Danıştay Kararı 15. Daire 2015/3766 E. 2018/8190 K. 06.12.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/3766 E.  ,  2018/8190 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/3766
Karar No : 2018/8190

Davacı :
Vekili :
Davalı :
Vekilleri :
Davanın Özeti : 23/01/2015 tarihli ve 29245 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Özel Hastaneler Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesinin Özel Hastaneler Yönetmeliği EK-11. maddesinin; a-) Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi bölümünde yer alan “c) Biyokimya laboratuvarı ile mamografı bulunur.” ibaresinin “c) Mamografi bulunur.” olarak değiştirilmesine; e-) Onkoloji Hastanesi bölümünde yer alan “8) Radyoloji ünitesi ile biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarı bulunur.” ibaresinin kaldırılmasına; f-) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bölümünde yer alan “7-Radyoloji ünitesi ile biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarı bulunur.”ibaresinin kaldırılmasına; i-) Adli Tıp Uzmanlık Dalının Gerektirdiği Asgari Standartları bölümünde yer alan “3) Radyoloji ve biyokimya laboratuvarı bulunur.” ibaresinin kaldırılmasına; h-) Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi bölümünün 3. maddesinde yer alan “biyokimya laboratuvarı, tıbbi fotoğrafhane” ibaresinin kaldırılmasına; ilişkin kısımlarının “biyokimya laboratuvarı” yönünden; dava konusu düzenleme ile sağlık hizmetinin daha iyi ve etkin olarak verilmesi amacıyla kurulan özel hastanelerin bu amacının göz ardı edildiği, insan sağlığı için önemli olan, teşhis ve tedavinin başlangıcı olan klinik (tıbbi) laboratuvarların zorunluluk olmaktan çıkarıldığı, tıbbi laboratuvarların açılış, işletme, faaliyetlerine devam etmesine ilişkin usûl ve esasları ile laboratuvarların sorumlularının kimler olduğunun mevzuatta açıkça düzenlendiği, yasal düzenlemeler gereği, her hastanede uzmanlık alanlarına uygun olarak, yeterli sayıda laboratuvar bulunmasının zorunlu olduğu, laboratuvarların ruhsatlarının uzman (biyokimya, patoloji, mikrobiyoloji vs.) adına olması gerektiği, laboratuvarların faaliyetlerinin uzmanlarca yürütülmesi ve laboratuvarlarda uzmanların kadrolu olarak çalıştırılması gerektiği, laboratuvarların hasta tedavilerinde yüklendiği görevler göz önüne alındığında hastanede tedavi sürecinin en önemli bölümü olan laboratuvarların ilgili uzman hekim adına ruhsatlandırılarak bu hekim sorumluluğunda hizmet sunmasında amaçlanan hedefin kamu yararı ve hizmetin gereği olduğu, özel hastanelerin bu laboratuvar hizmetini hizmet satın alma yöntemiyle yapmasının insan sağlığı gibi çok önemli bir konuda hizmet veren hastanelerin hizmet kalitesini düşüreceği, davalı idare tarafından yasalara aykırı olarak yasalarla düzenlenmesi gereken hususların yönetmelikle düzenlendiği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davacının dava açmakta menfaatinin olmadığı, 992 Sayılı Kanunun 1. maddesine göre tahlil ve benzeri işlemler yapacak biyokimya, mikrobiyoloji vs. laboratuvarlarına açılış izni verme yetkisinin na ait olduğu, Bakanlığın bu tür laboratuvarlar üzerinde düzenleme yetkisini haiz olduğu, 1219 sayılı Hususi Hastaneler Kanununun 16. maddesinde özel hastanelerde poliklinik laboratuvarlarının bulunmasının zorunlu kılınmasının yanında poliklinik laboratuvarlarının çeşitleriyle alakalı bir hüküm bulunmadığı, Özel Hastaneler Yönetmeliği ile poliklinik laboratuvarlarının ve çeşitlerinin ne şekilde hizmet verebileceğinin ayrıntılı olarak düzenlendiği, Özel Hastaneler Tüzüğünün 25. maddesinde de özel hastanelerde uzmanlık dallarının gereğine göre laboratuvar kurulabileceğinin hüküm altına alındığı, Tüzükte belirtilmeyen laboratuvar türlerinin hangi hastanelerde bulunabileceğinin yine Özel Hastaneler Yönetmeliğinde düzenlendiği, anılan Yönetmeliğin 28. maddesinin (b) fıkrasında değişiklik yapılarak bir özel hastanede hem mikrobiyoloji hem de biyokimya laboratuvarının bulunmasının zorunlu olmasının atıl kapasiteye yol açtığından bahisle bu iki laboratuvardan birini kuran özel hastanenin zorunluluk şartını sağlayacağının hüküm altına alındığı, dava konusu Ek-11. maddede yapılan değişikliğin de bahsedilen hükme