Danıştay Kararı 15. Daire 2015/4752 E. 2015/5943 K. 13.10.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/4752 E.  ,  2015/5943 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/4752
Karar No : 2015/5943

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…; K… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, davacıya ait araçla ilgili belediyeden izin veya ruhsat alınmaksızın yapıldığı iddia edilen taşımacılık fiili her türlü şüpheden uzak, açık ve kesin delillerle ortaya konulamadığından, dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararının belirtilen gerekçeyle onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, gereği görüşüldü:
Dava; davacıya ait … plakalı aracın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. maddesi uyarınca altmış gün süreyle geçici olarak trafikten men edilmesine ilişkin 14.05.2014 tarih ve 392578 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; davacıya ait aracın işlem tarihinde geçerli olmak üzere D2 türü taşıt yetki belgesinin bulunduğu ve bu belgeye istinaden yurtiçi ticari yolcu taşımacılığı yapıldığı, uyuşmazlığa konu taşımacılık D2 yetki belgesi kapsamında yapılabileceğinden dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Araçların tescil edildikleri amacın dışında kullanılması” başlıklı Ek 2. maddesinde; araçlarını motorlu araç tescil ve trafik belgesinde gösterilen maksadın dışında kullananlar ile sürülmesine izin veren araç sahiplerinin 14.400.000 lira para cezası ile cezalandırılacağı, ayrıca, aracın onbeş gün süre ile trafikten men edileceği, ilgili belediyeden izin veya ruhsat almaksızın, belediye sınırları dahilinde ticari amaçlı yolcu taşıyan kişiye, araç sahibine, bağlı bulunduğu durak, işyeri ve işletmelerin sorumlularına birinci fıkrada gösterilen idari para cezasının üç kat olarak, fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde tekerrürü halinde ise beş kat olarak uygulanacağı, ayrıca, aracın her defasında altmış gün süre ile trafikten men edileceği hükmüne yer verilmiştir.
Anılan maddenin ilk halinde aracın üretim amacı dışında yolcu veya yük taşımacılığında kullanılması hali için ceza öngörülmüşken, maddeye 31.05.2012 tarihinde kabul edilen 6321 sayılı Kanunla eklenen üçüncü fıkrayla, “korsan” olarak tabir edilen şehiriçinde ticari amaçlı kayıt dışı yolcu taşımacılığının engellenerek, hem taşımacılık hizmetlerinin düzene sokulması hem de kurallara bağlı olarak yolcu taşımacılığı yapan esnafın haklarının korunmasının amaçlandığı görülmektedir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden; görevli polis memurlarınca 14.05.2014 tarihinde yapılan denetimde düzenlenen olay tespit tutanağında; davacıya ait… plakalı araçla Atatürk Havalimanı ve İstanbul Elcium Otel arasında ilgili belediyeden alınmış güzergah izin belgesi (turizm servis aracı güzergah izin belgesi) olmadan yolcu taşımacılığı yapıldığının tespit edildiği, tutanağı düzenleyen iki polis memuru ve araç sürücüsü tarafından imzalandığı, bu tespit üzerine dava konusu trafikten men işleminin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemde, ilgili belediyeden izin alınmaksızın ticari amaçlı yolcu taşımacılığı yapıldığı belirtilmiş ise de bu durumun olay sırasında düzenlenecek tespit tutanağında yer alacak araç, güzergah, yolcu beyanı, ücret gibi bilgilerle taşımacılığın mahiyetinin kesin bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta düzenlenen tespit tutanağında, taşımacılığın ticari nitelikte ücret karşılığı yapıldığına ilişkin herhangi bir tespit olmaması ve dosya içeriğinde taşımacılığın ticari mahiyette olduğunu ispatlar başkaca delillerin de bulunmaması karşısında; davacıya ait araçla ilgili belediyeden izin veya ruhsat alınmaksızın yapıldığı iddia edilen turizm taşımacılığı faaliyetinin her türlü şüpheden uzak, açık ve kesin delillerle ortaya konulamadığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda; belirtilen gerekçeyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekmekteyse de, farklı bir gerekçeyle dava konusu işlemi iptal eden İdare Mahkemesi kararı sonucu itibariyle hukuka uygun bulunmaktadır.
Öte yandan, 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’na dayanılarak çıkarılan Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin “Yetki belgesi türleri” başlıklı 6. maddesinde, D türü yetki belgelerinin tarifesiz olarak yurtiçi ticari yolcu taşımacılığı yapacaklara verileceği düzenlemesi dikkate alındığında; D2 yetki belgesi ile yurtiçi ticari yolcu taşımacılığı yapılabileceği, bu belgenin belediye sınırları dahilinde ticari yolcu taşımacılığı yapılabilmesi için yetki vermediği ve ilgili belediyeden izin veya ruhsat alınması gerekliliğini ortadan kaldırmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.