Danıştay Kararı 15. Daire 2015/6350 E. 2015/9044 K. 22.12.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/6350 E.  ,  2015/9044 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/6350
Karar No : 2015/9044

Temyiz Edenler 1- (Davacı) :
Vekilleri :
2- Davalı :
Vekili :
İstemin Özeti : Davacı şirkete ait …” isimli saç bakım ürününe ilişkin ambalajlarda yer alan tanıtımlardaki ifadelerde, var olmayan ya da etkinliğini kaybetmiş saç hücrelerinin tekrar oluşumuna ve yeni saçların çıkacağına yönelik bir algı oluşturulduğu, Kozmetik Yönetmeliğinde “kozmetik ürün” tanımına uygun olmadığı, kozmetik ürünlerin, kozmetik tanımı dışında ibareler ile piyasaya arz edilemeyeceği, tüketicilerin yanıltıldığı ve söz konusu ifadelerin ispata muhtaç iddialar olduğu, ancak ispata yönelik Bakanlığa herhangi bir belge sunulmadığı, bu durumun 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 16. maddesine aykırı olduğundan bahisle, aynı Kanunun 17. ve 25/8. maddeleri uyarınca 8.153-TL idari para cezası verilmesine ve söz konusu reklamların durdurulmasına ilişkin 23.10.2013 tarih ve 12779 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; … 8. İdare Mahkemesi’nce, davacı şirkete atfedilen ihlal eyleminin sübut bulunduğu tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık bulunmadığı ancak dava konusu işlemden sonra yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanun’un 7/12 -(g) maddesinin davacı lehine hüküm içermesi sebebiyle, dava konusu işlemin idari para cezasına ilişkin kısmında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle, dava konusu işlemin, davacı şirkete idari para cezası verilmesine ilişkin kısmının iptali, reklam durdurmaya ilişkin kısmı yönünden davanın reddi yolunda verilen kararın, davalı tarafından iptale ilişkin kısmının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek, davacı tarafından işlemin tamamının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davalı İdarece, mahkeme kararının kısmen reddi yönünden onanması, kısmen iptal yönünden bozulması gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz istemlerinin reddine, .. 8. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının reklam durdurmaya ilişkin kısmı yönünden oybirliğiyle, idari para cezasına ilişkin kısmı yönünden oyçokluğuyla ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2015 tarihinde karar verildi.

(X) KARŞI OY
Dava konusu işlemde uygulanan yaptırımın idari tedbir niteliğinde bir idari işlem olduğu, idari işlemlere tesis edildikleri tarihteki mevzuat hükmü uygulanması gerektiğinden sonraki mevzuat değişikliklerinin 5326 sayılı Kanunu’nun 5.maddesi dikkate alınarak uygulanamayacağından, Mahkeme’nin dava konusu işlemin idari para cezasına ilişkin kısmının iptaline yönelik kararının bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.