Danıştay Kararı 15. Daire 2015/5076 E. 2016/662 K. 08.02.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/5076 E.  ,  2016/662 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/5076
Karar No : 2016/662

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti :Davacının … isimli şahsa sattığı … plakalı aracının sonradan çalıntı olduğunun anlaşılması ve araca davalı idarece el konulması sonucu … 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … gün ve E:… sayılı kararı uyarınca anılan şahsa ödediği tutara karşılık gelen zararının tazmini amacıyla olayda hizmet kusuru bulunduğu ileri sürülerek davalı idarece 14.607,30 TL maddi ve 3.000,00 TL manevi zararın 05.09.2007 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan dava sonucunda, … 4. İdare Mahkemesi’nce; Danıştay Sekizinci Dairesi’nin 17/10/2012 tarih ve E:2009/9511, K:2012/7697 sayılı bozma kararına uyularak, davacının en son yaptığı ödemelere ilişkin olarak tahsilat belgesini aldığı 5.9.2007 tarihinden itibaren altmış gün içinde idareye başvurması ve başvurunun reddi üzerine de izleyen 60 gün içinde dava açması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 5.8.2008 tarihinde davalı idareye yapılan başvurunun reddi üzerine 24.10.2008 tarihinde açılan davada süre aşımı bulunduğu gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine,… 4. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/02/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. maddesinde, ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgililerin altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilecekleri, altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgilinin bu cevabı, isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebileceği, bu takdirde dava açma süresinin işlemeyeceği, ancak, bekleme süresinin başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemeyeceği, dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilecekleri hükmüne yer verilmiştir.
İlgililerin, idarenin kayıtlarına güvenerek satın almış olduğu aracın çalıntı olduğunun sonradan ortaya çıkması üzerine, aracına el konulması veya satmış olduğu kişiye yapmış olduğu ödeme nedeniyle uğranıldığı iddia edilen zararın tazmini için, 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında idareye yapılacak başvuru üzerine dava açılabileceğinin kabulü gerekmektedir.
Bakılan davada, davacının, 5.9.2008 tarihinde idareye başvuru yaparak zararının tazminini istediği, isteğin 22.9.2008 tarih ve 160208 sayılı işlem ile reddi üzerine 24.10.2008 kayıt tarihli dilekçe ile dava açtığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, 2577 sayılı Kanunun 10. maddesi kapsamında yapılan başvuru üzerine süresinde dava açıldığı anlaşılmakta olup, işin esasının incelenmesi gerekirken, davanın süreden reddine ilişkin temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.