Danıştay Kararı 15. Daire 2015/6009 E. 2016/807 K. 11.02.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/6009 E.  ,  2016/807 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/6009
Karar No : 2016/807

Temyiz Eden (Davalı) : Sağlık Bakanlığı
Vekili :
Karşı Taraf(Davacılar) : 1- , 2- ,
3-, 4-
Vekili :
Davalı Yanında Müdahil :
Vekili :

İstemin Özeti : …1. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve …sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma dilekçesi verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyize konu mahkeme kararının kısmen reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarı için 659 sayılı KHK kapsamında davalı idare lehine ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı yönüyle bozulması, maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ve kabul edilen kısma ilişkin hükmedilen vekalet ücretleri yönünden ise onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacı ‘in 10.08.2007 tarihinde kesici-delici alet yaralanması nedeniyle başvurduğu …Devlet Hastanesi’nde yatışının yapıldığı Kalp-Damar Cerrahisi Kliniğinde, yapılan muayene ve tıbbi müdahalelerdeki hizmet kusuru nedeniyle, sol bacağının diz altından kesildiğinden bahisle uğranıldığı iddia edilen davacı için; 360.000-TL iş gücü kaybı ile 11.057-TL tedavi masrafı olmak üzere toplam 371.057-TL maddi, 30.000-TL manevi; annesi ‘in için 10.000-TL, babası ‘in için 10.000-TL, nişanlısı için 10.000-TL olmak üzere toplam 60.000-TL manevi zararın olay tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…1. İdare Mahkemesi’nce, davacının …Devlet Hastanesi’ndeki tetkik ve tedavisini yapan müdahil doktorun, 23.11.2012 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde; hastaneye müracaatı üzerine davacı için arteryel doppler tetkikinin yapıldığı, bu tetkik sonucu hazırlanan rapora göre; kan akımı devam ettiği için başka bir tetkik yaptırmaya gerek duymadığı, sadece ilaç tedavisiyle yetindiğini kabul ettiği, oysa ki müdahilin bahsettiği raporda, vasküler akımın kısmen düşük izlendiğinin de işaret edildiği, yine davacının sevk edildiği … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, psödoanevrizma kesesi içerisinde arter ve venin tam kesiye uğradığının tespit edildiği, arter yaralanması sonrasında gelişebileceği öngörülen psudoanevrizma ve trombüs için ise; cerrahi uygulanması gerektiği halde hastanın serviste yattığı sürede arter yaralamasına yönelik ileri tetkikler ile araştırılmasının yapılmaması nedeniyle davacının teşhisi ve tedavisinde hizmet kusuru bulunduğu, uzuv yitirmesine bağlı oluşan işgücü kaybından kaynaklı maddi zararının hesaplanması amacıyla dosya üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre bedensel zararına bağlı maddi hakedişinin 152.272,71-TL olduğu, …Hastanesi’nde gördüğü tedavi için Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan 8.000-TL ödeme yapıldığı, bu miktarın davacıya ödenmesi gerekiği, fazlaya ilişkin talebin tazimine imkan bulunmadığı, davanın kısmen kabulü ile davacılardan için 160.272,71-TL maddi, 25.000-TL manevi; anne için 8.000-TL manevi, baba için 8.000-TL manevi, nişanlı …için 1.000-TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihi olan 08.04.2008 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin 210,784,29-TL maddi, 18.000,00-TL manevi tazminat istemi yönünden ise davanın reddine karar verilerek, kabul edilen miktarlar üzerinden nispi olarak davacı lehine 19.936,36 TL. vekalet ücretine hükmedilirken reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarları üzerinden davalı idareye maktu vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Davalı idare tarafından temyize konu mahkeme kararının maddi ve manevi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısımları ile reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarı için nispi vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik kısımlarının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Temyize konu Mahkeme kararının, davanın kabul edilen maddi ve manevi tazminata ilişkin kısımlarında, kabul edilen miktarlar üzerinden nispi olarak davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmında, 2577 sayılı 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, davalı idarenin bu kısımlara yönelik temyiz istemi yerinde görülmemiştir.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarı üzerinden davalı idare lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmemesine ilişkin temyiz istemi incelendiğinde ise;
02.11.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 14/1. maddesinde ise; tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edileceği düzenlenmiştir.
Avukatlık Kanununun 168. maddesinin 3. fıkrasında, avukatlık ücretinin takdirinde, hukukî yardımın tamamlandığı veya dava sonunda hüküm verildiği tarihte yürürlükte olan tarifenin esas alınacağı hükmü yer almaktadır.
Bu nedenle, 659 sayılı KHK.’nın yürürlüğünden önce açılan davada hüküm tarihinde anılan KHK’nın yürürlüğe girmiş olması nedeniyle, davanın kısmen veya tamamen reddi halinde, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilecektir.
31.12.2014 tarih 29222 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 2015 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin, Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret başlıklı 13. Maddesinde ” Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği” 10. Maddesinin son fıkrasında ise “Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedileceği” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Buna göre, maddi ve manevi tazminat istemleri hakkında verilecek kararlarda vekalet ücretleri ayrı ayrı hesaplanacaktır.
Dava dosyasının incelenmesinden; bakılmakta olan davanın davalı idareyi temsilen bir avukat ile takip edildiği, mahkeme kararının 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin yürürlüğe girmesinden sonra verildiği, buna rağmen davanın kısmen ret ile sonuçlanmasına ilişkin kısmı açısından davalı idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır.
Bu durumda; Mahkemece kısmen reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarı için davalı idare lehine ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin esasa ilişkin temyiz isteminin reddiyle …1. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve … sayılı kararının davanın kabul edilen kısımları ile kabul edilen miktarlar üzerinden nispi olarak davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısımlarının ONANMASINA, davalı idare temyiz isteminin kısmen kabulüyle, reddedilen maddi ve manevi tazminat miktarı üzerinden davalı idare lehine ayrı ayrı nispi vekalet ücretine hükmedilmemesine yönelik kısmının BOZULMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dava dosyasının anılan Mahkemeye gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davalı idareye iadesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.