Danıştay Kararı 15. Daire 2015/4218 E. 2017/357 K. 19.01.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/4218 E.  ,  2017/357 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/4218
Karar No : 2017/357

Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davacılar) :
Vekilleri :
Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : 24.04.2009 günü meydana gelen ve davacıların küçük çocukları ….. ve …..’nın ölümlerine sebebiyet veren trafik kazasında, yolun trafiğe müsait olmadığı, yolda trafik işareti ve yaya geçidi bulunmadığından dolayı davalı idarenin sorumlu olduğundan bahisle 12.000,00.-TL maddi, 400.000,00.-TL manevi olmak üzere toplam 412.000,00.-TL tazminatın olay tarihi olan 24.04.2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava sonucunda; …. İdare Mahkemesi’nce; davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-a. maddesi uyarınca görev yönünden reddi yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Taraflarca savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce işin gereği görüşüldü:
Dava; 24.04.2009 günü saat 15:20 sıralarında, …. Mahallesi Mevkii …. m.de meydana gelen ve davacıların küçük çocukları …….. ve ……..’nın ölümlerine sebebiyet veren trafik kazasında, yolun trafiğe müsait olmadığı, yolda trafik işareti ve yaya geçidi bulunmadığından dolayı davalı idarenin sorumlu olduğundan bahisle 12.000,00.-TL maddi, 400.000,00.-TL manevi olmak üzere toplam 412.000,00.-TL tazminatın olay tarihi olan 24.04.2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesi’nce; 2918 sayılı Kanun’un 6099 sayılı Kanun’un 14. maddesiyle değişik 110. maddesinde işleteni veya sahibi Devlet veya diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dahil, Karayolları Trafik Kanunu’ndan doğan sorumluluk davalarının adli yargıda görüleceğinin hükme bağlandığı gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 15/1-a maddesi uyarınca davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacılar ve davalı idarece, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek; anılan İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’a göre, kamu tüzel kişiliğine sahip özel bütçeli bir kamu kuruluşu olan Karayolları Genel Müdürlüğü, karayollarını yapmak, yaptırmak, emniyetle kullanılmasını sağlamak, karayollarını onarmak, işletmek, işlettirmekle görevli ve yetkili bulunmaktadır. Karayolları Genel Müdürlüğünce karayolu yapım, bakım ve işletilmesi şeklindeki kamu hizmetinin, idare hukuku ilke ve kurallarına göre yürütüleceği; anılan Genel Müdürlüğün idari işlem ve eylemlerinden doğan uyuşmazlıkların da Anayasanın 125. maddesi ve 2577 sayılı Yasanın 2. maddesine göre idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği konusunda duraksama bulunmamaktadır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 6099 sayılı Yasayla yapılan değişiklik de, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yol yapım ve bakım hizmetinin yürütülmesiyle ilgili hukuki sorumluluğu hususunda yeni bir düzenleme içermemekte; yargı yolunu değiştirmemektedir.
2918 sayılı Yasanın 11.1.2011 tarihli ve 6099 sayılı Yasanın 14. maddesi ile değişik “Görevli ve Yetkili Mahkeme” başlıklı 110. maddesinde “İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlara ilişkin olanları dâhil, bu Kanundan doğan sorumluluk davaları, adli yargıda görülür. Zarar görenin kamu görevlisi olması, bu fıkra hükmünün uygulanmasını önlemez. Hemzemin geçitte meydana gelen tren-trafik kazalarında da bu Kanun hükümleri uygulanır. Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.” kuralı yer almaktadır.
Anılan yasa hükmünde, “bu kanundan doğan sorumluluk davaları” ifadesiyle 2918 sayılı Yasada yer alan hukuki sorumluluğa ilişkin kuralların uygulanacağı davalarla sınırlı biçimde görevli yargı yerinin belirlendiği vurgulanmaktadır. Dolayısıyla, görevli yargı yeri belirlenirken, söz konusu Yasa’da motorlu taşıt araçlarının verdiği zararlarla sınırlı biçimde düzenlenen sorumluluk kurallarının, dava konusu uyuşmazlığa uygulanıp uygulanmayacağının saptanması gerekir.
