Danıştay Kararı 15. Daire 2015/6043 E. 2015/7912 K. 20.11.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/6043 E.  ,  2015/7912 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/6043
Karar No : 2015/7912

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacı) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, gereği görüşüldü:
Dava; davacının silah taşıma ruhsatı yenileme işlemlerinin, hakkında devam eden ceza yargılaması olduğundan bahisle durdurulmasına ve silahının yargılama sonuçlanıncaya kadar emanete alınmasına ilişkin 07.08.2013 tarih ve 2013/296 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin 4. fıkrasının uygulanabilmesi için maddede ismen sayılan suçlar kapsamında devam eden ceza yargılamasının bulunması gerektiği ve bu hususun aksini öngören Genelge hükmünün üst normlara aykırı düzenlendiği gerekçesiyle ihmal edildiği, davacı hakkında devam eden ceza yargılamasının ise maddede ismen sayılmayan “kamu görevlisine hakaret ve tehdit” suçundan dolayı yapıldığı, bu nedenle dava konusu işleme esas alınan ceza yargılaması Yönetmeliğin 16. maddesinin 4. fıkrası kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından hukuka aykırı olduğu ileri sürülen anılan Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna dayanılarak çıkarılan ve 91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe giren Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik’in 16. maddesinin birinci fıkrasında ; silah ruhsatı verilmesini engelleyen durumlar bentler halinde sayılmış, bu kapsamda maddenin (d) bendinde; taksirli suçlar hariç bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum olanlar ile zimmet, ihtilas, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlarla her türlü kaçakçılık, kara para aklama, hayali ihracat, elektronik alet ve cihazlarla işlenen suçlar, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırlarını açığa vurma, ideolojik, anarşik, terör ve benzeri yaygın şiddet eylemlerine katılma ve bu gibi fiilleri tahrik ve teşvik suçlarından birinden hüküm giymiş olanlara ateşli silah taşıma ya da bulundurma izni verilmeyeceği ve verilmiş ruhsatların iptal edileceği, aynı maddenin son fıkrasında ise; bu madde kapsamında sayılan fiillerden dolayı yargılanması devam eden şahısların ruhsat verilme ve yenilenme işlemlerinin, yargı kararı kesinleşinceye kadar durdurulacağı ve yargılama sonuna kadar silahın emanete alınacağı kuralına yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından süresi dolan silah taşıma ruhsatının serbest avukatlık yaptığından bahisle yenilenmesi istemiyle idareye başvurulduğu, idarece ruhsat yenileme işlemlerine esas alınmak üzere yapılan araştırma sonucunda, davacı hakkında … Ağır Ceza Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında “kamu görevlisine hakaret ve tehdit suçundan” devam eden ceza yargılamasının bulunduğunun tespit edilmesi üzerine; yargılanılan ceza maddelerinin üst sınırının bir yıldan fazla olması nedeniyle İçişleri Bakanlığının 18.04.2013 tarih ve 2013/20 sayılı Genelgesinin 7.13.maddesinin 2. bendi ve Yönetmeliğin 16. maddesinin (d) bendi ve 4. fıkrası uyarınca yargılaması devam edenler kapsamında değerlendirilerek davacının silah ruhsat işlemlerinin hakkında devam eden ceza yargılaması kesinleşinceye kadar durdurulmasına ve silahının emanete alınmasına ilişkin 07.08.2013 tarihli dava konusu işlemin tesis edildiği, bakılmakta olan davanın bu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır
Yukarıda metnine yer verilen Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16/1-d ve 16/4 maddelerinin birlikte incelenmesinden; taksirli suçlar hariç üst sınırı bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı ceza ile yargılanılan ceza yargılamalarının bulunması halinde, davacılar hakkında ceza yargılamaları kesinleşinceye kadar ruhsat işlemlerinin durdurulmasına ve silahın emanete alınmasına ilişkin işlemlerin tesis edilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesinde; hakaret suçunun cezasının üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası olduğu, … hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenmesi halinde, ceza alt sınırının bir yıldan az olamayacağı, 106. maddesinde ise, tehdit suçunun cezasının altı aydan iki yıla kadar hapis cezası olduğu, kurala bağlanmıştır.
Uyuşmalıkta, davacının … Ağır Ceza Mahkemesi’nin E:… sayılı dosyasında yargılamasının devam ettiği ve yargılandığı kamu görevlisine hakaret ve tehdit suçlarının ceza üst sınırının bir yıldan fazla hürriyeti bağlayıcı ceza olduğu görüldüğünden, davacının yargılaması devam edenler kapsamında değerlendirilerek ruhsat yenileme işlemlerinin durdurulma ve silahının emanete alınmasına ilişkin işlemde, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16/1-d ve 16/4 maddeleri uyarınca hukuka aykırılık görülmemiştir.
Öte yandan, dava konusu işlemin hukuki dayanaklarından biri olarak gösterilen İçişleri Bakanlığının 18.04.2013 tarih ve 2013/20 sayılı Silah Ruhsat İşlemleri Birleştirilmiş Genelgesinin “Yargılanması Devam Edenler” başlıklı 7.13. maddesinin 2. bendi Dairemizin 17.06.2015 tarih ve E:2013/12562; K:2015/4114 sayılı kararıyla; ” … genelgede düzenlenen hükümle, bir üst hukuk normu olan Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin aynı konuyu düzenleyen 16. maddesinin (d) bendi ile (e) bendinde getirilen “taksirli olanlar” ve “basın yoluyla işlenenler hariç” ibarelerine yer verilmeyerek bu maddelerin kapsamının taksirli ve basın yoluyla işlenen suçlar nedeniyle yapılan yargılamaları da kapsayacak şekilde kişiler aleyhinde genişletildiği, Yönetmelikte sayılmayan sınırlamaların getirilmiş olması nedeniyle üst normlara uygun olarak düzenlenmediği” gerekçesiyle iptal edilmiştir.
Yukarıda bahsedildiği üzere taksirli suçlar hariç ceza üst sınırının bir yıldan fazla olduğu hallerde Yönetmelik hükümleri uyarınca işlem yapılabileceğinden, iptal edilen Genelge hükmünün işlemin tesis edilmesi için gerekli olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bununla birlikte; anılan iptal kararıyla taksirli suçlar ve basın yoluyla işlenen ikiden fazla suçtan yargılaması devam edenler hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin 4. fıkrası uyarınca işlem yapılmasının önüne geçilmiş olup, somut olayda davacının yargılandığı fiillerin taksirli suçlar veya basın yoluyla işlenen suçlardan olmadığı da dikkate alındığında davacı hakkında tesis edilen işlemin iptal kararından etkilenmeyeceği açıktır.
Bu durumda; dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulü ile .. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:…sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.