paralel düzenlendiği, bu itibarla dava konusu değişikliklerle atıl laboratuvarların olmaması, özel hastanelere ek bir külfet getirilmemesinin amaçlandığı, ülkemizde özel hastaneler ile tıp merkezleri ile toplam sağlık kuruluş sayısının 1315 olduğu, bu sağlık kuruluşlarında görev yapan toplam mikrobiyoloji uzman sayısının 287, toplam biyokimya uzman sayısının 413 olduğu, her kuruluşa 1 hekim dahi düşmediği, ülke genelinde mevcut uzman hekim dağılımına bakıldığında bilhassa özel sektörde hizmet sunan uzman hekimin çok düzensiz olduğu ve büyük illerde yoğunlaştığının tespit edildiği, dava konusu değişiklik ile yıllar içerisinde bozulmuş olan dengenin, mevcut hizmetlerin aksatılmasına meydan verilmeksizin kademeli ve doğal bir geçiş sürecinde dengeli dağılım ilkesine uygun olarak düzenlenmesinin hedeflendiği, bu hükmün getirilmesinin zorunluluktan kaynaklandığı be hizmet gereği olduğu, çünkü ülkemizdeki laboratuvar sorumlusunun mikrobiyoloji veya biyokimya uzman sayısının ihtiyaç duyulan sayının hayli altında olduğu, bu hükmün, ihtiyaç duyulan uzman hekim sayısına ulaşılıncaya kadar mevcut kapasiteyi en verimli ve etkin kullanmayı hedeflediği, mevcut fiili durumun dikkate alınarak düzenleme yapıldığı, düzenlemenin üst hukuk normlarına uygun olduğu savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi :Yapılan düzenlemelerde kamu yararı ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava; 23.01.2015 tarih ve 29245 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesinin Özel Hastaneler Yönetmeliği EK-11’in a-) Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi bölümünde yer alan “c) Biyokimya laboratuvarı ile mamografı bulunur.” ibaresinin ”c) Mamografi bulunur.” olarak değiştirilmesine; e-) Onkoloji Hastanesi bölümünde yer alan “8) Radyoloji ünitesi ile biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarı bulunur.” ibaresinin kaldırılmasına; f-) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bölümünde yer alan “7-Radyoloji ünitesi ile biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarı bulunur.” ibaresinin kaldırılmasına; i-) Adli Tıp Uzmanlık Dalının Gerektirdiği Asgari Standartları bölümünde yer alan “3) Radyoloji ve biyokimya laboratuvarı bulunur.” ibaresinin kaldırılmasına; h-) Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi bölümünün 3. maddesinde yer alan “biyokimya laboratuvarı, tıbbi fotoğrafhane” ibaresinin kaldırılmasına ilişkin kısımlarının “biyokimya laboratuvarı” yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
Yönetmelikler; Anayasa’nın 124. maddesinde belirtildiği üzere, başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkarılabilir.
Yönetmeliklerin belirtilen niteliği ve hukuk kuralları sıralamasında Anayasa, kanun ve tüzükten sonra yer alması dikkate alındığında üst kurallara uygun olması gerekmektedir.
Başka bir deyişle yönetmelikler, yasa tekniğine uygun olmaması ve güçlükler bulunması nedeniyle yasal düzenlemelerde yer almayan ancak idarenin işleyişi ve kamu yararı için önceden belirlenmesi zorunlu bulunan teknik konu ve ayrıntıların yasal çerçeve içerisinde kalmak koşuluyla objektif, somut ve sürekli kurallarla belirlenmesini amaçlar.
Etkin, verimli ve kaliteli sağlık hizmeti sunulmasını sağlamak üzere, bütün özel hastanelerin tesis, hizmet ve personel standartlarının tespit edilmesine, sınıflandırılmasına, sınıflarının değiştirilmesine, amaca uygun olarak teşkilatlandırılmasına ve bunların açılmalarına, faaliyetlerine, kapanmalarına ve denetlenmelerine ilişkin usûl ve esasları düzenlemek amacıyla ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3. maddesi ile 9. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi ve Ek 11 inci maddesi ile 663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 40. maddesine dayanılmak suretiyle hazırlanan Özel Hastaneler Yönetmeliğinin 28. maddesinin 23.01.2015 tarih ve 29245 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişik (b) bendinde, ağız ve diş sağlığı ve göz hastalıkları dal hastaneleri haricindeki özel hastanelerinde hasta kabul ve tedavi ettiği uzmanlık dallarının gerektirdiği biyokimya veya mikrobiyoloji laboratuvarı bulunmasının zorunlu olduğu düzenlemiştir.
