Danıştay Kararı 15. Daire 2015/6165 E. 2015/4880 K. 08.09.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/6165 E.  ,  2015/4880 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/6165
Karar No : 2015/4880

Davacılar :
Vekili :
Davalılar : 1-
2-

İstemin Özeti : Davacı ‘un davalı idarelerce yanlış ameliyat teşhis ve tedavi edilnek suretiyle hizmet kusuru işlendiği, kalıcı maluliyete sebebiyet verildiği ileri sürülerek için 1.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
Düşüncesi : Davanın Görev yönünden reddi ile dosyanın hizmetin ağırlıklı olarak tesis edilerek sonlandırıldığı yer olan … İdare Mahkemesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince 2577 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca hazırlanan Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
Dava; ‘un yanlış operasyon, teşhis ve tedavi nedeniyle %96 oranında özürlü kaldığı ileri sürülerek 1.000,00 TL maddi , 250.000,00 TL manevi zararın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesince, tazmini istenilen zarara birden fazla eylemin yol açtığının öne sürülmesi ve söz konusu eylemlerin … ve … İdare Mahkemelerinin yargı çevresine dahil İllerde yapılması ve bu bakımdan dava konusu uyuşmazlığın iki ayrı idare mahkemesinin yetki alanına girmesi karşısında, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 4575 sayılı Kanunla değişik 24. maddesinin (e) bendinde yer alan “Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren işler” kapsamında dava konusu uyuşmazlığın görüm ve çözümünün ilk derece mahkemesi olarak Danıştay’ın görevi içinde bulunduğundan bahisle dava görev yönünden reddedilerek dava dosyası Danıştay’a gönderilmiştir.
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, bu mahkemelerin genel görevli mahkemeler olduğu hükme bağlandıktan sonra; aynı Kanunun 5. maddesinde, idare mahkemelerinin, vergi uyuşmazlıklarına ilişkin davalarla ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek olanlar dışındaki davalara bakacağı açıklanmış ve 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 24. maddesinde, bakanlıkların düzenleyici işlemleri ile kamu kuruluşları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarınca çıkarılan ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici işlemlere karşı açılacak iptal davaları ile birden çok idare mahkemesinin yetki alanına giren işlere karşı açılacak iptal ve tam yargı davalarında Danıştay’ın ilk derece mahkemesi olarak görevli bulunduğu kuralı yer almaktadır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15 inci maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, dava dilekçeleri üzerine yapılan ilk inceleme sonunda; idari yargının görevli olduğu konularda, görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek, dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verileceği; 36/b maddesinde de, idari sözleşmelerden doğanlar dışında kalan tam yargı davalarında, zarar bir hizmetten veya idarenin herhangi bir eyleminden doğmuş ise, hizmetin görüldüğü veya eylemin yapıldığı yer idare mahkemesinin yetkili olduğu hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, yine aynı Kanunun merci tayini başlıklı 44. maddesinde; yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargı çevresi sınırlarında tereddüt edildiği veya iki mahkemenin de aynı davaya bakmaya yetkili olduklarına karar verdikleri hallerde dava dosyalarının, tarafların veya mahkemelerin istemi üzerine merci tayini için, uyuşmazlığın aynı yargı çevresindeki mahkeme veya mahkemeler arasında çıkması halinde, o yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, diğer hallerde Danıştaya gönderileceği; Danıştay ve bölge idare mahkemesinin görevli ve yetkili mahkemeyi kararlaştıracağı, Danıştay ve bölge idare mahkemesinin bu konuda vereceği kararların kesin olduğu kuralına yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden; 2577 sayılı Kanunun 44. maddesinde, iki mahkemenin yargı çevresi sınırlarında tereddüt edilmesi merci tayinini gerektiren sebeplerden biri olarak kabul edildiğinden, böyle bir durumda dosyanın merci tayini için Danıştay’a gönderilmesi gerektiği; eğer konu 44. maddeye göre merci tayini ile çözümlenemeyecek ise ve dava iki idare mahkemesinin de yetkisine giriyorsa, davanın 2575 sayılı Kanunun 24. maddesi uyarınca ilk derece olarak Danıştay’da görülmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı ‘un 2013 yılı Mart ayında Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Akalezya teşhisi ile kapalı operasyona alındığı, durumunda düzelme olmaması üzerine ‘ne sevkedildiği, bu Hastanede de 28.06.2013 tarihinde açık operasyona alındığı, operasyon sonucunda “akalezya” olmadığının anlaşıldığı ve yanlış operasyon, teşhis ve tedavi nedeniyle %96 oranında özürlü kaldığı ileri sürülerek, olayda davalı idarelerin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemiyle ve ne karşı açılan davada, Van 1. İdare Mahkemesince, tazmini istenilen zarara birden fazla idarenin eyleminin neden olduğunun ileri sürülmesi ve bu eylemlerin farklı İdare Mahkemelerinin farklı yargı çevresine dahil illerde meydana gelmiş olması nedeniyle olayda her iki idare mahkemesinin de yetkili olduğu, dava birden çok idare mahkemesinin yetkisine girdiğinden 2575 sayılı Kanun’un 24. maddesinin 1/e bendi uyarınca dosyanın Danıştay’a gönderildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda, zarara neden olduğu ileri sürülen idari eylemlerin birden fazla idare mahkemesinin yetki çevresinde kaldığı görüldüğünden, İdare Mahkemesince, mahkemenin yargı çevresi yönünden oluşan tereddütün giderilmesi yönünden dosyanın 2577 sayılı Kanunun 44. maddesi uyarınca, merci tayini için Danıştaya gönderilmesi gerekirken, davanın görev yönünden reddedilerek Danıştay’a gönderilmesinde isabet bulunmamaktadır.
Öte yandan, davacının idarenin hizmet kusuru nedeniyle özürlü kaldığından bahisle uğranıldığı ileri sürülen maddi ve manevi zararın tazminine karar verilmesi istemiyle açılan bu dava, Danıştay’da ilk derece görülecek dava niteliği taşımadığından, uyuşmazlığın görüm ve çözümü yukarıda açıklanan kanun hükümleri uyarınca idare mahkemesinin görev alanı içinde bulunmaktadır.
Bu durumda, davacının önce Tıp Fakültesi, sonra Tıp Fakültesinde yapılan yanlış tedaviler sonucunda %96 oranında özürlü kaldığından idarelerin hizmet kusuru bulunduğu iddiasıyla maddi ve manevi tazminat istemiyla açılan davada; hizmetin yoğun olarak gerçekleştiği ve sonlandığı yerin Tıp Fakültesi olduğundan davanın görüm ve çözümünde yetkili yer mahkemesinin 2577 sayılı Kanun’un 36 (b) maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Danıştay’da ilk derece görülecek dava niteliği taşımayan davanın görev yönünden reddine, 2577 sayılı Kanun’un 15. maddesi 1/a fıkrası ve 44. maddesi uyarınca dava dosyasının Ankara İdare Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Van 1. İdare Mahkemesine gönderilmesine 08/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.