Danıştay Kararı 15. Daire 2015/5745 E. 2015/6264 K. 19.10.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/5745 E.  ,  2015/6264 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5745
Karar No : 2015/6264

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Diğer Davalı : Şişli/İSTANBUL
Karşı Taraf(Davacı) :
Vekilleri :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : İdare Mahkemesi kararının UKOME kararına ilişkin kısmının onanması, idari para cezasına ilişkin kısmının hem miktar hem de tekerrür hükümleri yönünden davacı lehine olduğu gerekçesiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren, 2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun Ek 1. maddesi uyarınca, Danıştay Onbeşinci ve Sekizinci Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca, işin gereği görüşüldü:
Dava; İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından .. İli, … İlçesi, … Sokak No:.. … adresinde faaliyet gösteren …Alışveriş Merkezi Otoparkında yapılan denetim sonucunda, 25.11.2013 tarih ve 362/9037 cilt-sıra nolu tespit tutanağına bağlanan; 30.01.2007 tarih ve 2007/1-4 sayılı UKOME kararına aykırı olarak (1-2 saat), (2-3 saat) aralığında otopark ücreti alındığı, bu durumun 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 12.maddesinin 4.fıkrasına aykırı olduğundan bahisle, aynı Kanunun 25.maddesinin 2.fıkrası ve 26.maddesi uyarınca iki ayrı saat diliminde tarifeye uymadıkları için 291×2=582 TL. ve fiil yıl içerisinde tekrarlandığı için tekerrür hükmü (25/11.madde) uygulanmak suretiyle 582×2=1.164-TL. idari para cezası verilmesine ilişkin ‘nın 06.01.2014 tarih ve 18 sayılı işlemi ile bu cezaya dayanak oluşturan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME) kararının iptali ve ihtirazi kayıtla yatırılan 873-TL.nin iadesi istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi’nce, 28/05/2014 tarihinden önce 4077 sayılı Kanunun 12.maddesi hükümlerine aykırı hareket edenlere uygulanacak müeyyide, her bir fiil için (2012 yılı için) 291,00 TL idari para cezası verilmesi iken; 6502 sayılı Kanunda anılan yükümlülüklere aykırı hareket edenlere uygulanacak müeyyidenin her bir işlem için 200,00 TL olarak yeniden düzenlendiği, bu durumda, davacıya verilen idari para cezasının 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun, 54. maddesine aykırılık halinde müeyyideyi düzenleyen 77.maddesinin 1. fıkrası gereğince davacı lehine olduğunun anlaşıldığı, mülga 4077 sayılı Kanun uyarınca davacıya idari para cezası kesilmesi işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı, uyuşmazlığın 30.01.2007 tarih ve 2007/1-4 sayılı Ukome kararına ilişkin kısmına gelince; 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. maddesinin (p) bendinde “Kara, deniz, su ve demiryolu üzerinde işletilen her türlü servis ve toplu taşıma araçları ile taksi sayılarını, bilet ücret ve tarifelerini, zaman ve güzergâhlarını belirlemek; durak yerleri ile karayolu, yol, cadde, sokak, meydan ve benzeri yerler üzerinde araç park yerlerini tespit etmek ve işletmek, işlettirmek veya kiraya vermek; kanunların belediyelere verdiği trafik düzenlemesinin gerektirdiği bütün işleri yürütmek” belediyelerin yetki ve imtiyazları arasında; 18.maddesinin (f) bendinde de “Kanunlarda vergi, resim, harç ve katılma payı konusu yapılmayan ve ilgililerin isteğine bağlı hizmetler için uygulanacak ücret tarifesini belirlemek” belediye meclisinin görev ve yetkileri arasında sayıldığı, alışveriş merkezlerine müşteri olarak gelenlerin otopark ihtiyaçlarının, esas itibarıyla ticari amaç güdülmeksizin ve ücretsiz olarak bina içerisinde veya parselinde karşılanması gerekmekte olup, söz konusu otoparkların zaman kısıtlaması olmaksızın tamamen ücretsiz olmasının ise amacına aykırı kullanımlara yol açarak kısa süreli otopark yerinin giderek azalması sonucunu doğurabileceği, bu durumda trafiğin yine olumsuz olarak etkilenebileceği dikkate alındığında, bu sakıncayı da göz ardı etmeyecek bir şekilde, İstanbul genelindeki alışveriş ticaret merkezi gibi yerlerin binaya ait hizmet otoparklarına gelen müşterilerden ilk üç saate kadar ücret alınmaması, ilk üç saat dışında alınabilecek ücretin ise 5393 sayılı Yasa’nın yukarıda aktarılan 18/f maddesinden kaynaklanan yetkiye dayalı ve kamu yararına uygun olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin tarife komisyonunca belirlenen ücret oranında alınması yönündeki tesis edilen işlemin bu kısmında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin para cezası verilmesine ilişkin tesis edilen 24/10/2013 tarih ve 374 sayılı işleme ilişkin kısmının iptaline, davanın 30.01.2007 tarih ve 2007/1-4 sayılı UKOME kararına yönelik kısmının ise reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafından, 6502 sayılı Kanun’un geçici 1.madde hükmü uyarınca, işlem tarihinde yürürlükte olan kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, şayet ceza miktarında lehe bir değişiklik varsa, bu durumun tespit tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata uygun olarak tesis edilen işlemin iptalini gerektirmeyeceği ileri sürülerek mahkeme kararının bozulması istenilmektedir.
Dava konusu işlemin 30.01.2007 tarih ve 2007/1-4 sayılı UKOME kararına ilişkin kısmı yönünden incelenmesinden; İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenip bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49.maddesinin 1.fıkrasında yazılı nedenlerin bulunmasına bağlıdır.
