Danıştay Kararı 15. Daire 2015/2056 E. – K. 08.04.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/2056 E.  ,  / K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/2056
Karar No : 2015/5378

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma dilekçesi verilmemiştir
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile temyize konu Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması talebi hakkında ayrıca bir karar verilmeyerek, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, … İl Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görev yapan davacının 22.06.2003 tarihinde meydana gelen kazada yaralanması nedeniyle 2330 sayılı Kanun kapsamında nakdi tazminat ödenmesi talebinin reddine ilişkin 18.03.2014 tarih ve 321-(81297) sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesince, polis memuru olarak görev yapan davacının, … Bakanına eskortluk yaptığı sırada meydana gelen kazada yaralandığı, trafik polisi olarak görev yapmakta iken, trafik kazası sonucu meydana gelen yaralanma olayının, 2330 sayılı Kanun’un kapsam” başlıklı maddesinde yapılan değişiklik sonrasında nakdi tazminat gerektiren haller arasında bulunduğu, davacının durumunun başvuru tarihi itibariyle değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından, anılan kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, “Bu kanunun amacı; barışta güven ve asayişi korumak, kaçakçılığı men, takip ve tahkikle görevli olanların bu görevlerinden dolayı ya da görevleri sona ermiş olsa bile yaptıkları hizmet nedeniyle derhal veya bu yüzden maruz kaldıkları yaralanma veya hastalık sonucu ölmeleri veya sakat kalmaları halinde ödenecek nakdi tazminat ile birlikte bağlanacak aylığın ve bu yüzden yaralanmaları halinde ödenecek nakdi tazminatın esas ve yöntemlerinin düzenlenmesidir.”şeklinde tanımlanmış, aynı Kanunun 2. maddesinde, iç güvenlik ve asayişin korunması veya kaçakçılığın men, takip ve tahkiki konularında görevlendirilenler bu kanun kapsamında sayılmıştır.
04/07/2012 tarih ve 6353 sayılı Kanun’un 72 ve 73. Maddeleri ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’un 1. maddesine “…trafik ve yol güvenliğini veya. tutuklu ve hükümlülerin sevk ve nakillerini sağlamakla görevli olanların” ifadesi eklenmiş, 2. maddesine ise “…veya trafik ve yol güvenliğini sağlamak konularında görevlendirilen”…..” c) Güven ve asayişi ihlal eden eylemler ile kaçakçılığa ilişkin eylemlerin önlenmesine yönelik görev yapan mülki idare amirlerini” cümleleri eklenmiştir.
Yine 12.07.2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun’un 78. maddesi ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun’un 1. maddesine, “Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Teşkilatında bulunan patlayıcı maddelerin incelenmesi, muhafazası, nakli, imha edilmesi ve zararsız hâle getirilmesi işlemlerinde görevlendirilenlerin” bu Kanun kapsamında tazminat hakkı verilmiştir.
Kanunda yapılan bu değişikliklerin uygulaması ile ilgili olarak 6495 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile getirilen Geçici 4. maddesinde “01/01/2012 tarihinden önce meydana gelen ölüm, malullük veya yaralanma hâlleri hariç olmak üzere, ölüm, malullük veya yaralanma sebepleri bu Kanunla 1 inci ve 2 nci maddelerde yapılan değişikliklerin kapsamına girenler müracaatları üzerine, durumlarına uygun olarak bu Kanunla düzenlenen haklardan aynı usul ve esaslar çerçevesinde yararlanırlar. Ancak, bunlara nakdi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönem için geriye dönük olarak herhangi bir ödeme yapılmaz…. ” hükümleri getirilmiştir.
Nakdi tazminat ödenmesine ilişkin 2330 sayılı Kanunun amacının düzenlendiği madde hükmüne bakıldığında Kanunun amacı; Kanunda sayılan görevlerin fiilen yerine getirilmesi sırasında veya bu görevlerin yerine getirilmesi nedeniyle meydana gelen ölüm, yaralanma veya sakat kalma hallerinde nakdi tazminat ve aylık bağlanması olduğu, değişiklikten sonraki şekliyle “…trafik ve yol güvenliğini veya tutuklu ve hükümlülerin sevk ve nakillerini sağlamakla görevli olanların” da nakdi tazminattan yaralanabileceği öngörülmekle birlikte yapılan değişikliğin kapsama alınan kişilerin düzenlemeden önceki mağduriyetlerinin de getirilen düzenleme kapsamında olduğuna dair kanunda açık bir hüküm bulunmamaktadır. Kanun geçici 4 . madde hükmü ile yürürlüğe girdikten sonraki olayları kapsama alındığında duraksama bulunmamaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; 22.06.2003 tarihinde bir takım açılış işi için bazı Devlet erkanının İstanbul’a geldiği, … Emniyet Müdürlüğünde görevli olan davacının da … Bakanını korumak için görevlendirildiği, … İlçesi, … Semtinde bulunan Karayolları Lokali önünde Bakanın çıkışı beklenirken, Bakanın makam aracına 15 metre mesafeden geçmekte olan … isimli şahsın kullanımdaki bir servis aracının, önce başka bir polis memuruna, ardından da davacıya çarparak yaralanmasına sebep olduğu, bu olay nedeniyle Adli Tıp Kurumu İstanbul Şubesi’nce düzenlenen 7.7.2003 tarihli ve 2003/2616 sayılı rapor ile, 45 gün mutat iştigaline engel teşkil ettiği belirlenen davacının, 2330 sayılı Kanun hükümleri uyarınca nakdi tazminat verilmesi için yaptığı başvurunun Emniyet Genel Müdürlüğü Nakdi Tazminat Komisyonu’nun 17.2.2005 tarihli ve 2005/192 sayılı kararı ile, davacının yaralanmasının görevi sırasında meydana geldiği, 2330 sayılı Kanun kapsamında kalmadığından bahisle reddedildiği, bu işlemin iptali istemiyle açılan davanın ise … İdare Mahkemesi’nin … gün ve E:… K:… sayılı kararıyla reddedildiği, bilahare, 6353 sayılı Kanun’un yayımlanmasından sonra tekrar başvurduğu, bu başvurunun “kanunların geriye yürümezliği” ilkesi belirtilerek reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, 22.06.2003 tarihinde meydana gelen yaralanma nedeniyle davacı tarafından 6353 sayılı Kanun’un yayımlanmasından sonra yapılan başvurunun, değişiklikle kapsama alınan kişiler açısından geriye yürütülmek suretiyle önceki mağduriyetlerinin de getirilen düzenleme kapsamında olduğuna dair kanunda açık bir hüküm bulunmamaktadır.
Davaya konu olay 22.06.2003 tarihinde meydana gelmiş olup, geçici 4 . madde hükmünde belirtilen 01.01.2012 tarihinden önceki olaylar kapsam dışında kaldığından, bu tarihten önceki olaylar açısından yapılan nakdi tazminat talebinin idarece reddedilmesinde hukuka aykırılık, işlemi iptal eden idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davalı idareye iadesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.