Danıştay Kararı 15. Daire 2015/3026 E. 2017/6642 K. 15.11.2017 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/3026 E.  ,  2017/6642 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/3026
Karar No : 2017/6642

Davacı :
Vekili :
Davalı :
Vekili :
Davanın Özeti : … taşıma güzergahında taşımacılık yapan davacı şirket tarafından Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 4/ç bendinin iptali, D1 yetki belgesinin kapsamının genişletilerek yeniden düzenlenmesi ve il içi ara duraklar arası taşıma yapma yetkisinin kendilerine verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair 02.02.2015 tarih ve 5234 sayı numaralı işlemin; …’ ten güzergah üzerindeki … ilçelerine gitmek isteyen yolcuları taşıyamayacakları, araç boş olmasına rağmen yolcuları geri çevirmek zorunda kaldıkları, bu durumun ekonomik olarak kendilerini zarara uğrattığı, … ve … illeri arasında taşımacılık yapacaklara D4 yetki belgesi verilmemesi gerektiği, D1 yetki belgesi sahiplerine ise il içi ara duraklarda yolcu indirme ve bindirme yetkisinin verilmesi gerektiği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Davacının D1 yetki belgesinin bulunduğu, aynı il sınırları içinde iki nokta arasında yolcu taşımacılığı yapmasının mümkün olmadığı, yüz kilometrenin altında şehirler ararası taşımacılık yapmasına ise bir engel bulunmadığı, ülkemizde D1 yetki belgesine sahip 352, D4 yetki belgesine sahip 41159 taşımacı bulunduğu, kısa mesafedeki yoğun taşıma taleplerinin D4 yetki belgesi ile sağlandığı, yine D1 yetki belgesine 25 koltuk ve üzeri taşıtlar kaydedilebilir iken D4 yetki belgesine 10 koltuk ve üzeri taşıtların kaydedilebildiği, kısa mesafede kullanılan taşıtların büyük bir bölümünün 10 ile 20 koltuk kapasitesi arasında olan taşıtlar ile sağlandığı, ülke ekonomisinin gereklilikleri doğrultusunda kamu yararı gözetilerek düzenleme yapıldığı, davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

Düşüncesi : Kanun ve Yönetmeliğin verdiği yetkiye dayanılarak davalı idare tarafından taşıma hizmetinin niteliği göz önünde bulundurularak mevzuatta D1 ve D4 yetki belgeleri ile çalışılacak farklı hizmet alanları oluşturulmasında ve yetki belgelerinin sınırlarının belirlenmesinde hukuka ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmadığı, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı :
Düşüncesi : Dava, davacı Şirketçe, … taşıma güzergahında ortaya çıkan yetki belgesi sorununun giderilerek Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 4. Fıkrasının (ç) bendinin iptali, D1 yetki belgesinin kapsamının genişletilerek yeniden düzenlenmesi ve il içi ara duraklar arası taşıma yapma yetkisinin kendilerine verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair 2.2.2015 tarih ve 34685369-215.99/5234 sayı numaralı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin çıkarıldığı tarihte yürürlükte bulunan 3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2. maddesinin (h) bendinde, “Ulaştırma, Telekomünikasyon Kurumunun görev ve yetkileri saklı kalmak kaydıyla haberleşme ve telsiz işletmeciliği, acenta ve komisyonculuğu yapan veya yapacak olan gerçek ve tüzel kişilerin yeterlik şartlarını ve hizmet esaslarını tesbit etmek” Bakanlığın görevleri arasında sayılmış; anılan Yasanın 10. maddesinde , Kara Ulaştırma Genel Müdürlüğü’nün görevleri belirtilmiştir.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanun’un 1. maddesinde, Kanunun, karayolu taşımalarının ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlenmesi, taşımada düzen ve güvenliğin sağlanması, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarının belirlenmesi, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerinin, haklarının ve sorumluluklarının saptanması, karayolu taşımalarının diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirini tamamlayıcı olarak hizmet vermesi ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasının sağlanması amacıyla çıkarıldığı; 