Danıştay Kararı 15. Daire 2015/5410 E. 2015/5461 K. 18.09.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/5410 E.  ,  2015/5461 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5410
Karar No : 2015/5461

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf(Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü:
Dava, davacının tarafına kamu görevlisi silah taşıma ruhsatı verilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun reddine ilişkin 05.08.2014 tarih ve 2908 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; davacının belediye başkanı olduğundan bahisle tarafına kamu görevlisi silah taşıma ruhsatı verilmesi talebinde bulunduğu, silah ruhsat işlemlerine esas alınmak üzere yapılan araştırmada; davacının 6136 sayılı Kanuna muhalefet etmek suçundan dolayı yargılandığı …Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile bir yıl hapis ve 160.000 TL ağır para cezası ile mahkum olduğu, söz konusu cezanın 647 sayılı yasanın 6. maddesi gereği ertelendiği, aynı Mahkemenin 23.06.2014 tarih ve E:2014/270 D.İş sayılı kararı ile de verilen cezanın 765 sayılı Kanunun 95/2 maddesi gereğince ” esasen vaki olmamış sayılmasına – yok hükmünde sayılmasına” karar verildiği görüldüğünden, yok hükmünde sayılan mahkumiyet esas alınarak davacının silah taşıma ruhsat talebinin reddedilmesine ilişkin tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, anılan İdare Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 7. maddesinde, ateşli silahları kimlerin taşıyabileceği ya da mesken veya işyerinde bulundurulabileceği sayılmak suretiyle belirlenirken, anılan maddenin 5. fıkrasında, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak Yönetmelikte belirlenecek esaslara göre Valiler tarafından verilecek izin vesikasını alanlar da bu kapsama dahil edilmiş, aynı maddenin son fıkrasında da; “Ateşli silahla işlenen cürümlerden hükümlü bulunanlar ile taksirli suçlar hariç olmak üzere bir yıldan veya bu Kanun kapsamına giren suçlardan dolayı altı aydan fazla hapis cezasına mahkûm olanlara, affa uğramış olsalar bile hiçbir suretle ateşli silah taşıma veya bulundurma izni verilmez.” kuralına yer verilmiştir.
Anılan Kanun hükmü doğrultusunda hazırlanarak 21.3.1991 tarih ve 91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 8, 9 ve 10. maddelerinde valilerin iznine tabi olarak silah taşıma ruhsatı alabilecekler belirlenmiş, kamu güvenliğinin sağlanması amacıyla ruhsat verilmesini engelleyen hallerin düzenlendiği 16. maddesinde de,”Kanunun 7 nci maddesinin (1) numaralı bendinde sayılanlar hariç aşağıda belirtilen hallerden birine giren kimselere hiçbir şekilde ateşli silah ve mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez, verilmiş ruhsatlar iptal edilir.
a) Ateşli silahla işlenen cürümlerden hükümlü bulunanlar,
b) Ruhsatlı silahıyla suç işleyenler veya silahın muhafazasındaki ihmal ve kusuru neticesi başkaları tarafından bir suç işlenmesine veya intihar ya da intihara teşebbüs edilmesine neden olanlar, …
Yukarıdaki fıkranın (a), (b) … bentleri kapsamına girenler, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile kendilerine hiçbir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez…
Bu madde de belirtilen mahkumiyet, kesinleşmiş mahkumiyettir.
Bu madde hükümlerinin uygulanmasında, mahkemelerce verilen hürriyeti bağlayıcı cezalar paraya çevrilmiş olsa dahi, hürriyeti bağlayıcı ceza esas alınır.” hükümlerine yer verilmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının belediye başkanı olduğundan bahisle Yönetmeliğin 8. maddesi uyarınca tarafına kamu görevlisi silah taşıma ruhsatı verilmesi talebinde bulunduğu, silah ruhsat işlemlerine esas alınmak üzere yapılan araştırmada; davacının 6136 sayılı Kanuna Muhalefet Etmek suçundan dolayı yargılandığı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile bir yıl hapis ve 160.000 TL ağır para cezası ile mahkum olduğu tespit edildiğinden, ruhsat talebinin 6136 sayılı Kanunun 7. maddesinin 7. fıkrası ve 91/1779 sayılı Yönetmeliğin 16. maddesinin (b) bendi uyarınca hiç bir surette silah taşıma ve bulundurma ruhsatı alamayacak kişilerden olduğundan bahisle 05.08.2014 tarih ve 2908 sayılı işlemle reddedildiği, davacı tarafından ruhsat almasına engel olarak gösterilen mahkumiyetin 647 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca ertelendiği ve 765 sayılı Kanunun 95/2. maddesi uyarınca vaki olmamış sayılmasına karar verildiği, yok hükmünde sayılan mahkumiyet esasa alınarak ruhsat talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mülga 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 95. maddesi ile 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’nun 6. maddesi uyarınca, bir yıla kadar ağır hapis ya da iki yıla kadar hapis cezasına mahkumiyet halinde, bu cezaların Mahkemece ertelenebileceği, beş sene içinde kişi hakkında başka bir mahkumiyet kararı verilmediği takdirde, mahkumiyetin esasen vaki olmamış sayılacağı hükme bağlanmıştır.
6136 sayılı Kanun’un yukarıda belirtilen 7. maddesi hükmüyle, ateşli silahla cürüm işleyenlerle bu Kanun kapsamına giren suçlardan dolayı altı aydan fazla hapis cezasına mahkûm olanlara, affa uğramış olsalar bile hiçbir suretle ateşli silah taşıma veya bulundurma izni alamayacakları kurala bağlanmış olup, Yönetmelik hükmüyle de; ruhsatlı silahıyla suç işleyenlere, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile hiçbir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmemesi öngörülmüştür.
Uyuşmazlık konusu olayda ise, davacının, yargılandığı 6136 sayılı Kanuna Muhalefet suçundan dolayı, netice itibariyle ertelenmiş olan bir yıl hapis ve 160.00 TL ağır para cezası ile mahkum edildiği, yani kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olduğu, bu haliyle, davacı hakkında 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan verilen mahkumiyet kararının, Yönetmeliğin 16. maddesinin (b) bendi kapsamında silah taşıma ruhsatı verilmesine engel oluşturacak haller arasında bulunduğu sonucuna ulaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacının silah ruhsatı almasına engel mahkumiyeti bulunduğu açık olduğundan, silah ruhsat başvurusunun reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık ve dava konusu işlemi iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:..; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.