Davacı tarafından; özel hastanelerde uzmanlık dallarına göre yeterli sayıda labaratuvar bulunmasının gerektiği, aksi durumda özel hastanelerce verilen sağlık hizmetinin kalitesinin olumsuz yönde etkileneceği ileri sürülmekte ise de davalı idarece verilen bilgilere göre ülkemizde özel sağlık kuruluşu sayısının 1315, biyokimya uzmanı hekim sayısının da 413 olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, ülkemizde biyokimya uzmanı hekim sayısının ihtiyaç duyulan sayının hayli altında olması ve sağlık hizmetinin dengeli dağılımının sağlanması gerekliliği dikkate alınarak yapıldığı sonucuna varılan dava konusu düzenlemelerde üst hukuk normlarına ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
Dava, 23/01/2015 tarihli ve 29245 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Özel Hastaneler Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesinin Özel Hastaneler Yönetmeliği EK-11. Maddesinin; a-) Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi bölümünde yer alan “c) Biyokimya laboratuvarı ile mamografı bulunur.” ibaresinin “c) Mamografi bulunur.” olarak değiştirilmesine; e-) Onkoloji Hastanesi bölümünde yer alan “8) Radyoloji ünitesi ile biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarı bulunur.” ibaresinin kaldırılmasına; f-) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bölümünde yer alan “7-Radyoloji ünitesi ile biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarı bulunur.”ibaresinin kaldırılmasına; i-) Adli Tıp Uzmanlık Dalının Gerektirdiği Asgari Standartları bölümünde yer alan “3) Radyoloji ve biyokimya laboratuvarı bulunur.” ibaresinin kaldırılmasına; h-) Kalp ve Damar Cerrahisi Hastanesi bölümünün 3. maddesinde yer alan “biyokimya laboratuvarı, tıbbi fotoğrafhane” ibaresinin kaldırılmasına; ilişkin kısımlarının “biyokimya laboratuvarı” yönünden iptali istemiyle açılmıştır.
Davalı idarenin usule yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
992 sayılı Seriri Taharriyat ve Tahlilat Yapılan ve Masli Teamüller Aranılan Umuma Mahsus Bakteriyoloji ve Kimya Laboratuvarları Kanunu’nun 1. maddesinde; muayyen ücret mukabilinde veya meccanen sariri taharriyat ve tahlilat yapılan veya masli teamüller aranılan umuma mahsus bakteriyoloji ve kimya laboratuvarların, yapılacak tahlilat ve taharriyatın cinsine göre ihtisas vesikasına malik ve Türkiye’de icrayı sanata mezun tabip, baytar, eczacı veya kimyagerler tarafından Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaletinin müsaadesi istihsal edilmek suretiyle açılacağı, 2. maddesinde de; laboratuvar açacak her mütehassısın bu maddede belirtilen belgelerle birlikte mahalli sıhhiye ve muaveneti içtimaiye müdüriyetine başvuracağı hükme bağlanmıştır.
2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu’nun 16. maddesinde; “Her hususi hastanede yatak sayısına uygun şekilde seririyat laboratuvarı ve arıtma etüvü, verem sanatoryumlarında her türlü teşhis yapılacak kuvvette bir röntgen cihazı, cerrahi ve doğum ameliyelerini yapan hastanelerde muntazam ameliyathaneler bulunur. Bu tesisat bulunmayan hastaneler hasta alamazlar.” kuralına yer verilmiş; Özel Hastaneler Tüzüğü’nün “Ameliyathane, laboratuvar vb. hizmet yerleri” başlıklı 25. maddesinde ise; “Özel hastanelerde uzmanlık dallarının gereğine göre, yeterli sayıda ameliyathane, kroner bakım, uyandırma, ağrı, doğum, alçı, endoskopi odaları, laboratuvar vb. zorunlu hizmet yerleri ile hastanenin yatak sayısına ve işlevine uygun güç ve nitelikte en az 100 m²’lik bir röntgen aygıtının yer aldığı röntgen laboratuvarı bulunacaktır.” hükmü yer almaktadır.