2. maddesinde, Kanunun, kamuya açık karayolunda motorlu taşıtlarla yapılan yolcu ve eşya taşımalarını, taşımacıları, taşıma acentelerini, taşıma işleri komisyoncularını, nakliyat ambarı ve kargo işletmecilerini taşıma işlerinde çalışanlar ile taşımalarda yararlanılan her türlü taşıt, araç, gereç, yapıları ve benzerlerini kapsadığı; ancak, özel otomobillerle ve bunların römorklarıyla yapılan taşımaların, genel ve katma bütçeli dairelerle, il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve kamu iktisadî teşebbüslerine ait otomobillerle yapılan taşımaların, Türk Silahlı Kuvvetlerine ait motorlu taşıt ve bunların römorkları ile yapılan taşımaların, lastik tekerlekli traktörlerle çekilen römorklarla yapılan taşımaların bu Kanun hükümlerine tâbi olmadığı; il sınırları içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımaların düzenlenmesinin il ve ilçe trafik komisyonları ile işbirliği yapılmak suretiyle ilgili valiliklere, belediye sınırları içerisindeki şehiriçi taşımaların belediyelere bu Kanuna göre düzenlenecek yönetmelik esasları dahilinde bırakılabileceği; 5. maddesinde, taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alınmasının zorunlu olduğu, “Yönetmelik” başlıklı 34. maddesinde; bu Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren altı ay içinde; taşımacılık, acente ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerde aranacak şartlar, verilecek yetki belgeleri ve taşıt belgeleri, her belge türü için gerekli olan taşıt kapasiteleri, taşıtların yaşı, nitelikleri, istiap hadleri ve terminal hizmetlerinde öngörülecek hususları ve Kanunun uygulanmasıyla ilgili diğer esas ve usulleri düzenleyen yönetmeliklerin Bakanlıkça hazırlanarak Resmi Gazetede yayımlanacağı hükme bağlanmış; davalı idarece bu yetkiye ve 3348 sayılı Kanun’un yukarıda yer verilen hükümlerine dayalı olarak Karayolu Taşıma Yönetmeliği çıkarılmıştır.
Bahsedildiği üzere, 4925 sayılı Kanun’un 2. maddesinin 3. fıkrası ile, il sınırları içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımalar, anılan Kanun’un kapsamı dışında bırakılmamış; davalı idareye takdir hakkı verilmek suretiyle, bu tür taşımacılıkların Kanuna göre düzenlenecek yönetmelik esasları çerçevesinde ilgili valiliklere, belediye sınırları içerisindeki şehiriçi taşımaların belediyelere bırakılabileceği şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Nitekim; mülga Karayolu Taşıma Yönetmeliğinin 2. maddesinin 2. fıkrasında; il sınırları içerisindeki taşımalar ile yüz kilometreye kadar olan şehirlerarası taşımalar Yönetmelik kapsamı dışında bırakılmış iken, 11.6.2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Karayolu Taşıma Yönetmeliğiyle bu taşımacılık türü Yönetmeliğin kapsamına alınmıştır.
Yönetmeliğin 6. Maddesinde yetki belgesi türleri sayılmış; 4. Fıkrasında, D türü yetki belgesinin otobüsle yurtiçi yolcu taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verileceği belirtilip, taşımanın şekline göre türlere ayrılmıştır. Maddenin dava konusu (ç) bendinde, D4 yetki belgesinin, taşıma mesafesine bakılmaksızın iliçi ve 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası tarifeli ve tarifesiz olarak ticari yolcu taşımacılığı yapacaklara verileceği hükme bağlanmıştır.
Karayolu taşımalarının ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlenmesi, taşımada düzen ve güvenliğin sağlanması, taşımacılık hizmetinin şartlarının belirlenmesi ve mevcut imkanların daha yararlı bir şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla davalı idarenin verilecek yetki belgelerine ilişkin sınırlamalar ve düzenlemeler yapma yetkisi bulunmakta olup, otobüsle şehirler arası tarifeli taşımacılık D1 yetki belgesi sahipleri tarafından yapılmaktaysa da, iliçi ve 100 km’ye kadar şehirlerarası yolcu ve servis taşımacılığının D4 yetki belgesi sahipleri tarafından yapılabileceğine ilişkin düzenleme, dayanağı üst normlara ve hizmet gereklerine uygun bulunmaktadır.
