Danıştay Kararı 15. Daire 2015/4900 E. 2015/8136 K. 27.11.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/4900 E.  ,  2015/8136 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/4900
Karar No : 2015/8136

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … 5. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, temyiz isteminin reddedilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü;
Dava; 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 25. maddesi uyarınca verilen idari para cezalarının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen 08/11/2013 tarihli ve 20131108665010000002 sayılı 418.836,00 TL bedelli ödeme emrinin iptali istemiyle açılmıştır.
… 5. İdare Mahkemesince;davalı idarenin, … tarihli ek beyan dilekçesinde, dava konusu ödeme emrinin 363.923,00 TL’lik kısmın iptal edildiğinin bildirildiğinin görüldüğü bu nedenle ödeme emrinin 363.923,00 TL’lik kısmında da hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle bu kısım yönünden ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Kalan Kısım yönünden ise; davacının kanuni temsilci sıfatını haiz yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığı …… Televizyon Prodüksiyon A.Ş.nin mal, hak ve varlıklarının … Ticari ve İktisadi Bütünlüğü ihalesi kapsamında satılmış olması nedeniyle malvarlığının bulunmaması ve şirkete yapılan takibin neticesiz kalacağının anlaşılması üzerine, sözkonusu borçların tahsilini teminen 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35.maddesi kapsamında ilgili şirketin kanuni temsilcisi olan davacı hakkında tahsil ve takibata girişebileceği açık olduğundan dava konusu ödeme emrinin iptal edilmeyen kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, anılan İdare Mahkemesi kararının davanın reddine ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanunun Mükerrer 35. maddesinde; “Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin ve tüzel kişiliği olmayan teşekkülü idare edenlerin şahsi mal varlıklarından bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Bu madde hükmü, yabancı şahıs veya kurumların Türkiye’deki mümessilleri hakkında da uygulanır.
Tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmaz.
Temsilciler, teşekkülü idare edenler veya mümessiller, bu madde gereğince ödedikleri tutarlar için asıl amme borçlusuna rücu edebilirler.” hükmü yer almaktadır. 5411 sayılı Bankalar Kanunu’nun 134. maddesinin altıncı fıkrasında, Fon alacaklarının tahsilini teminen, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca haczedilen aktif değerler ile lisans, ruhsat ve imtiyaz sözleşmelerinden doğan haklar ve bu varlıkların feri veya mütemmim cüzü niteliğindeki sözleşmelerden doğan, ancak başlı başına iktisadî değeri olmayanlar da dahil olmak üzere diğer tüm hak ve varlıkları bir araya getirerek, ticarî ve iktisadî bütünlük oluşturarak alıcısına geçişini sağlayacak şekilde satışına, hacizli malların birden fazla borçluya ait olması ve/veya birden fazla alacaklının haczi olması hâlinde de satışı yaptırmaya, ihale bedelinin ödenme şeklini, para birimini, alıcıların sahip olması gereken şartları, ödeme tarihini ve ihalenin sair usûl ve esasları ile satış şartlarını 6183 sayılı Kanun hükümlerine bağlı olmaksızın belirlemeye, satışa konu ticarî ve iktisadî bütünlüğü alacağına mahsuben satın almaya, satışa konu varlıkların ait olduğu şirketlerin teknik bilgi, yazılım, donanım, ekipman, mal ve hizmet alımından doğan geçmiş dönem borçlarını ihale bedelinden ödemeye veya ihale alıcısına ödetmeye Fon Kurulunun yetkili olduğu hüküm altına alınmış, sekizinci fıkrada, gerçek ve tüzel kişilerin sahip olduğu varlıkların, bu maddede yer alan hükümler çerçevesinde ticari ve iktisadi bütünlük kapsamında veya bu Kanunda yer alan hükümler çerçevesinde ayrı ayrı cebri icra yoluyla satışlarından elde edilen bedelden; satış tarihine kadar tahakkuk etmiş olmak şartıyla, sırasıyla Fon Kurulu tarafından karar verilmesi halinde şirketlerin teknik bilgi, yazılım, donanım, ekipman, mal ve hizmet alımından doğan geçmiş dönem borçları, kişilerin Devlete ve sosyal güvenlik kuruluşlarına olan 6183 sayılı Kanun kapsamındaki borçları ile GSM imtiyaz sözleşmesinden doğan Hazine payı borçları ödendikten sonra kalan kısım, kişilerin diğer kamu kurum ve kuruluşları ile üst kurullara olan borçlarına garameten taksim edilerek ödeneceği belirtilmiştir.
Buna göre, Kanunun 134 üncü maddesinde, ihale bedelinin dağıtımına esas sıra cetvelinin, ticari ve iktisadi bütünlük oluşturan mahcuzların satışını gerçekleştirmek üzere oluşturulan satış komisyonu tarafından düzenleneceği hüküm altına alınmış olup, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu Tarafından Ticari ve İktisadi Bütünlük Oluşturan Mahcuzların Satışına İlişkin Yönetmelik’in 26 ncı maddesinin birinci fıkrasında da; ticari ve iktisadi bütünlüğün ihale bedelinin dağıtımına esas sıra cetvelinin, ihale bedelinin alıcı tarafından ödenmesinden sonra Satış Komisyonu tarafından 5411 sayılı Kanuna uygun olarak düzenleneceği belirtilmiştir.

