Danıştay Kararı 15. Daire 2015/5703 E. 2017/1871 K. 20.04.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/5703 E.  ,  2017/1871 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5703
Karar No : 2017/1871

Temyiz Edenler (Davacılar) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacılar murisi …..’nin, 18.06.2009 tarihinde Şanlıurfa ili merkez ipek yol caddesi üzerinde karşıdan karşıya geçmek isterken, yoldan geçen aracın çarpması sonucu vefat etmesinde, davalı idarenin kazanın meydana geldiği yerde bulunan kaldırımdaki parmaklıkları aralık bırakması ve orta refüje parke taşı döşenerek yayaların buradan geçmelerini kolaylaştırması nedeniyle hizmet kusurunun bulunduğundan bahisle uğranıldığı iddia edilen 110.000,00-TL maddi, 90.000,00-TL manevi zararın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tazminine hükmedilmesi istemiyle istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesince; kaza tespit tutanağına göre, kazanın oluşumuna davacılar yakınının yaya üst geçidi olmasına rağmen taşıt yolunu kullanarak karşıdan karşıya geçmeye çalışması sebebiyle Karayolları Trafik Kanunu’nun 68/b maddesini ihlal ettiği, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporuna göre ise, kaza noktasına 36 metre uzaklıkta üst geçit bulunduğu, yayaların karşıdan karşıya geçişte yaya yolu, okul yolu ve kavşak giriş çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmelerinin yasak olmasına rağmen kaldırımda bulunan korkuluk aralığı ve refüjdeki parke taşı döşeli bölgeden geçiş yaptıklarının tespit edildiği buna göre, temyiz kudretine haiz olan davacılar yakınının yayaların geçişine yasak olan ve 36 metre yakınında üst geçit bulunan bir noktadan karşıya geçmeye çalışması sonucu kazaya uğramasının, kendi kusurlu davranışından kaynaklandığı, idarenin tazmin sorumluluğunu kabule olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Davacılar tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
Anayasa’nın 125. Maddesinde, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu belirtilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ” Belediye trafik birimleri, görev ve yetkileri” başlıklı 10. maddesinin( b-1.) bendi, ”Yapım ve bakımından sorumlu olduğu yolları trafik düzeni ve güvenliğini sağlayacak durumda bulundurmak”, (b-5) bendi ” Yol yapısı veya işaretleme yetersizliği yüzünden trafik kazalarının vukubulduğu yerlerde, yetkililerce teklif edilen tedbirleri almak” hükmünde olup, aynı kanunun ”Yayaların uyacakları kurallar” başlıklı 68. maddesinin (b) bendine göre; taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu , yaya ve okul geçidi ile kavşak giriş ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır. Hükmünü taşımaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacılar yakınının … merkez ipek yol caddesi kenarındaki kaldırımdan karşıya geçmek için taşıt yoluna girdiği, bu esnada yoldan geçen aracın yayaya çarparak ölümüne neden olduğu, kaza tespit tutanağına göre; kaza noktasına 36 metre uzaklıkta üst geçit olduğu, taşıt yolunun her iki kenarındaki kaldırımlarda yaya geçişini engellemek için demir korkuluk bulunduğu, demir korkulukların karşılıklı olarak aralık bırakıldığı, orta refüjde ise yine yayaların geçişini engellemek için tel çit bulunduğu ancak tel çitlerde bütünlüğün bulunmadığı ve aralık bırakıldıldığı, kaza noktasına 36 metre mesafede üst geçit bulunduğu, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce alınan bilirkişi raporuna göre; her iki kaldırım kenarındaki demir korkulukların 200 metre olduğu ancak üst geçitten 30 metre sonra karşılıklı olarak aralık bırakıldığı, orta refüjde tel örgü bulunduğu ancak tel çitin 5 metre uzunluğunda 3 metre genişliğinde boşluk bırakıldığı, boşluk bırakılan bu alanın yaya geçişini sağlayacak şekilde parke taşıyla döşeli olduğu, yayaların cadde kenarındaki geçiş yapılan yolla ana yol arasında yayaların karşıdan karşıya geçişlerini engelleyecek herhangi bir demir parmaklık, korkuluk demiri veya tel örgü olmadığı, tel örgü ve demir parmaklıkların yarım bırakılmış yerlerinin parke taşlarıyla döşeli olduğu, yayaların 4 metrelik bir demir merdivenle yan yoldan cadde kenarındaki kaldırıma çıktığı, kaza yerindeki üst geçitle 400 metre ilerideki Şehitlik kavşağı yanında bulunan üst geçide kadar demir parmaklık ve tel örgülerle kapatılması halinde bu kazaların önüne geçileceğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Kamu idareleri, yapmakla yükümlü bulundukları kamu hizmetlerini gereği gibi ifa etmekle beraber bu hizmetin işleyişini sürekli olarak kontrol etmek ve hizmetin yürütülmesi sırasında gerekli önlemleri almakla yükümlüdürler. İdarenin bu yükümlüğünü yerine getirmemek suretiyle hizmetin kötü veya geç işlemesi, gereği gibi işlememesi ve bu yüzden bir zarara sebebiyet verilmiş olması idareye meydana gelen zararları tazmin sorumluluğu yükler.
Yayaların karşıdan karşıya geçmesini sağlamak amacıyla cadde üzerine üst geçit yapılmış olmasına rağmen, üst geçitin amaca uygun olarak kullanılıp kullanılmadığını denetlemek, şayet kullanılmıyorsa bunun nedenlerini araştırmak ve gerekli tedbirleri almak davalı belediyenin yasal görevidir.
Temyize konu olayda davalı belediye, kaldırım kenarındaki demir korkuluk ve orta refüjdeki tel çitlerin aralık bırakılmadan monte edilmesini sağlamamış ve yayaların, trafik kazasının meydana geldiği cadde kenarındaki kaldırıma 4 metrelik bir merdivenle çıktıktan sonra, kaldırımın sağ ve sol yanında bulunan korkulukların aralık kısmından geçerek 2 aralık ortasında bulunan 5 metre genişliğindeki ve parke taşı döşeli orta rafüj aralığından da geçerek yolun karşısına ulaşmaları devam edegelen bir alışkanlık oluşturmasına rağmen korkuluk ve tel çitlerin aralık kısımlarının birleştirilmesini sağlamamıştır. İdarenin sorumluluk alanında bulunan şehir içi taşıt yolu üzerinde yayaların karşıdan karşıya geçişini sağlamak amacıyla üst geçit yapmasına rağmen, üst geçitin 36 metre uzağında taşıt yolu üzerinde yaya geçişini kolaylaştıracak şekilde karşılıklı geçiş alanları bırakması, bu alanı kapatmak yerine hareketsiz kalması kamu hizmetinin işleyişinde hizmet kusurunun bulunduğunu göstermektedir.
Bu durumda; kamu hizmetini etkin bir şekilde yürütmek ve denetlemek görevi olan ve can ve mal emniyetini sağlama sorumluluğu bulunan davalı idarenin, hizmet kusurunun bulunmasına rağmen mahkemece, yeterli inceleme yapılmadan kaza tespit tutanağı ve kusur tespiti içermeyen bilirkişi raporuna dayalı olarak idarenin hizmet kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … 1. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.