Danıştay Kararı 15. Daire 2015/1878 E. 2018/5648 K. 06.06.2018 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/1878 E.  ,  2018/5648 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/1878
Karar No : 2018/5648

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile eksik incelemeye dayalı İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, Emekli Sandığı emeklisi olan davacı tarafından, turistik amaçla gittiği yurtdışında görmüş olduğu tedavi için ödediği masrafların tarafına ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun 25/03/2010 tarih ve 27532 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği’nin 4.4.2. maddesi uyarınca reddine ilişkin 23/11/2011 tarih ve 21089911 sayılı davalı idare işleminin iptali ile 100.000 TL tutarındaki tedavi giderlerinin yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
…. İdare Mahkemesince, 5510 sayılı Kanun, 28/08/2008 tarih ve 26981 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği ve Sağlık Uygulama Tebliği hükümleri gereğince seyahat amacıyla gidilen ülkede görülen tedavilere ilişkin ücretlerin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanabilmesi için, gidilen ülke ile Türkiye arasında sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik sözleşmesi olmasının gerektiği, böyle bir sözleşmenin olmaması halinde de sağlık giderlerinin ödenemeyeceğinin açık olduğu, uyuşmazlıkta ise; Emekli Sandığı mensuplarına ilişkin olarak Almanya ile Türkiye arasında sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik sözleşmesinin bulunmadığı, dolayısıyla seyahat amacıyla Almanya’ya giden davacının, bu ülkede gördüğü tedavilere ilişkin giderlerin Kurumca ödenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafından kararın hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 66. maddesinde, “63 üncü maddede sayılan sağlık hizmetlerinin yurt içindeki sağlık hizmet sunucularından sağlanması esastır. Ancak;
a) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarından; işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûle uygun olarak veya kamu idareleri için özel mevzuatlarında belirtilen usûle uygun olarak geçici görevle yurt dışına gönderilenlere, acil hallerde,
b) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan genel sağlık sigortalılarından; işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûle uygun olarak veya kamu idareleri için özel mevzuatlarında belirtilen usûle uygun olarak sürekli görevle yurt dışına gönderilenler ile bunların yurt dışında birlikte yaşadıkları bakmakla yükümlü olduğu kişilere,
c) Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine yurt içinde tedavisinin yapılamadığı tespit edilen kişilerin,
d) Bu fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında veya bunların dışında herhangi bir nedenle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bulunan ve Türk vatandaşı olan genel sağlık sigortalılarının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin,
sağlık hizmetlerinin yurt dışında sağlanır.
Yurt içinde yapılması mümkün olmayan tetkiklerin de yurt dışında yapılması sağlanabilir.
Ancak, yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentleri gereği yurt dışında sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca karşılanacak bedelleri, yurt içinde sözleşmeli sağlık hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez. Bu tutarı aşan kısım işverenler tarafından ödenir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bakanlar Kurulu kararı ile birlik halinde ya da kamu idarelerinin yetkili makamlarınca yurt dışına askerî veya güvenlik amaçlı görevlendirilenlerin, bu Kanun kapsamına giren sağlık hizmetlerinin sağlanması ile bu hizmetlere ilişkin giderlerin yurt içindeki sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına ödenen tutarı aşan kısmı, kurumlarınca karşılanır. Ancak, Kuruma gönderilen sağlık hizmeti faturalarında yer alan işlem bedellerinin ayrıntılı belirtilemediği durumlarda, söz konusu fatura bedelinin yüzde ellisi Kurumca, kalan yüzde ellisi ise kendi kurumlarınca karşılanır.
Kurum, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamındaki kişilerin sağlık hizmetlerini, bu kişilerin geçici veya sürekli görev süresince genel sağlık sigortası için Kuruma ödenen prim tutarını geçmemek kaydıyla, ilgili ülkede sağlık sigortası yaptırmak suretiyle de sağlayabilir.
Birinci fıkranın (c) bendi gereğince yurt dışına sevk edilen kişilerin sağlık hizmeti bedelinin tümü ödenir. Ancak bu tutar varsa Kurumun yurt dışında sevke konu tedaviye ilişkin sözleşmeli olduğu sağlık hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez. Bu kişilerin 65 inci madde hükümlerine göre yapılacak giderleri ayrıca karşılanır.
Birinci fıkranın (d) bendi gereğince sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca karşılanacak bedelleri yurt içinde sözleşmeli sağlık hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez ve bu sağlık hizmet sunucularına ödenen tutarı geçen kısım, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında bulunanlara ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, kişilerin kendilerince karşılanır. Bu kişilerin 65 inci madde hükümlerine göre yapılacak giderleri karşılanmaz.
Yukarıdaki haller dışında, yurt dışında sağlık hizmetlerine ilişkin giderler Kurumca ödenmez.
