Danıştay Kararı 15. Daire 2015/4709 E. 2015/7261 K. 10.11.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/4709 E.  ,  2015/7261 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/4709
Karar No : 2015/7261

Davacı :
Davalı : 1-
Vekili :
2-

Davanın Özeti : Dava, emekli statüsündeki davacı tarafından, tedavisinde kullanılan 3 adet ilaçlı stent bedelinin tamamının tarafına ödenmesi yolundaki başvurusunun kısmen reddine ilişkin 28/08/2006 günlü, 649306 sayılı Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü (devredilen) işlemi ile bu işlemin dayanağı olduğu belirtilen 2006-6 sayılı Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinin 20.2. maddesinin 4. paragrafının iptali; eksik ödenen 8.489,58 TL’nin yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
‘nın Savunmasının Özeti : 5234 sayılı Yasayla 657 sayılı Yasanın 209 ve 178 sayılı KHK’nin 10. maddesine eklenen hükümler yanında “Devlet Memurlarının Tedavi Yardımı ve Cenaze Giderleri Yönetmeliği”nin Ek-1. maddesi hükmüyle Bakanlıklarına verilen yetki doğrultusunda gerekli çalışmalar yapılarak, dava konusu düzenleyici işlemin yayımlandığı, Anayasanın 65. maddesinde; Devlet’in, sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek mali kaynakların yeterliliği ölçüsünde yerine getireceği şeklinde yer alan hüküm de dikkate alındığında, ülkemizin genel ekonomik koşulları gözetilerek, kamu harcamaları içinde önemli yer tutan tedavi giderlerinin ödenmesinde belirli kısıtlamalar getirilmesi ve uyulması gerekli kurallar konulmasının zorunlu olduğu, Tebliğ hükmü ve bu hüküm uyarınca Emekli Sandığı’nca protokol ile belirlenen miktar üzerinden davacıya ödeme yapılmasına ilişkin işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı, davanın reddinin gerekeceği savunulmuştur.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun Savunmasının Özeti : 5434 sayılı Yasanın geçici 139. maddesi uyarınca, Sandık hak sahipliğinden yararlanmakta olan kimselerin Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara göre muayene ve tedavi ettirildikleri, ayrıca her yıl ‘nca yayımlanan ve uygulamalarına yön veren Bütçe Uygulama Talimatı hükümlerinden de faydalanıldığı, Yönetmeliğin 30. ve 2004 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı’nın Sağlık Kurumları Tarafından Temini Zorunlu Tıbbi Sarf Malzemeleri başlıklı 19.2 maddesinin uygulanması suretiyle Sandık ile ithalatçı firmalar arasında yapılmış bulunan sözleşmede kayıtlı fiyat esas alınarak hesaplanan bedel olan 790,91 TL’nin davacıya ödendiği, eksik ödemenin bulunmadığı, davanın reddinin gerekeceği savunulmuştur.
Tetkik Hakiminin Düşüncesi : Danıştay İdari Dava Daireleri kararı uyarınca, davanın reddedilen kısmı tarafından kurulan işleme yönelik olduğundan, Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin belirtilen kısım yönünden Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi kapsamında bir hukuki yardımı olduğundan söz edilemeyeceğinden, Sosyal Güvenlik Kurumu lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi :2577 sayılı Yasa’nın 46. Maddesinin 1. fıkrasında Danıştay Dava daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurabileceği, 2575 sayılı Yasa’nın 38. Maddesinde; İdari Dava Daireleri Kurulunca idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların temyizen inceleneceği, 2577 sayılı Yasa’nın 49. maddesinin 4. fıkrasında da; idari mahkemelerin bozmaya uymayarak eski kararında ısrar edebileceği öngörülürken, Danıştay İdari ve Vergi Dava Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay Dava Dairelerinin İlk derece mahkemesi olarak verdiği kararların temyizen bozulması halinde ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu itibarla, emekli statüsündeki davacı tarafından, tedavisinde kullanılan 3 adet ilaçlı stent bedelinin tamamının tarafına ödenmesi yolundaki başvurusunun kısmen reddine ilişkin 28.08.2006 günlü ve 649306 sayılı Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü (devredilen) işlemi ile, bu işlemin dayanağı olan, 2006 – 6 sayılı Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliği’nin 20.2 maddesinin 4. paragrafının iptali, eksik ödenen 8.489,58 TL’nin Yasal faiziyle tarafına ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılan davada; Danıştay ikinci Dairesince verilen 31.12.2008 günlü E. 2007/2944 K.2008/5283 sayılı kararını; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/12/2012 günlü E. 2009/3026, K.2012/2941 sayılı kararıyla davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine ilişkin hüküm fıkrasının bozulduğu anlaşılmıştır.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararına uyularak, bozma kararı doğrultusunda karar verilmesi, yukarıda değinilen Yasa hükmü gereği olduğundan, vekalet ücreti yönünden anılan bozma kararı, doğrultusunda hüküm kurulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, İdari Dava Daireleri Kurulunun 17.12.2012 tarih ve E:2009/3026, K:2012/2841 sayılı bozma kararı üzerine gereği görüşüldü:
Dava; emekli statüsündeki davacı tarafından, tedavisinde kullanılan 3 adet ilaçlı stent bedelinin tamamının tarafına ödenmesi yolundaki başvurusunun kısmen reddine ilişkin 28/08/2006 günlü, 649306 sayılı Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü (devredilen) işlemi ile bu işlemin dayanağı olduğu belirtilen 2006-6 sayılı Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinin 20.2. maddesinin 4. paragrafının iptali; eksik ödenen 8.489,58 TL’nin yasal faiziyle birlikte tarafına ödenmesine hükmedilmesi istemiyle açılmıştır.
