Danıştay Kararı 15. Daire 2015/429 E. 2018/3748 K. 10.04.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/429 E.  ,  2018/3748 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/429
Karar No : 2018/3748

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili : – Aynı Yerde
İstemin Özeti :Davacının … İli, Merkez İlçesi, … Köyü’nde ikamet etmekte iken, yaşanan terör olayları nedeniyle uğradığını ileri sürdüğü zararların 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin tesis edilen 27/05/2013 tarih ve 30/01/2013/500 sayılı 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nce; … ili, Merkez İlçesi, … Köyü ve mezralarının tamamen boşaltılmadığı, anılan Köy ve mezralarında yaşamın kesintisiz olarak devam ettiği, bu nedenle de terör eylemleri ve terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle mal varlığına ulaşamamadan kaynaklı bir zararın meydana gelmediği anlaşılmış olup, davacının uğradığını ileri sürdüğü zararlarının 5233 sayılı Yasa kapsamında karşılanmasına hukuken olanak bulunmadığından, başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, 5233 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (d) bendinden anlaşıldığı üzere, bir terör olayı sonucu münferit olarak kendisi veya yakınları doğrudan zarar gören ya da bu şekilde gerçekleşen ölüm ve/veya yaralama olayları kendisi veya yakınlarına yönelen kimselerin, başta yaşam haklarından endişe ederek, güvenlik kaygısı duymaları doğaldır. Dolayısıyla, bu kapsamda oluşan zararların tazmini de anılan hükmün bir gereğidir. Bu durum, yukarıda belirtilen nesnel kriterin yanında, her davacı yönünden ayrıca öznel olarak da bir irdeleme yapılmasını gerekli kılmaktadır. Davacı tarafından her ne kadar … İli, Merkez İlçesi, … Köyü’nde köy halkı ve bölücü terör örgütü arasında sürekli çatışma çıktığı, en son terör örgütü tarafından minibüsün tarandığı iddia edilmekte ise de, bu olaylar sonucu kendisinin yada yakınlarının zarara uğradığı ve bu şekilde olaydan etkilendiğini gösteren herhangi somut bir bilgi veya belgenin dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine,… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harç ve posta ücretinin Mahkemesince tamamlattırılmasına, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.