Karayollarında can ve mal güvenliği yönünden trafik güvenliğini sağlamak ve trafik güvenliğini ilgilendiren tüm önlemleri belirlemek amacını taşıyan 2918 sayılı Yasa, Emniyet Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yanında Karayolları Genel Müdürlüğünün de trafik güvenliği yönünden görev ve yetkilerini sayma yoluyla belirlemiştir. Ancak Yasada, diğer kamu idarelerinin ve bu arada Karayolları Genel Müdürlüğünün, trafik düzeni ve trafik güvenliği ile ilgili olarak üstlendikleri kamu hizmetlerinden dolayı hukuki sorumlulukları düzenlenmiş değildir.
2918 sayılı Yasanın hukuki sorumluluk ve sigorta başlıklı sekizinci kısmında; araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu; bir başka deyişle motorlu araçların karıştığı trafik kazaları sonucu ortaya çıkan zarar nedeniyle araç sahiplerinin ve işletenlerin hukuki sorumluluğu düzenlenmiştir.
2918 sayılı Yasanın hukuki sorumluluğa ilişkin sekizinci kısmında yer alan hükümler birlikte değerlendirildiğinde; Devlet ve diğer kamu kuruluşlarına ait motorlu araçların karıştığı kazalar nedeniyle araç işleticisi sıfatıyla kamu idareleri ve kuruluşlarına karşı açılacaklar da dahil bütün araç sahibi ve işleticilerine karşı açılan davaların görüm ve çözümü adli yargının görev alanına girmektedir. Fakat kamu idareleri ve kuruluşlarının, trafik güvenliği ve düzenini sağlamak amacıyla gerek kendi kuruluş yasaları, gerekse 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre yürüttükleri hizmetlerin, kamu hizmeti niteliğini taşımaları ve 2918 sayılı Yasada da görevlendirilen kamu idare ve kuruluşlarının sorumluluklarının ayrıca düzenlenmemiş olması karşısında; trafik düzeni ve güvenliği hizmetlerinden kaynaklandığı öne sürülen zararların tazmini istemiyle, ilgili idarelere karşı açılan davaların görüm ve çözümü idari yargının görev alanına girmektedir.
Sonuç olarak Karayolları Genel Müdürlüğünün kuruluş yasasında belirlenen, 2918 sayılı Yasa’da tekrarlanan görevlerinden, yani; yol yapım, bakım, işletme, trafik güvenliğini sağlama şeklinde yürüttüğü kamu hizmetinden kaynaklanan hukuki sorumluluğunun idare hukuku ilke ve kurallarına göre belirlenmesi; bu sebeple açılacak tam yargı davalarının da idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davalı idarenin bakım ve sorumluluğunda olan karayolunda yeterli tedbir alınmadığından bahisle meydana geldiği ileri sürülen olaydan kaynaklanan zararın ödenmesi istemiyle temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu haliyle bakılan uyuşmazlık, özel hukuktaki araç işletenin hukuki sorumluluğundan değil, 6001 sayılı Yasada karayollarının emniyetle kullanılmalarını sağlayacak şekilde sürekli bakım altında bulundurmak, bakımını yaptırmak, onarmak, onarımını yaptırtmak, işletmek, işlettirmek, temizliğini yapmak, yaptırmak ve trafik güvenliğini sağlamak şeklinde öngörülen görevlerin tam ve eksiksiz yerine getirilmediği, dolayısıyla yürütülen hizmetlerin kusurlu işletildiği, meydana gelen zararda hizmet kusuru bulunduğu iddiasından kaynaklanmakta olup, buna göre davanın görüm ve çözümü idare mahkemelerine aittir.
Bu durumda, idare mahkemesince uyuşmazlığın esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken, görev yönünden davanın reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz istemlerinin kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…. sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.