Danıştay Kararı 15. Daire 2015/3470 E. 2018/5296 K. 29.05.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/3470 E.  ,  2018/5296 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/3470
Karar No : 2018/5296

Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Taraflar arasında İdare Mahkemesi kararından önce sulhname imzalandığı için dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiğinden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durudurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin esasına geçilerek ve dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacılar tarafından, terör olayları nedeniyle malvarlıklarının zarara uğradığından bahisle, zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması istemiyle yapılan başvurunun anılan köyde kadastro çalışmaları tamamlandığı ve … Tapu Müdürlüğünde davacı adına kayıtlı mal varlığı bulunmadığından bahisle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; davacının … Köyüne bağlı … Mezrası’nı boşalttığı tarihten çok sonra yapılan kadastro çalışması verilerine dayanılarak davalı idarece hüküm kurulmasının tutarlı olmadığı, davacının köyü boşalttığı tarih ile kadastronun geçtiği tarih içerisinde zilyetliğinde bulundurduğu arazileri elden çıkarmış olabileceğinin veya aile içerisinde dağıtılmış olabileceğinin ihtimal dahilinde olduğu, hazine ve orman arazisi üzerinde olan fakat davacıya ait menkul veya gayrimenkul mallara ait zararların ödenebileceği de kabul edildiğinde, idarenin geçmişe yönelik araştırma yapmamasının eksik inceleme yapıldığı anlamına geldiği, dava konusu işlemin bu bağlamda hukuka aykırı olarak tesis edildiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 12. maddesinde, “Komisyon, doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile yaptığı tespitten sonra 8’inci maddeye göre belirlenen zararı, 9’uncu maddeye göre hesaplanan yaralanma, sakatlanma ve ölüm hâllerindeki nakdî ödeme tutarını, 10’uncu maddeye göre ifa tarzını ve 11’inci maddeye göre mahsup edilecek miktarları dikkate alarak, uğranılan zararı sulh yoluyla karşılayacak safi miktarı belirler. Komisyonca, bu esaslara göre hazırlanan sulhname tasarısının örneği davet yazısı ile birlikte hak sahibine tebliğ edilir. Davet yazısında hak sahibinin sulhname tasarısını imzalamak üzere otuz gün içinde gelmesi veya yetkili bir temsilcisini göndermesi gerektiği, aksi takdirde sulhname tasarısını kabul etmemiş sayılacağı ve yargı yoluna başvurarak zararının tazmin edilmesini talep etme hakkının saklı olduğu belirtilir. Davet üzerine gelen hak sahibi veya yetkili temsilcisi sulhname tasarısını kabul ettiği takdirde, bu tasarı kendisi veya yetkili temsilcisi ve komisyon başkanı tarafından imzalanır. Sulhname tasarısının kabul edilmemesi veya ikinci fıkraya göre kabul edilmemiş sayılması hâllerinde bir uyuşmazlık tutanağı düzenlenerek bir örneği ilgiliye gönderilir. Sulh yoluyla çözülemeyen uyuşmazlıklarda ilgililerin yargı yoluna başvurma hakları saklıdır.” kuralına yer verilmiş bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının mal varlığına ulaşamama sebebiyle oluşan zararlarının tazminine ilişkin Zarar Tespit Komisyonu’na yaptığı başvurunun 20.04.2012 tarih … sayılı komisyon kararı ile reddedilmesi üzerine işbu incelenmekte olan davanın açıldığı; davalı idarenin temyiz aşamasında dosyaya sunduğu 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonu Kararı ve Sulhname örneğine göre, tarafların 25.06.2014 tarihinde sulhname imzaladıkları İdare Mahkemesi’nin .. tarihinde iptal kararı verdiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda idare mahkemesinin bilgisinde olmamakla birlikte dava konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerekeceğinden mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.