Danıştay Kararı 15. Daire 2015/5122 E. 2015/7566 K. 13.11.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/5122 E.  ,  2015/7566 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5122
Karar No : 2015/7566

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) : İstanbul Valiliği
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının dava konusu işlemler yönünden verilen davanın reddine yönelik kısmının onanması, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirkete ait … plakalı aracın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun EK 2/3. maddesi uyarınca altmış gün süreyle trafikten men edilmesi ile davacı şirkete 2.184,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin 04.03.2014 tarih ve 373655, 179748 sayılı işlemlerin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; dava konusu araçla, ilgili belediyeden izin ya da ruhsat alınmaksızın ücret karşılığı yolcu taşımacılığı yapıldığı tutanakta yer alan imzalı yolcu beyanı ile sabit olduğundan, dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve 750 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan İdare Mahkemesi kararının esasının ve vekalet ücretine ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyize konu kararın, söz konusu aracın altmış gün süreyle trafikten men edilmesi ile idari para cezası verilmesine ilişkin işlemler yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmının temyiz incelemesi:
Temyize konu kararın, söz konusu aracın altmış gün süreyle trafikten men edilmesi ile idari para cezası verilmesine ilişkin işlemler yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmı yönünden 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenleri bulunmadığından, temyiz istemi yerinde görülmemektedir.
Temyize konu kararın, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmına yönelik temyiz incelemesi:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ‘Yargılama Giderleri’ başlıklı 323. maddesinde; vekille takip edilen davalarda kanun gereğince takdir olunacak vekalet ücreti yargılama giderleri arasında sayılmıştır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Avukatlık ücreti” başlıklı 164. maddesinin 1. fıkrasında; avukatlık ücretinin, avukatın hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade ettiği hükme bağlanmış; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Tebligat ve cevap verme” başlıklı 16. maddesinin 3 numaralı bendinde; tarafların yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde cevap verebilecekleri, bu sürenin ancak haklı sebeplerin bulunması halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli Mahkemenin kararıyla otuz günü geçmemek üzere ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabileceği; aynı maddenin 4 numaralı bendinde ise; tarafların, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara ve ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemeyecekleri yolunda düzenlemelere yer verilmiştir.
02.11.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 14/1. maddesinde ise; tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler lehine vekalet ücreti takdir edileceği düzenlenmiştir.
Anılan maddelerin incelenmesinden; avukatın, hukuki yardımının karşılığı olan avukatlık ücretini almaya hak kazanabilmesi için, hukuki yardım olarak nitelendirilen hizmetini, yasa ile belirlenen süre içinde yerine getirmesi gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; dava dilekçesinin 18.04.2014 tarihinde usulüne uygun olarak davalı idareye tebliğ edildiği ve 30 günlük cevap verme süresinin davalı idarenin talebi üzerine 15 gün uzatıldığı, ancak savunma dilekçesinin davalı idare vekili avukat tarafından toplamda 45 güne çıkarılan cevap verme süresinden sonra 02.07.2014 tarihinde verildiği; Mahkeme kararının “Savunmanın Özeti” kısmında da, savunmanın süresinde verilmediğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında, yukarıda yer verilen mevzuata göre süresinde savunma dilekçesi vermeyen davalı idare vekilinin davanın reddedilmesinde, müvekkili olan idareye herhangi bir hukuki yardımının bulunmadığı açık olup; davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının; aracın altmış gün süreyle trafikten men edilmesi ile idari para cezası verilmesine ilişkin işlemler yönünden verilen davanın reddine ilişkin kısmının ONANMASINA, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.