Belirtilen yasal düzenleme ile her özel hastanede yatak sayısına uygun şekilde klinik laboratuvarı bulunması zorunluluğu getirilmiştir. Kanun’da, bulunması gereken laboratuvarlar hususunda bir belirleme yapılmamış, bu konudaki boşluk ise Tüzük ile tamamlanmış ve özel hastanelerde uzmanlık dallarının gereğine göre yeterli sayıda laboratuvar bulunması gerektiği kurala bağlanmıştır.
11/10/2011 tarihli ve 663 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin -dava konusu düzenleme tarihinde yürürlükte olan- 40. maddesinde; Bakanlık ve bağlı kuruluşların görev, yetki ve sorumluluk alanına giren ve önceden kanunla düzenlenmiş konularda idari düzenlemeler yapabileceği kuralına yer verilmiştir.
3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun 3. maddesinin (a) bendinde, sağlık kurum ve kuruluşlarının yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunacak şekilde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca, diğer ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak plânlanacağı, koordine edileceği, mali yönden destekleneceği ve geliştirileceği, 9. maddesinin (c) bendinde ise; bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel kıstaslarının belirlenmesinin, sağlık kurum ve kuruluşlarının sınıflandırılmasının ve sınıflarının değiştirilmesinin, sağlık kuruluşlarının amaca uygun olarak teşkilatlanmalarının, sağlık hizmet zinciri oluşturulmasının, hizmet içi eğitim usul ve esasları ile sağlık kurum ve kuruluşlarının koordineli çalışma ve hizmet standartlarının tespiti ve denetimi ile bu Kanunla ilgili diğer hususların Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat uyarınca Özel Hastaneler Yönetmeliği hazırlanmış, 27/03/2002 tarih ve 24708 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Anılan Yönetmeliğin 1/7/2014 tarihli ve 29047 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Yönetmeliğin 3. maddesi ile değişik 28. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi; “b) Biyokimya ve/veya mikrobiyoloji laboratuvarları: Ağız ve diş sağlığı ve göz hastalıkları dal hastaneleri haricindeki özel hastanelerinde hasta kabul ve tedavi ettiği uzmanlık dallarının gerektirdiği biyokimya ve/veya mikrobiyoloji laboratuvarı bulunması zorunludur.” şeklinde iken, 23/1/2015 tarihli ve 29245 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Özel Hastaneler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile Yönetmeliğin 28. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan “ve/veya” ibareleri “veya” olarak değiştirilmiştir.
Yine aynı maddenin altıncı fıkrasında ise “Özel hastanelerin bünyesinde bulunması zorunlu laboratuvarların dışında olan ve faaliyet gösterilen uzmanlık dalları için gerekli bulunan laboratuvar ve radyoloji hizmetleri hizmet satın alma yoluyla, müstakilen faaliyet göstermek üzere ilgili mevzuat uyarınca ruhsatlandırılan veya diğer özel hastaneler bünyesinde ruhsatlı olan veyahut kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde kurulan laboratuvarlardan karşılanabilir. Bu yönde hizmet satın alınması durumunda bununla ilgili belgeler, faaliyet iznine esas belgeler ile birlikte sunulur.” hükmüne yer verilmiştir.
Mevzuatın yukarıda aktarılan hükümlerinden ve Özel Hastaneler Yönetmeliği’nin 28. maddesinde yer alan ifadelerden, özel hastanelerin, hasta kabul ve tedavi edilen uzmanlık dallarının gerektirdiği biyokimya veya mikrobiyoloji laboratuvarından birini bünyesinde bulundurması gerektiği, bunların dışındaki laboratuvar hizmetlerinin ise satın alınabileceği sonucuna varılmaktadır.
Bununla birlikte dava konusu 23/01/2015 tarihli ve 29245 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Özel Hastaneler Yönetmeliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 13. maddesi ile Yönetmeliğin ekinde yer alan “Belli Bir Uzmanlık Dalında Faaliyet Gösteren Hastanelerin Asgarî Standartları” başlıklı EK-11’in a-) Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi bölümünde yer alan “c) Biyokimya laboratuvarı ile mamografi bulunur.” ibaresi “c) Mamografi bulunur.” olarak değiştirilmiş; b-) Enfeksiyon Hastalıkları Hastanesi bölümünde yer alan “5) Mikrobiyoloji laboratuvarı bulunur.” ibaresi, e-) Onkoloji Hastanesi bölümünde yer alan “8) Radyoloji ünitesi ile biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarı bulunur.” ibaresi, f-) Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bölümünde yer alan “7) Radyoloji ünitesi ile biyokimya ve mikrobiyoloji laboratuvarı bulunur.” ibaresi, i-) Adli Tıp Uzmanlık Dalının Gerektirdiği Asgari Standartları bölümünde yar alan “3) Radyoloji ve biyokimya laboratuvarı bulunur.” ibaresi ve h-) Kalp ve Damar Cerrahisi hastanesi bölümünün 3 üncü maddesinde yer alan “,biyokimya laboratuvarı, tıbbi fotoğrafhane” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
Davacı tarafından yasal düzenlemeler gereği, her hastanede uzmanlık alanlarına uygun olarak yeterli sayıda laboratuvar bulunmasının zorunlu olduğu, ancak dava konusu düzenlemeler ile laboratuvarların zorunluluk olmaktan çıkarıldığı iddia edilmektedir.