Dava dosyasının incelenmesinden; davacının …Gazete Dergi Basım Yayıncılık San. ve Tic. A.Ş de yönetim kurulu üyeliği yaptığı, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 25. maddesi uyarınca şirket adına Reklam Kurulu tarafından verilen toplam 418.836,00 TL para cezasının, şirketten tahsil olanağı kalmadığından bahisle 6183 sayılı Kanun’un mükerrer 35.maddesi uyarınca davacıdan tahsiline gidildiği, bu amaçla düzenlenen 30/10/2013 tarihli, 2013/2 sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava dosyasının ve aynı konuda olan Dairemizin E:2015/4899, E:2015/4553, E:2015/3945, E:2015/4554 sayısına kayıtlı dosyaların birlikte incelenmesinden; Uyuşmazlığa konu olayda, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu …Gazete Dergi Basım Yayıncılık San. ve Tic. A.Ş ile …… Televizyon Prodüksiyon A.Ş. ye Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun 30/03/2007 gün ve 138 sayılı kararıyla el konulduğu, ve 01.04.2007 tarihi itibariyle davacının yönetim kurulu üyeliğinin sona erdiği, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından, Dinç Bilgin Grubu şirketlerinden olan kamu alacağı nedeniyle 6183 sayılı Kanun hükümleri uyarınca haczedilen mal, hak ve varlıklarından Fon Kurulu’nun 28/06/2007 tarih ve 2007/288 ile 23/08/2007 tarih ve 2007/420 sayılı kararlarıyla … -… Ticari ve İktisadi Bütünlüğü oluşturulduğu. 05/12/2007 tarihinde yapılan … -… Ticari ve İktisadi Bütünlüğü satış ihalesinde, ihalenin 1.100.000.000 ABD Doları bedelle Turkuvaz Radyo ve Televizyon Gazetecilik ve Yayıncılık Anonim Şirketi’nin üzerinde kaldığı ve ihale bedelinin ödenmesinden sonra 22/04/2008 tarihinde devir işlemlerinin tamamlandığı anlaşılmaktadır.
Asıl borçlu …… Televizyon Prodüksiyon A.Ş.nin de tüm mal, hak ve varlıklarının içinde bulunduğu … -… Ticari ve İktisadi Bütünlüğü ihalesine ilişkin olarak hazırlanan sıra cetvelinde, dava konusu ödeme emrinde belirtilen borçların ödenip ödenmediği hususu …5. İdare Mahkemesi’nin 23/09/2014 tarihli ara kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan sorulmuş, 27/10/2014 tarih ve 3470 sayılı cevabi yazıda, sıra cetvelinin hazırlanma aşamasında Gelir İdaresi Başkanlığına gönderilen 03/03/2008 tarih ve 3750 sayılı yazı ile … -… Ticari ve İktisadi Bütünlüğü kapsamında varlıkları bulunan 28 adet şirketin ihale onay tarihi olan 21/02/2008 tarihi itibariyle borç rakamlarının bildirilmesinin istenildiği, Gelir İdaresi Başkanlığının 07/04/2008 tarih, 36056 sayılı yazısı ile 9 borçlu şirketin toplam 174.891.702,94 TL borcu olduğu, …Gazete Dergi Basım Yay. San ve Tic. A.Ş.’nin herhangi bir borcu olmadığı, …… Televizyon Prodüksiyon A.Ş.nin ise sadece …Nakil Vasıtaları Vergi Dairesine borcu olduğunun bildirildiği, bildirilen borçların 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırılarak sıra cetveli gereğince ihale bedelinden ödendiği ancak ödeme emrine konu alacağın bildirimi olmadığından sıra cetvelinde yer almadığı ve ödenmediği bildirilmiştir.
Ayrıca ihale bedelinin ödenmesinden sonra satış komisyonu tarafından hazırlanan sıra cetvelinin 02/12/2008 tarih ve 27072 sayılı Resmî Gazete’de yayımlandığı, … 7. İdare Mahkemesinin E… sayılı dosyasında verilen ara karar üzerine TMSF ‘nin gönderdiği 16/01/2015 tarih ve 105 sayılı yazıda, bahse konu sıra cetvelinin iptali istemiyle açılan davalar nedeniyle sıra cetvelinin henüz kesinleşmediğinin belirtildiği görülmektedir.
Buna göre Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu tarafından devralınan borçlu şirketin yönetim ve denetimi 5411 sayılı Kanun’un 134. maddesi uyarınca Fon’a geçtiğinden aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca Fon, şirketlerin tüm hak ve varlıklarının ve hisselerle orantılı aktiflerinin satışını gerçekleştirmeye ve bu satışlardan elde edilen tutarları Fon alacaklarına mahsup etmeye veya şirketlerin kamu borçları veya Sosyal Sigortalar Kurumuna borçları ile sair borçlarını ödemede kullanmaya yetkili iken, 5411 ve 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre başlatılan takipler sonucunda, kamu tüzel kişiliğini haiz Fon’un oluşturduğu satış komisyonunca düzenlenen ve Fon tarafından yapılan satış bedellerinin paylaştırılması yolunda hazırlanan sıra cetvelinde söz konusu şirkete ait 4077 sayılı kanundan kaynaklı idari para cezaları için pay ayrılmaması nedeniyle kamu alacağının tahsil edilemediği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, tüm hak ve borçları TMSF’ye geçen anılan şirketlerin para cezasından kaynaklanan borçlarının tahsil edilebilmesi için öncelikle satış komisyonu tarafından sıra cetveline eklenmesi ve satış tutarı üzerinden bu alacakların ödenmesi gerekmektedir.
Buna karşın, söz konusu sıra cetvelinin iptali istemiyle açılan davalar olması nedeniyle sıra cetvelinin kesinleşmediği görülmüş olup, bu davalarda verilen kararlar üzerine alacakların tahsil edilme olasılığının olması karşısında şirket hakkında takip ve tahsil yollarının tüketildiğinden söz etmek hukuken mümkün olmadığından dava konusu idari para cezasının şirketten tahsil olanağı kalmadığı gerekçesiyle kanuni temsilci olan davacı adına düzenlenen ödeme emrinde ve ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … 5. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.