği iddia edilen aylığın tahsilinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasanın aylık bağlandığı tarihte yürürlükte olan şekli ile, 60/C-b maddesi, “sakatlığı nedeniyle gelir vergisi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olan sigortalıların yaşları ne olursa olsun en az 15 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanacaklarını” öngörmekte olup, bu koşulların başında ise öncelikle ve özellikle “sakatlığı nedeniyle gelir vergisi indiriminden yararlanmaya hak kazanmış olmak” hususunun saptanması önem arzetmektedir. Anılan hususun saptanması işi ise, 199 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 3239 sayılı Kanunla değişik 31/2 maddesine göre, sakatlık indiriminden yararlanmak için yetkili hastanelerin sağlık kurullarından alınan raporla bünyesindeki “Merkez Sağlık Kurulu” tarafından değerlendirilerek iş gücü kaybı oranları ve buna göre sakatlık dereceleri belirlenmekte ve bu belirlemeye dayalı olarak da ilgili şahsın vergi indiriminden yararlanmaya hak kazanıp kazanmadığına, yine, idarece karar verilmektedir.
Eldeki davada davalının hakkında Gelirler Genel Müdürlüğü Merkez Sağlık Kurulunca düzenlenen rapor ve sonrasında alınan karara karşı idari dava açıp açmadığı ve sonucunun ne olduğu belirlenmelidir.
Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davalıya bağlanan aylıktan sonra yönetmelik değişikliği sonucunda değişen oranlar nedeniyle aylığının kesilmesinin uygun olmadığı, aslen hastalığın aynı kaldığı, bu nedenle aylığın geri istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmakta ise de verilen kararın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; öncelikle tahsis tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 506 Sayılı Yasanın 53. Ve 109’uncu maddeleri gözetilerek, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan, itiraz halinde ise Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılarak davalının sakatlık sebebiyle vergi indiriminden yararlandırma kararına dayanak alınan Devlet Hastanesinin 28.11.1997 tarihli raporda yer alan davalının %42’lik iş gücü kaybını gerektiren bulguların başlangıçta var olup olmadığı, (diğer bir deyişle anılan raporun gerçek dışı düzenlenmiş olup olmadığı) konusunun üzerinde durularak, yöntemince araştırılıp irdelenmek suretiyle açıklığa kavuşturulması, ikinci olarak, bu ilk raporda yer alan bulguların o tarih itibariyle mevcudiyeti halinde, bu bulguların sonradan vaki tedavi ile iyileşme gösterip gösteremeyeceği, iyileşme gösterebilecek olguya sahip ise, o takdirde, sonradan alınan raporlarda yer alan bulgular ve işgöremezlik dereceleri de irdelenmek suretiyle sakatlık nedeniyle bağlanan aylığın kesildiği tarih itibariyle tıbbi durumun belirlenerek, saptanacak bulguların davalının sakatlığı nedeniyle vergi indiriminden yararlandırıldığı ilk tarih itibariyle ve kazanılmış hakların korunması ilkesinden hareketle o tarihte yürürlükte bulunan, diğer bir anlatımla 18.03.1981 tarih ve 8/2620 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla belirlenen ”sakatlık indiriminden yararlanacak hizmet erbabının sakatlık derecesinin tesbit şekli ile uygulaması hakkındaki yönetmelik” hükümlerine göre değerlendirmeye alınarak anılan yönetmeliğin değişik 3. maddesine göre çalışma oranı kaybı ve sakatlık derecesinin belirlenmesi gereklidir. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulundan verilecek rapor ile Adlî Tıp Kurumu’ndan alınacak rapor arasında çelişki mevcut olması halinde, Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmalıdır. ” …Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozma kararına uyulmak suretiyle bozma kararında belirtilen eksikliklerin ikmali ve araştırılmasıyla …tarih ve …sayılı kararla yine davanın reddine karar verilmiş ve bu karar Yargıtay tarafından onanarak kesinleşmiştir. Anılan kararın gerekçesi şöyledir;
” 25/01/2013 havale tarihli bilirkişi raporu ve Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun 02/02/2015 havale tarihli raporunda da belirtildiği üzere davalının 1997 tarihinde aldığı ilk raporu temin ederken hileli işlemler yaptığının ispat edilmiş olmadığı, davalının maluliyet oranlarındaki değişikliklerin raporların alındığı dönemdeki mevzuat gereği farklı yönetmeliklere göre incelenmesi nedeniyle ortaya çıktığı anlaşılmıştır. ”
Yukarıda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının …Bölge Hastanesine sevki üzerine düzenlenen 03.10.2002 tarih ve 5352 sayılı sağlık kurulu raporunun Gelirler Genel Müdürlüğü Merkez Sağlık Kurulunca incelenmesi sonucu davacının çalışma gücünün %20’sini kaybettiği yönünde tesis edilen 31.12.2002 tarih ve 058171 sayılı Gelirler Genel Müdürlüğü işleminin; maluliyet oranlarındaki değişikliklerin raporların alındığı dönemdeki mevzuat gereği farklı yönetmeliklere göre incelenmesi nedeniyle ortaya çıkması karşısında, anılan işlemin hukuka uygun olmadığı anlaşıldığından iptali yönünde karar verilmesi gerekirken davanın bu kısmı yönünden reddedilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı tarafın karar düzeltme isteminin kısmen kabulüyle …16. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, davacının çalışma gücünün %20’sini kaybettiği yönünde tesis edilen 31.12.2002 tarih ve 058171 sayılı Gelirler Genel Müdürlüğü işlemine ilişkin kısmının BOZULMASINA, davacı tarafın diğer düzeltme istemlerinin REDDİNE, 24/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.