Danıştay Kararı 15. Daire 2015/1775 E. 2016/147 K. 21.01.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/1775 E.  ,  2016/147 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ON BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/1775
Karar No : 2016/147

Temyiz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :

İstemin Özeti : … 1. İdare Mahkemesi’nin … günlü, … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek yürütülmesinin durdurulması nihayetinde bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Düşüncesi : Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesince dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından davacı tarafın yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeyerek Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava, davacı şirket adına 5510 sayılı Kanun gereklerinin yerine getirilmediğinden bahisle uygulanan 46.102 TL idari para cezasının iptali istemiyle açılmıştır.
… 1. İdare Mahkemesi’nce; dava konusu idari para cezasının 1.674 TL’ye ilişkin kısmın eksik inceleme sonuçlarına dayalı olarak verildiği gerekçesiyle iptaline, 44.428,00-TL kısmının ise usul ve hukuka uygun olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça, anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı şirkete ait işyeri ile ilgili olarak düzenlenen 16.05.2013 tarih ve 87 sayılı Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından hazırlanan rapora göre, işyeri bildirgesinin süresi içinde verilmediği, davacı işverene ait işyerinde çalıştığı belirlenen …’e ait işe giriş bildirgelerinin süresinde verilmediği, 2011/07,08,09,10,11,12, 2012/01,02,03,04,05,06,07,08,09,10,11,12 ile 2013/02,03 aylarına ilişkin aylık prim ve hizmet belgelerinin süresinde verilmediği ve Şükran Bilgin’in işten ayrılış bildirgesinin süresinde verilmemesi fiillerinden dolayı 5510 sayılı Kanunun 102/(a-2), (b-1), (c-4) ve (j) bendleri uyarınca toplam 46.102,00-TL idari para cezası uygulandığı, bu cezaya yapılan itirazın reddi üzerine de bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Gerek Mülga 506 Sayılı Kanun gerekse 5510 sayılı Kanunda işverenin sigortaya tabi işçi çalıştırmaya başlamadan önce bildirimde bulunması, iş yeri bildiriminde bulunması ve çalışanlara ait aylık bildirgelerin süresi içerisinde kuruma bildirilmesi öngörülmüş ve aksi davranışların cezalandırılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükümlere göre ceza verilebilmesi için öncelikle prim tahakkukuna ve cezaya esas alınan fiil ve olayların somut kesin ve hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde davalı idarece tesbiti gerekli ve zorunludur. Bu tesbitler kimi zaman çalışanların şikayet ve itirazlarından kimi zaman işverene ait kayıt ve defterlerden bazı zamanlarda ise diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerinden bakılarak yapılabilecek ve aksi sabit oluncaya kadar bu tesbitlere itibar edilecektir.
Dava konusu işlemin davacıya ait iş yeri hakkında, 16.05.2013 tarih ve 87 sayılı Sosyal Güvenlik Denetmeni tarafından hazırlanan rapora dayanılarak tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Anılan denetim raporu ve ekleri incelendiğinde; yalnızca işçi ifadelerine dayalı olarak tutulan yerel denetim tutanağı baz alınarak anılan raporun düzenlendiği anlaşılmaktadır. Nitekim yerel denetimde tutanağa bağlanan hususlarla alakalı olarak işveren yahut işveren vekilince herhangi bir imzaya rastlanmamaktadır. Bunun yanında sigortasız çalıştırıldığı ve bildirimlerinin yapılmadığı ileri sürülen kişilerle ilgili olarak, bu kişilerin tespit edilen tarihlerde işyerinde çalışmaya başladıkları somut bilgi ve belge ile aksine ihtimal verilmeyecek şekilde ispatlanamamış, raporda tespit edilen hususlar açıkça ortaya konulamamıştır.
Bu durumda, davacı şirket hakkında ceza yaptırımı uygulanabilmesi için fiilin, somut bilgi ve belge ile aksine ihtimal verilmeyecek şekilde ispatlanarak sübuta erdirilmesi ve bunun üzerine ceza yaptırımı uygulanması gerektiği anlaşıldığından, dava konusu işlemin bu bakımdan iptali gerekirken davanın; dava konusu idari para cezasının 1.674 TL’ye ilişkin kısmın iptali, 44.428 TL kısmının ise reddi yolunda verilen Mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle, … 1. İdare Mahkemesi’nin … günlü, … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, artan ya da kullanılmayan harç ve posta masrafının istemi halinde ilgili tarafa iadesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.