Danıştay Kararı 15. Daire 2015/4883 E. 2016/2049 K. 25.03.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/4883 E.  ,  2016/2049 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/4883
Karar No : 2016/2049

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce işin gereği görüşüldü:
Dava; davacı şirket tarafından, … parsel sayılı taşınmazda çevre parsellerden muvafakat alınmaksızın 75 tona göre depolama izni ile patlayıcı madde satın alma ve satış ruhsatı verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 21/03/2014 tarih ve 66194392-35406-62695/689-3427 sayılı Hatay İl Emniyet Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesince; davacı şirket tarafından, 75 tona göre depolama izni ile patlayıcı madde satın alma ve satış ruhsatı verilmesi istenilen … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan patlayıcı madde deposunun merkezinden, Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle İlgili Av Malzemesi ve Benzerlerinin Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzüğün Ek-1 çizelgesinin dip notunun (D) bendinin 3. sırasında gösterilen 2-75 ton sabit patlayıcı madde depoları için belirlenen 270 metre yarıçapındaki güvenlik mesafesi içinde tarımsal amaçlı kullanılan parsellerin bulunduğu anlaşıldığından davacı şirketin, 2-75 ton sabit patlayıcı madde depoları için Tüzüğün Ek-1 çizelgesinin dip notunun (D) bendinin 3. sırasında öngörülen 270 metre yarıçapındaki güvenlik mesafesi şartını taşımayan taşınmaz üzerinde depolama izni ile patlayıcı madde satın alma ve satış ruhsatı verilmesi talebinin reddine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
87/12028 sayılı Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle İlgili Av Malzemesi ve Benzerlerinin Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzüğün 5. maddesinin (G) bendinde; Patlayıcı madde üretmek ve işlemek üzere işyeri kurmak isteyenlerin yapılacak yer üstü depolarında Ek-1 çizelgenin dip notunun (D) bendinde gösterilen uzaklıkların içinde kalan alanın, girişimcinin mülkiyetinde olduğunu veya kiralandığını ya da sahip veya zilyedlerinden muvafakat alındığını gösterir noter onaylı belgeyi sağlamak zorunda olduğu, maddede geçen Ek-1 çizelgenin dip notunun (D) bendinde; Güvenlik uzaklıkları aynı kalmak koşuluyla depodan itibaren, depo istiap haddine göre girişimci tarafından satın alınması, kiralanması veya muvafakatının alınması gereken uzaklıkları belirtilmiş, Ek-1 çizelgenin 3. sırasında yer alan, okul, hastane, mabet, kışla, cezaevi, tiyatro, sinema, pazaryeri, resmi ve özel işyerleri, sanayi, tarım ve telekomünikasyon tesisleri, havaalanları, konut, fırın, çarşı gibi insan topluluklarının bulunduğu bina ve yerler için 2-75 ton patlayıcı miktarı için 270 metre mesafe öngörülmüş, 82. maddesinde, bu Tüzük kapsamına giren patlayıcı maddeleri kullanmak veya satmak üzere depolayacak olanların valiliklerden patlayıcı madde depolama izin belgesi almalarının zorunlu olduğu hükmü yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, … parsel sayılı taşınmazda Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı Genel Müdürlüğü tarafından 1987 yılında (300) ton kapasiteli ( 50’şer tonluk 6 bölüm) patlayıcı madde deposu yapılmış, İçişleri Bakanlığı tarafından TPAO adına 04/11/1987 tarihli depolama izni verilmiş ve faaliyete başlanmıştır. Zaman içinde TPAO’nun bahse konu depoyu, ilgili Tüzük hükümlerinde öngörülen şartlara uygun hale getirmemesi neticesinde depolama izni iptal edilmeden deponun faaliyeti durdurulmuştur. Bahse konu depo, 2009 yılında davacı şirket tarafından TPAO’dan ihale yolu ile satın alınmış, davalı idare tarafından da 05/03/2010 tarihinde söz konusu deponun 2 adet 50’şer tonluk (toplam 100 ton) bölümünün Tüzük hükümlerine uygun olduğu gerekçesiyle davacı şirkete devri yapılmış, 08/05/2010 tarihinde davacı şirket adına patlayıcı madde satın alma ve satış izni belgesi düzenlenmiştir. Deponun çevresinde bulunan parselin hissedarı olan Mustafa Yıldırım tarafından, patlayıcı madde deposunun güvenlik uzaklıkları içinde (50-60 metre uzaklıkta) bulunan 151,742,648 sayılı parsellerde hissedar oldukları halde davacı şirketin kendilerinden muvafakat almadığı, sadece aynı parsellerde %50 hissedar olan diğer kişilerden muvafakat aldığı iddialarıyla söz konusu depo için verilen patlayıcı madde depolama ve satış izninin iptal edilmesi istemiyle davalı idareye başvurmuştur. Başvurunun 28/05/2010 tarih ve 11396 sayılı işlemle reddedilmesi üzerine, bu işlemin iptali istemiyle dava açılmış, … İdare Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında, Mahkemece; “…….. tüm malik ya da zilyedlerin tamamından muvafakat alınması ve bu şart yerine getirildikten ve Tüzük’te öngörülen diğer koşulların tamamlanması halinde şirket adına ruhsat düzenlenmesi, satış