İdare Mahkemesince dava konusu UKOME kararı hakkında verilen karar ve dayandığı gerekçe usul ve kanuna uygun olup, bozulmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın bu kısmının onanmasına karar verilmesi gerekmektedir.
Dava konusu işlemin davacıya 1.164-TL idari para cezası verilmesine ilişkin kısmı yönünden incelenmesinden; 08/03/1995 gün ve 22221 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 28/11/2013 gün ve 28835 sayılı 6502 sayılı Kanunun 86.maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve 87.maddesi ile de bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Dava konusu işleme dayanak olan, 4077 sayılı Kanun’un “Fiyat Etiketi” başlıklı 12.maddesinin 4.fıkrasında; ” Fiyatı; Bakanlar Kurulu, kamu kurum ve kuruluşları veya kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları tarafından belirlenen mal veya hizmetlerin, belirlenen bu fiyatın üzerinde bir fiyatla satışa sunulması yasaktır” hükmü yer almış; aynı Kanunun “Ceza Hükümleri” başlıklı 25.maddesinin ikinci fıkrasında ise 12.maddesindeki yükümlülüklerden her birine aykırı hareket edenlere ikiyüz Türk Lirası idari para cezası verileceği, 25.maddenin 11. fıkrasında da ” Yukarıdaki fıkralarda belirtilen para cezaları, fiilin bir yıl içerisinde tekrarı halinde iki misli olarak uygulanır” hükmüne yer verilmiş iken;
4077 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran 6502 sayılı Kanun’da fiyat etiketi ile ilgili düzenleme getiren 54.maddesinde “Fiyat Etiketi” başlığı altında ;
“(1) Perakende satışa arz edilen malların veya ambalajlarının yahut kaplarının üzerine kolaylıkla görülebilir ve okunabilir şekilde tüketicinin ödeyeceği tüm vergiler dâhil satış fiyatı ve birim fiyatını gösteren, üretim yeri ve ayırıcı özelliklerini içeren etiket konulması; etiket konulması mümkün olmayan hâllerde aynı bilgileri kapsayan listelerin görülebilecek şekilde uygun yerlere asılması zorunludur. Hizmetlerin tarife ve fiyatlarını gösteren listeler de bu madde hükmüne göre düzenlenerek asılır.
(4) Bakanlık, belediyeler ve ilgili odalar, bu madde hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri yürütmekle görevlidirler.
(5) Etiket, tarife ve fiyat listeleri, indirimli satışlara ilişkin süre ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir.” hükümleri yer almıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Ceza hükümleri” başlıklı 77.maddesinin 1.fıkrasında ise, 54.madde hükümlerine aykırılık halinde, aykırılığı tespit edilen her bir işlem veya sözleşme için ikiyüz Türk Lirası idari para cezası uygulanır, şeklinde düzenlenmiştir.
Buna göre; 28/05/2014 tarihinden önce 4077 sayılı Kanunun ticari reklam ve ilanlarla ilgili hükümlerine aykırı hareket edenlere uygulanacak müeyyide 2013 tarihi itibariyle uygulanacak idari para cezalarına ilişkin 31.12.2012 tarihli Tebliğ (TGM 2012/1) gereği 291- TL idari para cezası iken; 6502 sayılı Kanunda 2015 tarihi itibariyle uygulanacak idari para cezalarına ilişkin 27.12.2014 tarihli Tebliğ (TGM 2014/1) gereği 220-TL olarak belirlenmiştir. Yine 4077 sayılı Kanun’un 12.maddesindeki aykırılığın yıl içerisinde tekrarı halinde cezanın iki misli olarak uygulanacağı hüküm altına alınmış iken, 6502 sayılı Kanun’da tekerrüre ilişkin bir hüküm getirilmemiştir.
Bu durumda gerek davacıya verilen idari para cezasının miktarı mülga 4077 sayılı Kanunda düzenlendiği haline kıyasla düştüğünden gerekse yeni Kanun’da tekerrüre ilişkin hüküm konulmadığından davacının lehine bir durum ortaya çıkmaktadır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinde; Kanun’un, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, diğer genel hükümlerinin ise, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı hükmü yer almıştır.
Aynı Kanun’un 5. maddesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümleri kabahatler bakımından da uygulanacağı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Zaman bakımından uygulama” başlıklı 7. maddesinde ise, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmiştir.
Kabahatler Kanunu’nun anılan hükümlerinin gözardı edilerek karar verilmesi mümkün olmadığı gibi, bir çeşit hukuk güvenliği sağlayan ve günümüz temel ceza hukuku ilkelerinden biri olan lehe kanun uygulamasından davacının mahrum edilmesinin de düşünülemeyeceği açıktır.
Bu halde, 4077 sayılı Kanunun 12.maddesine aykırılığı tespit edilen davacıya uygulanan idari yaptırımın yerinde olduğu ancak, hem davacıya verilen idari para cezasının miktarı yönünden 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanunun 54.maddesine aykırılık halinde müeyyideyi düzenleyen 77.maddesinin 1.fıkrasının davacı lehine uygulanması hem de 6502 sayılı Kanunda söz konusu aykırılık halinde fiilin yıl içerisinde tekrarı halinde iki misli olarak uygulanacağına dair tekerrür hükmü düzenlenmediğinden yine davacı lehine tekerrür uygulanmaması gerektiğinden dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalının temyiz isteminin reddi ile, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının; dava konusu işlemin idari para cezası yönünden iptaline dair kısmının BELİRTİLEN GEREKÇE İLE ONANMASINA oyçokluğuyla, UKOME kararı yönünden davanın reddine dair kısmının ONANMASINA oybirliğiyle, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/10/2015 tarihinde karar verildi.