Danıştay Kararı 15. Daire 2015/4573 E. 2015/6087 K. 15.10.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/4573 E.  ,  2015/6087 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/4573
Karar No : 2015/6087

Karar Düzeltme İsteminde Bulunan (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti :Danıştay Onbeşinci Dairesi’nin 17/12/2014 tarih ve E:2014/3633, K: 2014/9762 sayılı kararının, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Karar düzeltme isteminin kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’ nce davacının karar düzeltme istemi Danıştay Onbeşinci Dairesi’nin 17/12/2014 tarih ve E:2014/3633; K:2014/9762 sayılı onama kararının kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görüldüğünden, kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile Danıştay Onbeşinci Dairesi’nin anılan kararı kaldırılarak temyiz istemi yeniden incelenmek suretiyle işin gereği görüşüldü:
Dava, davacının 1,43 promil alkollü olarak araç kullandığından bahisle sürücü belgesinin 2 yıl süreyle geri alınmasına ilişkin işlem ile 1.043 TL idari para ceza verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesi’nce; davacı tarafından araç sürücüsünün kendisi olmadığı ve aracın yanında beklerken yanına gelen polis memurunun kendisini zorla alkol testine tabi tuttuğunun ileri sürüldüğü, ayrıca dava konusu idari yaptırım tutanağı ve alkol raporunun davacı tarafından imzalanmadığı görülse de; dava dilekçesinde araç sürücüsünün İbrahim … isimli şahıs olduğunun belirtilmesine rağmen davacının olay günü … Polis Merkezi Amirliği’nde alınan ifadesinde, aracın bulunduğu yere isminin … olarak bildiği bir arkadaşı tarafından park edildiğinin belirtildiği görüldüğünden, söz konusu çelişki ifadeler karşısında, davalı İdarece düzenlenmiş olan idari tutanakların davacının araç sürücüsü olduğuna ilişkin içeriğinin, aksinin ortaya konulamaması nedeniyle doğru olduğu ve aracın davacı tarafından kullanıldığı sonucuna varılılarak yapılan tespitler doğrultusunda davacı hakkında uygulanan dava konusu idari yaptırımların hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından anılan kararın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48. maddesinde, “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri almış olan sürücüler ile alkollü olan sürücülerin karayolunda araç sürmeleri yasaktır. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin kullanılıp kullanılmadığı ya da alkolün kandaki miktarını tespit amacıyla, kollukça teknik cihazlar kullanılır. Kişinin yaralanmalı veya ölümlü ya da kollukça müdahil olunan maddi hasarlı trafik kazasına karışması hâlinde, ikinci fıkrada belirtilen muayeneye tabi tutulması zorunludur. Teknik cihaz ile yapılan ölçüme itiraz eden veya bu cihaz ile ölçüm yapılmasına müsaade etmeyen bu sürücüler, en yakın adli tıp kurumuna veya adli tabipliğe veya Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarına götürülerek uyuşturucu veya uyarıcı madde ya da alkol tespitinde kullanılmak üzere vücutlarından kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınır. Bu işlem bakımından 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 75 inci maddesi hükümleri, beşinci fıkrası hariç olmak üzere uygulanır. Trafik kazası sonucunda kişinin ölmesi veya teknik cihaza üfleyemeyecek kadar yaralanmış olması hâlinde, üçüncü fıkra hükümlerine göre bu kişilerden kan, tükürük veya idrar gibi örnekler alınır.Yapılan tespit sonucunda, 0.50 promilin üzerinde alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücüler hakkında, fiili bir suç oluştursa bile, 700 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgesi altı ay süreyle geri alınır. Hususi otomobil dışındaki araçları alkollü olarak kullanan sürücüler bakımından promil alt sınırı 0.21 olarak uygulanır. Alkollü olarak araç kullanma nedeniyle sürücü belgesi geri alınan kişiye, son ihlalin gerçekleştiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde; ikinci defasında 877 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri iki yıl süreyle, üç veya üçten fazlasında ise, 1.407 Türk Lirası idari para cezası verilir ve sürücü belgeleri her seferinde beşer yıl süreyle geri alınır. Sürücü belgelerinin herhangi bir nedenle geçici olarak geri alınmış olması hâlinde belirtilen süreler, geçici alma süresinin bitiminde başlar…”; aynı Kanunun 44.maddesinde ise, “Sürücü belgesi sahipleri a) İkamet adresi değişikliklerini belgeyi veren kuruluşa otuz gün içinde bildirmek, b) Araç kullanırken sürücü belgelerini yanlarında bulundurmak ve yetkililerin her isteyişinde göstermek zorundadırlar. Bu madde hükümlerine uymayan sürücüler, 3 600 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar” hükümleri yer almaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden, 14/08/2013 tarihinde saat 02:26 sularında …plakalı araç sürücüsü olduğu iddiasıyla, davacının alkollü olup olmadığının tespiti amacıyla trafik ekiplerince alkolmetre cihazı ile ölçüm yapıldığı, davacının 1,43 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, bunun üzerine son beş yıl içerisindeki ikinci kez alkollü araç kullanıldığından bahisle 2 yıl süreyle sürücü belgesinin geri alınmasına ilişkin işlem ile yine ikinci kez alkollü araç kullanmaktan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 48/5.maddesi uyarınca 877 TL ve sürücü belgesinin yanında olmaması nedeniyle 44/1-b maddesi uyarınca 166 TL olmak üzere toplam 1.043 TL idari para cezası verilmesi işlemlerinin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Davacı hakkında aynı olayla ilgili “Trafik Güvenliğini Tehlikeye sokmak” suçundan …1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Mahkemece; “Her ne kadar sanığın olay günü uygulama noktasına girdiği ve girmemek için geri geri manevra yaparak olay yerinden uzaklaşmaya çalıştığı esnada yakalandığı ve 143 promil alkollü olduğunun alkol tespit tutanağı ile tespit olduğundan üzerine atılı suçu işlediğinden bahisle mahkememizce yargılamasının yapılarak cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de; tutanak tanıklarının sanığı, aracı sürerken görmediklerini, nöbetçi amir ile diğer arkadaşlar tarafından getirilen sürücülere işlem yaptıklarını beyan etmeleri ve tanık …’ın olay günü patronu olan sanık ile alkol aldıkları için telefon ile çağırdıkları tanık …’ın aracı kullandığına ilişkin beyanı ile tanık …’ın olay günü aracı kendisinin kullandığına ilişkin beyanı karşısında sanığın olay günü alkollü olduğunun sabit olduğu ancak alkollü iken araç kullandığının alınan beyanlardan sabit olmadığı anlaşılmakla üzerine atılı müsnet suçtan beraatine…” karar verildiği ve bu kararında temyiz edilmeden 25/04/2014 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.
Olayda, tutanağı düzenleyen polislerin Sulh Ceza Mahkemesi’nde verdikleri ifadelerde, davacıyı aracı kullanırken görmediklerini beyan etmeleri ve kişinin olay günü aracı kullandığına ilişkin başkaca bir tanık, mobese kaydı gibi bir bilgi belgede bulunmadığı görüldüğünden davacının alkollü olarak araç kullandığının kesin bir şekilde ortaya konulamadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, alkollü olarak araç kullanıldığı gerekçesiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, …2. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve …sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 15/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.