Davacı tarafından; D4 yetki belgesi sahiplerinin faaliyet alanının belirlendiği yönetmelik hükümleri nedeniyle haksız rekabete neden olunduğu, uzak mesafedeki iliçi taşınabilecek yolcular ile 100 km’den yakın mesafedeki şehir dışı taşımacılığın engellenerek D1 yetki belgesi sahiplerinin faaliyet alanının kısıtlandığı ileri sürülmekteyse de, 3348 ve 4925 sayılı Kanunların davalı idareye verdiği düzenleme yetkisi kapsamında yapılan sınırlandırma hukuka uygun bulunduğundan, bu düzenlemeye dayanılarak tesis edilen işlemde de hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği, düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenildikten sonra gereği görüşüldü:
Dava, … taşıma güzergahında taşımacılık yapan davacı şirket tarafından Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin 6. maddesinin 4/ç bendinin iptali, D1 yetki belgesinin kapsamının genişletilerek yeniden düzenlenmesi ve il içi ara duraklar arası taşıma yapma yetkisinin kendilerine verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine dair 02.02.2015 tarih ve 5234 sayı numaralı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İşlem tarihinde yürürlükte bulunan 3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un “Ulaştırma Bakanlığının görevleri” başlıklı 2. maddesinin (a) bendinde; ulaştırma ve haberleşme iş ve hizmetlerinin, karayolu yapımı ve teçhizatı ile ilgili hususlar hariç ve Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükümleri saklı kalmak üzere teknik, ekonomik ve sosyal ihtiyaçlara, kamu yararına ve milli güvenlik amaçlarına uygun olarak kurulmasını, geliştirilmesini ve bu hizmetlerin birbirini tamamlayıcı şekilde yürütülmesini sağlayacak esasları tespit etmek, Telekomünikasyon Kurumunun görev ve yetkileri saklı kalmak kaydıyla ve uygulanmasını takip etmek ve denetlemek; (b) bendinde de, ulaştırma ve haberleşme talep ve ihtiyaçlarını tespit etmek ve planlamak…” hükümlerine yer verilmiş olup, aynı Kanunun “Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü” başlıklı 10. maddesinin (a) bendinde ise, demiryolu taşımaları ile belediye sınırları dışındaki karayolları üzerinde yapılan karayolu taşımalarının ekonomik, teknik, sosyal ve milli güvenlik ihtiyaç ve amaçlarına uygun olarak yapılmasının ve bu hizmetlerin diğer ulaştırma hizmetlerine intibakını sağlayıcı tedbirleri almanın Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğünün görevleri arasında olduğu hükme bağlanmıştır.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde; Kanunun, karayolu taşımalarının ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlenmesi, taşımada düzen ve güvenliğin sağlanması, taşımacı, acente ve taşıma işleri komisyoncuları ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği ve benzeri hizmetlerin şartlarının belirlenmesi, taşıma işlerinde istihdam edilenlerin niteliklerinin, haklarının ve sorumluluklarının saptanması, karayolu taşımalarının diğer taşıma sistemleri ile birlikte ve birbirini tamamlayıcı olarak hizmet vermesi ve mevcut imkânların daha yararlı bir şekilde kullanılmasının sağlanması amacıyla çıkarıldığı, “Genel kural” başlıklı 4. maddesinde taşımaların; ekonomik, seri, elverişli, güvenli, çevreye kötü etkisi en az ve kamu yararını gözetecek tarzda serbest rekabet ortamında gerçekleştirileceği, “Yetki belgesi alma zorunluluğu ve taşıma hizmeti” başlıklı 5. maddesinin 1. fıkrasında; taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yapılabilmesi için Bakanlıktan yetki belgesi alınmasının zorunlu olduğu, 2. fıkrasında; taşımacılık, acentelik ve taşıma işleri komisyonculuğu ile nakliyat ambarı ve kargo işletmeciliği yetki belgesi alınabilmesi için taşıma işleri işletmecilerinin mesleki saygınlık, mali yeterlilik ve mesleki yeterliliğe sahip olması gerektiği, bu maddeye ilişkin usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği hükümlerine yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 3. maddesinde; kalkış noktasının; yolcunun taşıta bindiği veya eşyanın taşımacıya teslim edildiği yeri, varış noktasının; yolcu bileti veya taşıma senedinde gösterilen, yolcu veya eşyanın götürülmek istendiği yeri, şehirlerarası taşımanın; herhangi bir ilin herhangi bir noktasından veya yerleşim biriminden başlayıp diğer bir ilin herhangi bir noktasında veya yerleşim biriminde biten taşımaları ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.
