Danıştay Kararı 15. Daire 2015/5503 E. 2015/6864 K. 04.11.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/5503 E.  ,  2015/6864 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5503
Karar No : 2015/6864

Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
Diğer Davacı :
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, aracın trafikten men’ine ilişkin işlemin iptaline ilişkin kısmının onanması, davacıya idari para cezası verilmesi işlemi bakımından ise davanın görev yönünden reddine ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, gereği görüşüldü:
Dava; davacıya ait aracın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. maddesi uyarınca geçici olarak trafikten men edilmesine ilişkin 16.01.2014 tarih ve 079583 sayılı işlem ile araç sürücüsüne idari para cezası verilmesine ilişkin aynı tarih ve 620549 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; men edilen araç ile taşınanların davacıya ait işletmenin personeli olduğu, ayrıca denetim tarihinde düzenlenen tutanakta taşımacılığın süreklilik arz eden ve ticari amaçlı olduğu yönünde bir tespit bulunmadığı, aracın trafikten men’ine ilişkin işlemin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline, araç sürücüsü davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin işlem yönünden ise sürücünün menfaatini etkileyen sürücüye yönelik idari para cezası dışında bir idari yaptırım kararı bulunmadığı, adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan Mahkeme kararının; görev yönünden reddine ilişkin kısmının, davalı idare tarafından ise men işleminin iptaline ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Davacı ‘e ait aracın trafikten men edilmesine ilişkin 16.01.2014 tarih ve 079583 sayılı işlemin iptaline ilişkin kısım incelendiğinde;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “kararın bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın bu yönüyle hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Araç sürücüsü davacı …’ e idari para cezası verilmesine ilişkin 16.01.2014 tarih ve 620549 sayılı işlem yönünden davanın reddine ilişkin kısım incelendiğinde;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, “iptal davaları”, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.
“Meşru menfaat” ilgisinden kasıt, kişi ile işlem arasında hukuken kabul edilebilir, dinlenilebilir veya korunmaya değer bir ilginin varlığı iken; “kişisel menfaat” ilgisiyle, işlemin, kişinin hukukunu etkilemesi, diğer bir anlatımla kişi bakımından hukuk aleminde sonuç doğurması kastedilmektedir. “Güncel menfaat” ise, söz konusu işlemin kişi üzerindeki hukuki etkisinin doğmak üzere olmasını veya halihazırda devam etmesini, işlemin uygulanabilir niteliğini yitirmemesini ifade etmektedir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden; davacı ‘e ait …plakalı araç ile ilgili belediyeden izin alınmaksızın ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yapıldığından bahisle söz konusu aracın trafikten men edildiği, araç sürücüsü davacı …’ e ise aynı eylem nedeniyle idari para cezası verildiği, bu iki işlemin iptali istemiyle öncelikle Sulh Ceza Mahkemesi’ne başvurulduğu, burada görevsizlik kararı verilmesi üzerine idari yargı yerinde dava açıldığı anlaşılmaktadır.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3.maddesinde; idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerin diğer kanunlarda aksine bir düzenleme bulunmadığı takdirde uygulanacağı, 27. maddesinin 8. fıkrasında; idari yaptırım kararının idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde idari yaptırıma ilişkin hukuka aykırılık iddialarının işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı yerinde görüleceği hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Araçların tescil edildikleri amacın dışında kullanılması” başlıklı Ek 2. maddesinde; araçlarını motorlu araç tescil ve trafik belgesinde gösterilen maksadın dışında kullananlar ile sürülmesine izin veren araç sahiplerinin 14.400.000 lira para cezası ile cezalandırılacağı, ayrıca, aracın onbeş gün süre ile trafikten men edileceği, ilgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dahilinde ticari amaçlı yolcu taşıyan kişiye, araç sahibine, bağlı bulunduğu durak, işyeri ve işletmelerin sorumlularına birinci fıkrada gösterilen idari para cezasının üç kat olarak, fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde tekerrürü halinde ise beş kat olarak uygulanacağı, ayrıca, aracın her defasında altmış gün süre ile trafikten men edileceği hükmüne yer verilmiştir.
Olayda, ilgili belediyeden izin alınmaksızın ticari amaçlı taşımacılık yapıldığından bahisle aracın trafikten men edildiği, aynı eylem nedeniyle araç sürücüsü Serkan Keskin’e de idari para cezası verildiği araç sürücüsü ve araç sahibi tarafından birlikte dava açıldığı görülmektedir.
Uyuşmazlıkta, trafikten men edilen aracın sürücüsü olarak geçimini sağlayan davacı tarafından men işleminin iptalini istemekte meşru, güncel ve kişisel menfaati olduğu kuşkusuzdur.
Bu durumda davacının sürücüsü olduğu araca yönelik idari yaptırım kararı niteliğindeki men işlemi ile birlikte aynı eylem nedeniyle davacıya verilen para cezasının da idari yargı yerince incelenmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır.
Bu nedenle idari para cezası işlemi yönünden davayı görev yönünden reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının aracın trafikten men’i işleminin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA, davanın görev yönünden reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.