izni verilmesi gerekirken Tüzük hükmüne aykırı olacak şekilde eksik belge ile yapılan başvurunun kabulü üzerine verilen depolama izni ve satış izninde ve davacıların başvurusunun reddine ilişkin işlemde hukuka ve hakkaniyete uyarlık bulunmadığı” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir. Bu karar sonrasında davacı şirket tarafından idareye başvurularak, İdare Mahkemesi kararı üzerine 100 ton kapasiteyle çalışamayacakları, kendi mülkiyetleri dışında çevre parsellerden izin alınmaksızın kaç ton patlayıcı madde depolayabileceklerinin tespitinin yapılması istenmiştir. Bunun üzerine Valilikçe Komisyon oluşturulmuş 21/11/2013 tarihinde yerinde inceleme ve ölçümler yapılarak ve deponun çevreye olan güvenlik uzaklıklarını gösteren kroki de çizilerek “muvafakatsiz 75 ton patlayıcı madde depolanabileceği” yolunda tutanak düzenlenmiştir. Bu tutanak esas alınmak üzere davacı tarafından 75 ton patlayıcı madde depolama izni verilmesi istemiyle davalıya başvurulmuştur. Davalı idarece, İçişleri Bakanlığından görüş istenmiş, İçişleri Bakanlığınca çevre parsellerden muvafakat alınması gerektiği yönünde görüş bildirmiştir. Bu sırada yukarıda esas numarası belirtilen Hatay İdare Mahkemesi’nin kararı Danıştay 8. Dairesi’nin 02/10/2013 tarih ve E:2013/3431, K:2013/6846 sayılı kararı ile onanmıştır. Son olarak, davalı idarece, ” davacı tarafından muvafakatsiz 75 ton patlayıcı madde depolanabileceği” şeklinde düzenlenen 21/11/2013 tarihli tutanağın eksiz ve yetersiz olduğundan bahisle mahallinde yeniden tespit ve inceleme yapılmasına karar verilmiş, yapılan inceleme sonunda düzenlenen 20/03/2014 tarihli Komisyon tutanağında da; ” ……. Patlayıcı madde deposunun bulunduğu, deponun merkezinden itibaren 270 metre yarıçapındaki alan içerisinde ………..647 nolu tarımsal amaçlı kullanılan parseller ile orman alanının bulunduğu, şirkete ait 141 nolu parsel içerisinde ise depo bekçisi tarafından ikamet amaçlı olarak kullanılan prefabrik yapının bulunduğu,………… Komisyonumuzca, şirketin sahibi olduğu alanın, Tüzük’ün Ek-1 sayılı çizelgesinin (D)bendi 3. sırasında gösterilen en düşük sabit patlayıcı madde depoları (2-75 tonluk) için öngörülen 270 metrelik mesafeyi karşılamadığı, bu nedenle, 270 metrelik yarıçap içerisinde kalan orman alanı için ilgili kurumdan, özel mülkiyete konu parsellerin ise girişimci tarafından satın alınması, kiralanması , yada sahip veya zilyetlerinden muvafakat alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.” şeklinde karar verilmesi üzerine, davacı şirket tarafından, çevre parsellerden muvafakat alınmaksızın 75 tona göre depolama izni ile patlayıcı madde satın alma ve satış ruhsatı verilmesi istemiyle yapılan başvuru reddedilmiş ve bu işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
Davacı tarafından, kendi mülkiyetleri dışında çevre parsellerden izin alınmaksızın kaç ton patlayıcı madde depolayabileceklerinin tespitinin yapılması istemiyle davalıya yapılan başvuru üzerine, davalı idarece, 21/11/2013 tarihinde yerinde yapılan tespit ile, bu tespitten 4 ay gibi kısa bir süre sonra yapılan 20/03/2014 tarihli incelemede birbirinin tam aksi yönünde kararlar verildiği görülmektedir. Bu husus dikkate alındığında, deponun bulunduğu yer, deponun çevre parsellere uzaklıklarının tüzükte belirtilen uzaklıklara uygun olup olmadığı, bu parsellerde bulanan bina ve yerlerin niteliklerinin ne olduğunun net olarak açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, mahkemece mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak uyuşmazlığın çözümü için gerekli olan söz konusu hususların araştırılarak karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, anılan hususlar yönünden eksik inceleme ve değerlendirmeler içeren mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Ayrıca, yukarıda yer verilen 87/12028 sayılı Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle İlgili Av Malzemesi ve Benzerlerinin Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzüğün Ek-1 çizelgesinin dip notunun (D) bendinde; Güvenlik uzaklıkları aynı kalmak koşuluyla depodan itibaren, depo istiap haddine göre girişimci tarafından satın alınması, kiralanması veya muvafakatının alınması gereken uzaklıklar belirtilirken, Ek-1 çizelgenin 3. sırasında yer alan, okul, hastane, mabet, kışla, cezaevi, tiyatro, sinema, pazaryeri, resmi ve özel işyerleri, sanayi, tarım ve telekomünikasyon tesisleri, havaalanları, konut, fırın, çarşı gibi insan topluluklarının bulunduğu bina ve yerler için 2-75 ton patlayıcı miktarı için 270 metre mesafe öngörülmüştür. Bu çizelgede, depoya uzaklık mesafesinin belirtildiği yerler arasında, orman arazisi ve tarim arazisi bulunmamaktadır. Mahkemece verilen kararda bu durumunda göz önüne alınması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.