Bu maddenin uygulanmasında 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanların daimi olarak altı aydan fazla süreyle yurt dışında görevlendirilmeleri durumu, sürekli görevle yurt dışına gönderilme sayılır.
Kamu idarelerinde çalışan sigortalılar dışında 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların geçici veya sürekli görevlendirilmesine ilişkin usûller ve süreler ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, ilgili Bakanlıkların görüşü alınarak Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.” hükme bağlanmıştır.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olup, anılan Kanuna dayanılarak çıkarılan (mülga) Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliğinin 44. maddesinde de, yurt dışında geçici veya sürekli görevle gönderilme hâlinde sağlanacak sağlık hizmetleri hizmetleri düzenlenmiş, 45. maddesinde ise, genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yurt dışında bulundukları sırada sağlanan sağlık hizmetlerine ilişkin bedellerin ödenmesinde, bulundukları ülke ile Türkiye arasında sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik sözleşmesi olması hâlinde sözleşme hükümleri uygulanacağı, sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik sözleşmesinin olmaması hâlinde, sağlık hizmetleri giderleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi giderlerinin Kurumca ödenmeyeceği düzenlenmiştir.
18.4.2014 tarih ve 28976 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Genel Sağlık Sigortaları Uygulama Yönetmeliğinin 30 ve 31. maddelerinde de aynı kurallar yer almıştır.
Bununla birlikte 25.3.2010 tarih ve 27532 mükerrer sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Sağlık Uygulama Tebliği’nin “Geçici ya da Sürekli Görevle Gönderilme Dışında Yurt Dışında Bulunma Halinde Sağlanacak Sağlık Hizmetleri” başlıklı 4.4.2. maddesinde, genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yurt dışında bulundukları sırada sağlanan sağlık hizmetlerine ilişkin bedellerin ödenmesinde, bulundukları ülke ile Türkiye arasında sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik sözleşmesi olması halinde sözleşme hükümlerinin uygulanacağı, sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik sözleşmesinin olmaması halinde, sağlık hizmetleri giderleri ile yol gideri, gündelik ve refakatçi vb. giderler ödenmeyeceği belirtilmiştir. Sağlık Uygulama Tebliği’nin 4.4.2. maddesinin iptali istemiyle açılan davada ise Dairemizin 9/10/2015 tarihli ve E:2013/5977, K:2015/5837 sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
Aktarılan mevzuat hükümlerine göre, geçici görevle yurt dışında gidenlerin sadece acil hallerde oluşan tedavi bedellerinin, sürekli görevle gidenlerin ise acil hal dışındaki diğer tedavi bedelerinin de karşılanacağı, belirtilen durumlar dışındaki hallerde ise ancak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde hüküm olması halinde tedavi bedelinin karşılanmasının mümkün olduğu anlaşılmaktadır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının Emekli Sandığından emekli olduktan sonra akrabalarını ziyaret amacıyla gittiği Almanya’da rahatsızlandığı, söz konusu rahatsızlığı nedeniyle görmüş olduğu tedavi giderlerinin ödenmesi istemiyle yapılan başvurunun reddi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İdare Mahkemesince, her ne kadar Emekli Sandığı mensuplarına ilişkin olarak Almanya ile Türkiye arasında sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik sözleşmesinin bulunmadığı, dolayısıyla seyahat amacıyla Almanya’ya giden davacının, bu ülkede gördüğü tedavilere ilişkin giderlerin Kurumca ödenmesinin mümkün olmadığı sonucuna ulaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamından Türkiye ile Almanya arasında Emekli Sandığı mensuplarına ilişkin olarak sağlık yardımları kapsayan bir sosyal güvenlik sözleşmesinin olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Nitekim, … İdare Mahkemesi’nin E:…-K:… sayılı dosyasında verilen kararın temyiz incelemesine konu olduğu Dairemizin 2016/6257 Esas sayılı dosyasında, davalı idare vekilinin 14/01/2015 tarihli dilekçesi ekinde dosyaya sunduğu, Türkiye ile sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkeler listesinde Almanyanın yer aldığı, yine aynı beyan dilekçesinde ise, “tedavi yardımlarını da içeren ikili sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelerde bulunan ve sözleşme kapsamında yer alan vatandaşlarımızın acil durumlardaki tedavi giderleri sözleşme hükümlerine göre karşılanmakta olup, halihazırda ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinin sağlık yardımlarından sadece 4/a sigortalıları (SSK) faydalanabilmektedir. Sadece Almanya ile yapılmış olan ikili sosyal güvenlik sözleşmesi hükümlerinden tüm genel sağlık sigortalıları faydalanabilmektedir.” ifadelerinin yer aldığı görülmektedir.
Bu durumda, Emekli Sandığı mensuplarına ilişkin olarak Almanya ile Türkiye arasında sağlık yardımlarını kapsayan sosyal güvenlik sözleşmesinin bulunup bulunmadığı hususu araştırılmadan, eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:…. ; K:… sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.