Dava konusu hükümlerle bazı belli bir uzmanlık dalında faaliyet gösteren özel hastanelerin asgari standartları arasından biyokimya laboratuvarları çıkarılmış ise de, dava konusu Yönetmeliğin tamamı ve özellikle 28. maddesi göz önüne alındığında özel hastanelerin, hasta kabul ve tedavi edilen uzmanlık dallarının gerektirdiği biyokimya veya mikrobiyoloji laboratuvarından herhangi birini bünyesinde bulundurma zorunluluğunun devam ettiği, bunların dışındaki laboratuvar hizmetlerinin hizmet yoluyla satın alınabileceği, söz konusu değişiklikler ile yalnızca biyokimya veya mikrobiyoloji laboratuvarın her ikisinin aynı anda bulunma zorunluluğunun kalmadığı sonucuna varıldığından dava konusu düzenlemelerde üst hukuk normlarına ve kamu yararı ile hizmet gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, davalı idare savunmasından ve Dairemizin 16/09/2015 tarihli ve 29/12/2015 tarihli Ara Kararlarına verilen cevaplardan; ülkemizde özel hastaneler ile tıp merkezlerinde görev yapan toplam mikrobiyoloji uzman sayısının 287, toplam biyokimya uzman sayısının ise 413 olduğu, laboratuvar sorumlusu olarak mikrobiyoloji veya biyokimya uzman sayısının ihtiyaç duyulan sayının hayli altında olduğu, bu hükmün getirilmesinin zorunluluktan kaynaklandığı ve hizmet gereği olduğu, böylece ihtiyaç duyulan uzman hekim sayısına ulaşılıncaya kadar mevcut kapasitenin en verimli ve etkin kullanılmasının hedeflendiği anlaşılmaktadır.
Nitekim 3153 sayılı Radyoloji, Radiyom ve Elektrikle Tedavi ve Diğer Fizyoterapi Müesseseleri Hakkında Kanun’un 1. maddesinde; münhasıran röntgen şuaı vasıtası ile teşhis veya hem teşhis ve hem tedavi yahut radiyom veya radiyum emanasiyonu yahut radiyum mürekkebatile veya her türlü elektrik aletleri ile tedavi yapmak için müessese açmanın Sıhhat ve İçtimai Muavenet Vekaletinin iznine bağlı olduğu, 2. maddesinde; birinci maddede adı geçen müesseselerin yalnız ihtisas vesikası almış tabipler tarafından açılabileceği, 7. maddede; tabipler ve diş tabiplerinin muyanehanelerinde yalnız tedavileri altında bulunan hastalarda teşhis için kullanılmak üzere röntgen teşhis aletleri bulundurabilecekleri, bu cihazları kullanmak için hususi izin almalarına gerek olmadığı, ancak bu cihaz ve aletleri iyi kullanmaya muktedir olduklarını bir vesika ile isbata veya bir mütehassıs yanında en az üç aylık bir kurs veya staj yapmaya mecbur oldukları hükümlerine yer verilmiş olup, anılan yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden; bu laboratuvarlarda faaliyetin, konunun uzmanlarınca yürütülmesinin zorunlu olduğu sonucuna varılmakta olup, bunun da söz konusu personelin kadrolu çalıştırılması ve ilgili uzmanlık dalında birer uzmanın sorumluluğunda ve uzman hekimler adına Bakanlıkça ruhsatlandırılması ile sağlanacağı açıktır.
Buna göre, özel hastaneler bünyesinde açılması zorunlu olan laboratuvarların ilgili uzman hekim adına ruhsatlandırılarak, bu hekim sorumluluğunda hizmet sunulmasının zorunlu olması karşısında yeterli sayıda uzman hekime ihtiyaç duyulacağı da açık olup, dava konusu düzenlemelerin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, DAVANIN REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen ….-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 06/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.