4925 sayılı Kanun ile 3348 sayılı Kanun uyarınca 11/06/2009 tarih ve 27255 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nin yetki belgesi türlerini düzenleyen 6. maddesinin 4. fıkrasında; D türü yetki belgesi, otobüsle yurtiçi yolcu taşımacılığı yapacak gerçek ve tüzel kişilere verilen belge olarak tanımlanmış, taşımanın şekline göre (a) bendinde D1 yetki belgesinin; tarifeli olarak şehirlerarası ticari yolcu taşımacılığı yapacaklara verileceği belirtilmiş, (ç) bendinde ise D4 yetki belgesi; taşıma mesafesine bakılmaksızın iliçi ve 100 kilometreye kadar olan şehirlerarası tarifeli ve tarifesiz olarak ticari yolcu taşımacılığı yapacaklara verilecek belge olarak tanımlanmıştır.
Anılan Yönetmeliğin “Sınırlamalar, kısıtlamalar ve geçici düzenlemeler” başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasında; bu Yönetmelik kapsamında faaliyette bulunanların sayısı, yolcu ve eşya taşıma kapasiteleri ile bu husustaki potansiyel, yetki belgelerinde kayıtlı taşıtların durumu, haksız rekabetin önlenmesi, kamu yararının gözetilmesi, atıl kapasite oluşumunun ve kaynak israfının önlenmesi, güvenlik veya benzeri nedenlerle Bakanlığın, yetki belgelerinin verilmesi ve/veya sayısında, taşıt sayıları ve/veya kapasitelerinde, taşıma hatlarında veya güzergahlarında sınırlamalar, kısıtlamalar ve/veya belirli bir süreyle sınırlı geçici düzenlemeler yapabileceği kuralına yer verilmiştir.
Bu durumda karayolu taşımacılık faaliyetlerini ülke ekonomisinin gerektirdiği şekilde düzenlemek; taşımacılık faaliyetlerinde düzeni ve güvenliği sağlamak; taşımacı, acente, taşıma işleri komisyonculuğu, taşıma işleri organizatörlüğü ve benzeri taşımacılık faaliyetleri için mali yeterlilik, mesleki yeterlilik, mesleki saygınlık ilkelerine uygun olarak pazara giriş şartları ile bu faaliyetlerde bulunanların haklarını, sorumluluklarını, yükümlülüklerini tespit etmek amacıyla davalı idarenin bir takım sınırlama ve kısıtlamalar yapması mümkündür.
Yukarıda aktarılan Kanun ve Yönetmeliğin verdiği yetkiye dayanılarak davalı idare tarafından taşıma hizmetinin niteliği göz önünde bulundurularak mevzuatta D1 ve D4 yetki belgeleri ile çalışılacak farklı hizmet alanları oluşturulmasında ve yetki belgelerinin sınırlarının belirlenmesinde hukuka ve hizmet gereklerine aykırılık bulunmamaktadır.
Ayrıca D1 yetki belgesi sahibi davacı tarafından D4 yetki belgesi sahiplerine 100 kilometreye kadar şehirlerarası yolcu taşımacılığı yetkisi verilerek D1 yetki belgesi sahipleri açısından haksız rekabet oluştuğu, hem ara duraklarda taşımacılık yapamadıkları hem de 100 kilometreye kadar taşımacılıkta da taşımacılığı D4 yetki belgesi sahipleri ile paylaşmak zorunda kaldıkları, iliçinde ara duraklarda yolcu indirip bindirememe noktasında problem yaşandığı ileri sürülmüş ise de Yönetmeliğin 60. maddesinde; tarifeli yolcu taşımacılığı yapacakların ara durak kullanmalarına ilişkin düzenlemeler yapıldığı, şehirlerarası tarifeli yolcu taşımacılığı yetkisi veren D1 yetki belgesi sahibi davacının da bu düzenlemeler kapsamında ara durak talebinde bulunabileceği sonucuna varılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davanın REDDİNE, aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, bu karara karşı tebliğ tarihini izleyen otuz (30) gün içinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde temyiz isteminde bulunulabileceğinin taraflara duyurulmasına, 15/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.