Danıştay Kararı 15. Daire 2015/2970 E. 2018/2520 K. 13.03.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/2970 E.  ,  2018/2520 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/2970
Karar No : 2018/2520

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :

İstemin Özeti : Davacının, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında, … İli, … İlçesi, … Köyü, … Mezrası’nda bulunan mal varlığı zararının tazmini istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … İdare Mahkemesi’nce; 9500 m2 bağ alanının zilyedi olduğu anlaşılan davacıya bu taşınmaz için anılan yerin boş kaldığı süre için tespit edilen zararının ödenmesi gerekirken “şahıs adına kayıtlı mal varlığı olmadığı, yapılan araştırma ve inceleme neticesinde bunu ispatlayıcı bilgi ve belgeye ulaşılamadığı”ndan bahisle davacı başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, dosyanın tekemmül ettiği anlaşılmakla yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dosyanın ve Dairemizin benzer konulu dosyalarının birlikte incelenmesinden, İçişleri Bakanlığı’nın 05/06/2006 tarih ve 5610 sayılı yazısında, 5233 sayılı Kanun kapsamında yapılan başvurularda, ormanlık alan içerisinde bulunsa dahi, kişilerin kendi çabalarıyla yetiştirdiği bağ ve meyve ağaçlarının gördüğü zararların karşılanması gerektiği belirtilmiştir.
Uyuşmazlık konusu olayda, mahallinde yapılan keşifte davacı adına bağ tespiti yapılmış olup, … Mezrası’nın terör olayları nedeniyle boş kaldığı süre içinde ormanlık alan içerisinde bulunsa dahi bağın zarar gördüğünün tespiti halinde, davacının kendi çabasıyla yetiştirdiği bağ zararı ile sınırlı olarak zararının karşılanması gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 2. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının yukarıda belirtilen açıklamayla ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.