Danıştay Kararı 15. Daire 2015/1752 E. – K. 19.03.2015 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/1752 E.  ,  / K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/1752
Karar No : 2015/5590

Temyiz Eden Taraflar 1-Davacı :
Vekili :
2-Davalı : Sağlık Bakanlığı
Vekili :

İstemin Özeti : … 8. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, taraflarca aleyhlerin ilişkin hükümler yönünden hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti :Davalı idarece temyiz isteminin reddi gerektiği savunulurken davacı tarafından savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Temyiz istemine konu İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin esasına geçilerek gereği görüşüldü:
Dava; 29/04/2014 tarihli … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulu raporunda davacının %90 özür oranının belirlenmesine rağmen “ağır engelli” olarak nitelendirilmemesi nedeniyle ağır engelli olarak raporunun düzeltilmesi talebinin zımni reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… 8.İdare Mahkemesi’nce; davaya konu edilen işlem (engelli sağlık kurulu raporu) tek başına davacı açısından sonuç doğuran bir işlem olmayıp, söz konusu rapor ve içeriğindeki tespitler uyarınca davacıya ödenmekte olan maaşın kesilmesiyle davacı açısından bir sonuç doğurması mümkün olduğu gibi, maaşının kesilmesi nedeniyle ortaya çıkarılacak olan ihtilafta davacının iddialarının değerlendirilmesi ve bu kapsamda iş bu davaya konu edilen hazırlık niteliğindeki sağlık kurulu raporunun incelenmesi suretiyle bir karar verilmesi mümkün olacağından, kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem niteliği bulunmayan sağlık kurulu raporuna karşı açılan iş bu davanın esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
Davalı idarece tarafına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, davacı tarafından sağlık kurulu raporunun tek başına icrai bir işlem olduğu iddialarıyla anılan Mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2. maddesinde tanımlanan iptal davalarına, idarenin tek yanlı irade beyanıyla, kişilerin hukuksal durumlarında değişiklik meydana getiren etkili ve yürütülmesi zorunlu idari işlemler konu edilir.
Kesin ve yürütülmesi zorunlu olan ve idari davaya konu edilebilecek işlemler; idarelerin kamu gücüne dayanarak, tek yanlı irade beyanıyla tesis ettikleri, hukuk düzeninde değişiklik yapan, başka bir ifadeyle ilgililerin hukukunu etkileyen işlemlerdir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde; dava konusu işlemlerin, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği; aynı kanunun 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise kesin ve yürütülmesi gerekli olmayan işlemlere karşı açılan davaların incelenmeksizin reddedileceği belirtilmiştir.
30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 1. maddesinde; Bu Yönetmeliğin; özürlü sağlık kurulu raporlarının alınışı, geçerliliği, değerlendirilmesi ve özürlü sağlık kurulu raporu verebilecek yetkili sağlık kurumlarının tespiti ile ilgili usul ve esasları belirlemek; özürlülerle ilgili derecelendirmelere, sınıflandırmalara ve tanımlamalara gereksinim duyulan alanlarda ortak bir uygulama geliştirmek ve uluslararası sınıflandırma ve ölçütlerin kullanımının yaygınlaştırılmasını sağlamak amacıyla hazırlandığı belirtilmiş; “Özürlü Sağlık Kurulu Raporuna İtiraz” başlıklı 10. maddesinde ise ;
” (1) Özürlü sağlık kurulu raporuna; özürlü, velisi veya vasisi veyahut raporu isteyen kurum tarafından itiraz edilebilir. İlgililer itiraz dilekçesi ve ilk özürlü sağlık kurulu raporunun tasdikli bir örneği ile birlikte, bulunduğu ilin sağlık müdürlüğüne başvurur. İl sağlık müdürlüğünce, özürlü sağlık kurulu raporu alacak kişi en yakın farklı bir özürlü sağlık kurulu raporu vermeye yetkili hastaneye gönderilir. İtiraz edilen özürlü sağlık kurulu raporu ile itiraz üzerine verilen özürlü sağlık kurulu raporundaki kararlar aynı yönde ise özürlü sağlık kurulu raporu kesinleşir.
(2) Özürlü sağlık kurulu raporlarının farklı olması durumunda, Sağlık Bakanlığınca belirlenmiş olan hakem hastanelerden, kişinin ikamet ettiği yere en yakın bir hakem hastaneye, kişi yeniden muayene edilmesi ve özürlü sağlık kurulu raporu tanzim edilmesi amacıyla yine il sağlık müdürlüğü kanalıyla gönderilir. Hakem hastanenin özürlü sağlık kurulunca verilen kararı kesindir.
(3) Milli Savunma Bakanlığına bağlı asker hastanelerince; Türk Silahlı Kuvvetleri personeline verilecek özürlü sağlık kurulu raporlarına itiraz esas ve usulleri Türk Silahlı Kuvvetlerinin ilgili mevzuat hükümlerine tabidir. Türk Silahlı Kuvvetleri personeline verilecek özürlü sağlık kurulu raporlarına yapılan itirazlar, Gülhane Askeri Tıp Akademisi Eğitim Hastanesi ve Gülhane Askeri Tıp Akademisi Haydarpaşa Eğitim Hastanesi ile yetkilendirilecek hastanelerce kesin olarak karara bağlanır.” hükmü getirilmiştir.
Uyuşmazlık ile ilgili olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesi irdelendiğinde; özürlü sağlık kurulu raporuna yapılan itiraz üzerine raporların aynı olması durumunda özürlü sağlık kurulu raporunun kesinleşeceği, farklı olması durumunda ise hakem hastanenin vereceği karar üzerine özürlü sağlık kurulu raporunun kesinleşeceği yani uygulanması halinde kişilerin hukuki durumunda değişikliğe ve hak kaybına yol açabileceği, sonuçları itibari ile kişilere bir statü vereceği sonucuna ulaşılmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, görme engelli olan davacı hakkında 11/01/2008 tarihinde … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulunca düzenlenen rapor ile davacının %70 oranında ağır engelli olduğuna karar verildiği ve buna bağlı olarak da davacıya maaş bağlandığı, 06/09/2010 tarihinde … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulunca düzenlenen raporda %80 oranında engelli olduğu belirtilmesine karşın ağır engelli ibaresine yer verilmemesi nedeniyle maaşının kesildiği, söz konusu rapora yapılan itiraz üzerine … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Engelli Sağlık Kurulunca düzenlenen 29/04/2014 tarihli raporda özür oranının %90 olarak belirtilmesine karşın yine ağır engelli ibaresine yer verilmediği, davacı tarafından anılan rapora yapılan itirazın zımnen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının daha önce aldığı iki engelli sağlık kurulu raporunun yanlış olduğu düşüncesi ile hakem hastane olan … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nce düzenlenen 29/04/2014 tarihli engelli sağlık kurulu raporunun davacının hukuki durumunda değişikliğe ve hak kaybına yol açabileceği, bu haliylede idari davaya konu olabilecek icrai, kesin ve yürütülebilir işlem olduğu ve ilgilinin hukukunu etkilediği sonucuna ulaşılmıştır.
Dolayısıyla İdare Mahkemesince işin esası incelenmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Öte yandan, İdare Mahkemesince, Dairemizin bozma kararı üzerine yeniden bir karar verileceğinden, davalı idarenin temyiz istemi bu aşamada incelenmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … 8. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01/10/2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

İdare mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
İdare Mahkemesi’nce verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.