Danıştay Kararı 15. Daire 2015/2685 E. 2015/7293 K. 10.11.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/2685 E.  ,  2015/7293 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/2685
Karar No : 2015/7293

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekilleri :
Karşı Taraf (Davalı) :
İstemin Özeti : .. 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Mahkeme kararının hukuka uygun olduğu, istemin reddedilmesi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi :Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce gereği görüşüldü:
Dava, davacıya ait dört adet silah ve ruhsatlarının muhafaza altına alınmasına ilişkin 07/04/2014 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Sakarya 2. İdare Mahkemesi’nce; davacının silahının muhafazasındaki ihmal ve kusuru neticesinde kendi oğlunun suç işlemesine sebep olduğunun açık olduğu bu nedenle davacıya ait silahların ve ruhsatların muhafaza altına alınmasına ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, anılan mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Kanun’un 9. maddesinde; “Ateşli silah taşımak müsaadesini haiz olanlar, bu silahları resmi ruhsatı haiz bulunanlardan başkasına satamıyacakları gibi muvakkaten de olsa başkalarına veremezler. Silah bulundurma ve taşıma ruhsatını haiz olan kimsenin bu silahla suç işlemesi veya silahın muhafazasındaki ihmal ve kusuru neticesi başkaları tarafından bir suç işlenmesi veya intihar ve intihara teşebbüs edilmesi hallerinde silah vesikası geriye alınır ve bir daha silah bulundurma ve taşıma izni verilmez.” denilmekte, Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinde; “…aşağıda belirtilen hallerden birine giren kimselere hiçbir şekilde ateşli silah ve mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez, verilmiş ruhsatlar iptal edilir…b) …Ruhsatlı silahıyla suç işleyenler veya silahın muhafazasındaki ihmal ve kusuru neticesi başkaları tarafından bir suç işlenmesine veya intihar ya da intihara teşebbüs edilmesine neden olanlar,.. Yukarıdaki fıkranın (a), (b), (c), (d), (e), (f), (g), (h), (ı), (i) ve (ö) bentleri kapsamına girenler, affa uğramış olsalar veya mahkumiyetleri bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalksa ya da mahkemelerce verilen karar üzerine adli sicilden silinmiş olsa bile kendilerine hiçbir surette ateşli silahlarla mermilerini taşıma ya da bulundurma izni verilmez. Bu fıkra hükmü 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 2 nci maddesi hükümlerine göre suç olmaktan çıkan bir fiil nedeniyle hüküm giymiş olanlara uygulanmaz.” düzenlemesine yer verilmektedir.
Yine 16. maddenin 4. fıkrasında; “Bu madde kapsamında sayılan fiillerden dolayı yargılanması devam eden şahısların ruhsat verilme ve yenileme işlemleri, yargı kararı kesinleşinceye kadar durdurulur. Yargılama sonucuna kadar silah ilgili birimce emanete alınır.” kuralı yer almaktadır.
Aynı Yönetmeliğin 17. maddesinde “…Taşıma veya bulundurma ruhsatı verilen kişilerden sonradan 16. maddede belirtilen hallerden birine girmesi nedeniyle silah taşıma ve bulundurma şartlarını kaybedenlerin, yeni ruhsat talepleri kabul edilmeyeceği gibi, mevcut silah ruhsatları iptal edilerek, silahlar zaptedilir. Bu silahların, zaptedildiği tarihten itibaren altı ay içinde silah sahibinin isteği dikkate alınarak, silah satın almaya hak kazanmış kişilere devri sağlanır. Bu süre içinde devri sağlanamayan silahlar ilgili kanunlara göre işlem yapılmak üzere adli makamlara intikal ettirilir….” düzenlemeleri yer almaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacıya ait Ruger marka, 9 mm. çap ve 301/76711 seri numaralı ruhsatlı tabancanın oğlu tarafından alınarak silahla tehdit suçu işlendiği, … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esasına kayıtlı davada söz konusu suç subut bularak davacının oğlunun … tarih ve … sayılı kararla mahkum olduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, daha sonra davacıya ait diğer silahlar için verilen ruhsatların ve silahların, Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmelik’in 16. maddesinin 1. fıkrasının “b” bendi ve aynı maddenin 4. fıkrasına istinaden ‘nin 07/04/2014 tarihli oluru ile yargılaması devam edenler kapsamına alınarak davacıya ait silahların muhafaza altına alınması üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu işlemde, Ateşli Silahlar Ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin hem 16. maddesinin 1. fıkrasının “b” bendinin hem de aynı maddenin 4. fıkrasının yazıldığı, sonuç olarakta 16. maddenin 4. fıkrası uyarınca davacının, yargılaması devam edenler kapsamına alınarak hakkında işlem tesis edildiği görülmektedir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden anlaşıldığı üzere, davacının yargılanmakta olduğu herhangi bir davanın bulunmadığı görülmektedir. Bu nedenle davacının durumunun Ateşli Silahlar ve Bıçaklar İle Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 16. maddesinin 4. fıkrasında düzenlenen yargılanması devam eden şahıslar kapsamında değerlendirilemeyeceği açıktır. Uyuşmazlığın çözümü için davacının, 16. maddesinin 1. fıkrasının “b” bendi kapsamında bulunup bulunmadığı yani silahın muhafazasındaki ihmal ve kusuru neticesinde oğlu tarafından suç işlenmesine neden olup olmadığına bakılması gerekmektedir.
Davacının oğlu hakkında silahla tehdit suçundan açılan davada, … 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararının incelenmesinden, olayın oluş şekli ve tanık ifadelerinden anlaşıldığı üzere davacının oğlunun silahı, babasının belinden zorla aldığı görülmektedir. Ayrıca anılan kararda, suçta kullanılan silahla ilgili verilen hükümde, silahın ruhsat sahibi olan ve fiil ile bir ilgisi saptanamayan ‘nın bilgi ve rızası olmaksızın kullanıldığının anlaşıldığı belirtilerek ‘ya iadesine karar verilmiştir. Bu hususların birlikte değerlendirilmesinden, davacının silahın muhafazasında ihmal ya da kusurunun olmadığı sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.