Danıştay İkinci Dairesinin 31/12/2008 tarih ve E:2007/2944; K:2008/5283 sayılı kararıyla, 2006-6 sayılı Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinin 20.2. maddesinin 4. paragrafının iptali istemi bakımından davanın reddine, davacıya eksik ödeme yapılmasına ilişkin işlemin iptaline, tazminat isteminin kabulüne, eksik ödenen 8.489,58.- TL’nin davanın açıldığı tarihten itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Danıştay İkinci Dairesinin belirtilen kararının, davalı idareler tarafından, kararın davacıya eksik ödeme yapılmasına ilişkin işlemin iptali ile tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının; davacı tarafından ise, davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının temyiz edilmesi üzerine, İdari Dava Daireleri Kurulunun 17.12.2012 tarih ve E:2009/3026, K:2012/2841 sayılı kararıyla; “Daire kararının, davacının başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali ile davacının tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısımlarında hukuka aykırılık bulunmadığından, belirtilen kısımlar yönünden davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddi gerektiği,
Davacının, davalı idarelerden lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi nedeniyle avukatlık ücreti yönünden temyiz istemi yönünden ise;
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesinde, avukatlık ücretinin, avukatlık hukuki yardımının karşılığı olan meblağı veya değeri ifade edeceğinin belirtildiği,
Bakılan davada; Danıştay İkinci Dairesi’nce, dava konusu işlemlerden 2006-6 sayılı Tedavi Yardımına İlişkin Uygulama Tebliğinin 20.2. maddesinin 4. paragrafının iptali istemi yönünden davanın reddedildiği, bu davada avukatla temsil edilmediği için reddedilen kısım yönünden bu idare lehine avukatlık ücretine hükmedilmediği,
Diğer taraftan, davacının başvurusunun Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü’nce reddine ilişkin işlemin iptali ile davacının tazminat isteminin kabulüne karar verilmesine karşın, davanın reddedilen kısmından dolayı davalı lehine avukatlık ücretine hükmedilmiş ise de; davanın reddedilen kısmı tarafından kurulan işleme yönelik olduğundan, vekilinin belirtilen kısım yönünden Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi kapsamında bir hukuki yardımı olduğundan söz edilemeyeceğinden, lehine avukatlık ücretine hükmedilmesinde hukuka uyarlık görülmediği” gerekçesiyle anılan kararın vekalet ücreti yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
2575 sayılı Danıştay Kanunu’nun 38. maddesinde, idari dava daireleri tarafından ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca temyizen inceleneceği belirtilmiş, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay Dava Daireleri kararlarına karşı Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği, 49. maddesinin 4. fıkrasında, Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümlerinin kıyasen uygulanacağı, aynı Kanunun 50. maddesinin 5. fıkrasında ise Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu düzenleme altına alınmış olup, anılan maddelerde, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu belirtilerek, Danıştay Dava Dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak verdiği kararların Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nca temyizen bozulması halinde Danıştay Dava Dairelerine ısrar olanağı tanınmamıştır.
Bu itibarla, davanın reddedilen kısmı tarafından kurulan işleme yönelik olduğundan, Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin belirtilen kısım yönünden Avukatlık Kanunu’nun 164. maddesi kapsamında bir hukuki yardımı olduğundan söz edilemeyeceğinden, Sosyal Güvenlik Kurumu lehine avukatlık ücretine hükmedilmesine gerek bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca bozma kararına uyularak, Sosyal Güvenlik Kurumu lehine avukatlık ücretine hükmedilmemesine, …-TL temyiz harcının davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine, temyiz aşamasında davacı tarafından yatırılan …-TL posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, temyiz ve karar düzeltme aşamalarında yapılan posta giderlerinin davalı idareler üzerinde bırakılmasına, 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.