Danıştay Kararı 15. Daire 2015/5645 E. 2016/44 K. 19.01.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/5645 E.  ,  2016/44 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5645
Karar No : 2016/44

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili : –
Karşı Taraf(Davacı) : .
Vekili :

İstemin Özeti : … 8.İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Mahkeme kararı sonuç itibariyle yerinde olmakla birlikte; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, 28.11.2013 tarih ve 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 86.maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından ve dava konusu işlemle davacıya uygulanan idari yaptırıma ilişkin 6502 sayılı Kanunda, davacı lehine düzenleme söz konusu olduğundan, davacı lehine olan hükmün uygulanması gerektiği gerekçesiyle, temyize konu mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, davacı tarafın temyize cevap dilekçesinin alınmasından sonra incelenmesine karar verilen yürütmenin durdurulması istemi, davacının temyize cevap dilekçesi vermediği, yasal cevap verme süresinin geçtiği görülmekle, tekemmül eden dosyada yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin esasa geçildi ve işin gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirket tarafından Ağustos-Ekim 2013 tarihleri arasında tüketicilere gönderilen kısa mesajlarda ve davacı şirkete ait “www…..com” adresli internet sitesinde yer alan reklam ve tanıtımların, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 16.maddesine aykırılığından bahisle aynı Kanunun 17.ve 25/8.maddeleri uyarınca 87.915-TL.idari para cezası verilmesine ve anılan reklamların durdurulmasına ilişkin 25.12.2013 tarih ve 15940 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesi’nce, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un, 6502 sayılı Kanun’un 86.maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı, kural olarak idari işlemlerin yargısal denetimlerinin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan mevzuata göre yapıldığı, idari para cezasının verildiği tarih itibariyle yürürlükte olan mevzuata göre yargısal denetiminin yapılması gerekmekte ise de kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi gereği ortadan kaldırılan normun uygulanması ve bu norma göre ceza verilmesi de mümkün görülmediğinden dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı tarafından, Kabahatler Kanunu’na göre, kabahatin, failin icrai veya ihmali davranışı gerçekleştirdiği zaman işlenmiş sayıldığı, bu durumda 2013 yılında gerçekleşen ihlal nedeniyle bu tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Kanunda öngörülen idari para cezasının uygulandığı, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek Mahkeme kararının temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
4077 sayılı Kanun’un 16.maddesinde ticari reklam ve ilanların, Kanunlara, Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere, genel ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına uygun, dürüst ve doğru olması gerektiği, 16 ncı maddeye aykırı hareket edenler hakkında Reklam Kurulu tarafından ihlalin niteliğine göre birlikte veya ayrı ayrı üç aya kadar tedbiren durdurma,durdurma, düzeltme veya 8.788- TL.(2013 yılı için) Lirası idari para cezası uygulanacağı, 16 ncı maddeye aykırılık, ülke düzeyinde yazılı, sözlü, görsel ve sair araçlar ile gerçekleşmiş ise, idari para cezasının on katı olarak uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı şirket tarafından Ağustos-Ekim 2013 tarihleri arasında tüketicilere gönderilen kısa mesajlarda “Kredi kartı alışverişlerinizden kazandığınız konbara puanlarınız 200-TL.’ye ulaşmıştır. Hemen 02129121444’ü arayınız. Puanlarınızı ücretsiz aktifleştirin.” ifadelerine yer verilerek ilgili banka adına hizmet verildiği algısı oluşturulduğu, daha önce abone olunan bir hizmet bulunduğu ve yapılan harcamalar sonrasında biriken puanların 200-TL.’ye ulaştığı gibi bir intiba oluşturulduğu, 200-TL. tutarındaki konbara puanların ücretsiz aktifleştirilmesi için verilen müşteri hizmetleri numarası ile yapılan görüşmede, tüketicilerin kredi kartı bilgileri ve ardından cep telefonlarına gelen onay kodu talep edilerek cep telefonu, tablet bilgisayar, vs ürünlerin satışının yapılmaya çalışıldığı, ancak tanıtımı yapılan ürünlerden farklı ürünler gönderildiği; yine davacı şirkete ait “www…..com” adresli internet sitesinde “… D90+18-105mm Lens Dijital SLR Fotoğraf Makinesi” isimli ürün ve vb. ürünlerin indirimli satıldığı belirtilmesine rağmen, söz konusu indirimlerin başlangıç ve bitiş tarihleri ile indirimli satışa sunulan ürünlerin stok miktarına yer verilmediği, bu durumların ilgili mevzuatına aykırılık teşkil ettiği, tüketicilerin yanıltıldığı ve mağduriyetlerine yol açtığı; sayılan durumların, 4077 sayılı Kanuna aykırılık teşkil ettiği sabit olduğundan davacı şirket adına idari yaptırım uygulanmasının yerinde olduğu görülmüştür.
Davacıya 4077 sayılı Kanun’un “Ticari reklamlar ve ilanlar” başlıklı 16.maddesine aykırılık nedeniyle aynı Kanunun 25/8.maddesi uyarınca 87.915 TL.idari para cezası verilmiş ise de; 4077 sayılı Kanunu yürürlükten kaldıran, 28.11.2013 tarih ve 28835 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un “Ticari reklam” başlıklı 61.maddesine aykırılık halinde müeyyideyi düzenleyen 77.maddesinin 12.fıkrası (e) bendinde aykırılığın internet aracılığı ile gerçekleşmesi halinde elli bin Türk Lirası idari para cezası verileceği hükmü, (f) bendinde aykırılığın kısa mesaj aracılığı ile gerçekleşmesi halinde yirmi beş bin Türk Lirası idari para cezası verileceği hükmü düzenlendiğinden, birlikte uygulandığı halde dahi davacı lehine bir durum ortaya çıkmaktadır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. maddesinde; Kanun’un, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, diğer genel hükümlerinin ise, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı; 5. maddesinde, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun zaman bakımından uygulamaya ilişkin hükümlerinin kabahatler bakımından da uygulanacağı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Zaman bakımından uygulama” başlıklı 7. maddesinde ise, suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanacağı ve infaz olunacağı belirtilmiştir.
Bu durumda 4077 sayılı Kanun’un 16.maddesine aykırılığı tespit edilen davacıya uygulanan idari yaptırım yerinde olmakla birlikte, davacı lehine olan hükmün uygulanması gerektiğinden dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiş, ancak sonuç itibariyle dava konusu işlemin iptaline ilişkin mahkeme kararı yerinde görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle, … 8. İdare Mahkemesi’nin … günlü, … sayılı kararının BELİRTİLEN GEREKÇEYLE ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.