Danıştay Kararı 15. Daire 2015/5261 E. 2018/7749 K. 21.11.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/5261 E.  ,  2018/7749 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5261
Karar No : 2018/7749

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İli, … İlçesi, … Köyü”nde yaşamakta iken terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığını iddia eden davacının, mal varlığına ulaşamamadan kaynaklanan zararlarının tazmini istemiyle 5233 sayılı Yasa kapsamında yaptığı başvurunun reddine ilişkin Hakkari 2 No’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 14/06/2007 tarih, … sayılı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, …. İdare Mahkemesi’nce; olayda, her ne kadar 07/06/2006 tarihinde mahallinde keşif yapıldığı belirtilmiş ise de; dosyaya ekli bilgi ve belgelerin incelenmesinden, anılan keşfe ilişkin bir tutanak düzenlendiği ve bu tutanağın Komisyon Heyeti ve Köy Bilirkişi Heyeti tarafından imzalandığı, davacı veya vekilinin herhangi bir imzasının bulunmadığı anlaşılmakta olup, bu tutanak ile davacının malvarlığının bulunup bulunmadığının ortaya konulmaya çalışıldığı, bu durumun keşif yapmanın amacına aykırı olduğu, zira, davacının ve gösterebileceği tanıkların keşif sırasında dinlendikten sonra bir karar verilmesi gerektiği, oysa dava konusu olayda davacıya bu imkanın verilmediği anlaşıldığından, davacının terör eylemleri ya da terörle mücadele faaliyetlerinden doğan zararının bulunup bulunmadığının belirlenmesi noktasında en önemli araştırma yöntemlerinden biri olan keşfin bu haliyle usulüne uygun yapıldığını kabul etmeye olanak bulunmadığı, bu durumda, davalı idarece, mahallinde, davacının veya yetkili temsilcisinin de katılımıyla usulüne uygun keşif ve bilirkişi incelemesi yaptıktan sonra, söz konusu yerde davacıya ait taşınır ve taşınmaz malvarlığının bulunup bulunmadığının (varsa) davacının şahitlerinin de dinlenmesi suretiyle tespit etmesi, malvarlığı tespit edilirse 5233 sayılı Yasa kapsamında zarara uğrayıp uğramadığı araştırılarak bir karar verilmesi gerekirken, davacının başvurusunun, usulüne uygun yapılmayan keşfe dayanılarak mal varlığı bulunmadığından bahisle reddedilmesinde mevzuata uygunluk bulunmadığı gerekçesi ile dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.