Danıştay 15. Daire Başkanlığı 2015/1588 E. , 2018/6254 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/1588
Karar No : 2018/6254
Temyiz Eden (Davalı) :
Karşı Taraf (Davacı) :
Vekili :
İstemin Özeti : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… ; K:… sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Taraflar arasında İdare Mahkemesi kararından önce sulhname imzalandığı için dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiğinden mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından yürütmenin durudurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin esasına geçilerek ve dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
Dava; davacı tarafından, terör olayları nedeniyle malvarlığının zarara uğradığından bahisle, zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında karşılanması istemiyle yapılan başvurunun anılan köyde kadastro çalışmaları tamamlandığı ve … Tapu Müdürlüğünde davacı adına kayıtlı mal varlığı bulunmadığından bahisle reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
İdare Mahkemesince; 5233 sayılı Kanun kapsamında başvurucuların zarara uğramaları için mutlaka kendi üzerine kayıtlı ve tapulu taşınmazların bulunmasının gerekmediği, önemli olanın davacıların olaylar öncesi yararlandıkları bir korunacak hakkın bulunup bulunmadığı, bu yararlanmanın terör veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeni ile sona erip ermediği veya aynı sebepler ile bu hakkın zarara uğrayıp uğramadığını belirlemek olduğu; bu hakkın mülkiyetten farklı bir zilyetlik ya da intifa gibi mülkiyetten gayri ayni bir hak da olabileceği, zira uyuşmazlık konusu olan yerin bir köy yeri olduğu, kadastro çalışmalara tamamlanmadan önce buralarda yaşayan kişilerin tapuları olmadan da malvarlıklarının bulunacağını kabul etmek hayatın olağan akışı ve hakkaniyet gereği olduğu, keşif çalışmalarında düzenlenen raporlarda davacının malvarlığı zararının bulunduğunun tespit edilmesi karşısında, başvuru üzerine belirtilen usule göre inceleme yapılmak suretiyle işlem tesis edilmesi gerekirken, salt tapu kayıtlarının esas alınmak suretiyle malvarlığı zararının olmadığı yönündeki eksik ve yanlış incelemeye dayalı olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 12. maddesinde, “Komisyon, doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile yaptığı tespitten sonra 8’inci maddeye göre belirlenen zararı, 9’uncu maddeye göre hesaplanan yaralanma, sakatlanma ve ölüm hâllerindeki nakdî ödeme tutarını, 10’uncu maddeye göre ifa tarzını ve 11’inci maddeye göre mahsup edilecek miktarları dikkate alarak, uğranılan zararı sulh yoluyla karşılayacak safi miktarı belirler. Komisyonca, bu esaslara göre hazırlanan sulhname tasarısının örneği davet yazısı ile birlikte hak sahibine tebliğ edilir. Davet yazısında hak sahibinin sulhname tasarısını imzalamak üzere otuz gün içinde gelmesi veya yetkili bir temsilcisini göndermesi gerektiği, aksi takdirde sulhname tasarısını kabul etmemiş sayılacağı ve yargı yoluna başvurarak zararının tazmin edilmesini talep etme hakkının saklı olduğu belirtilir. Davet üzerine gelen hak sahibi veya yetkili temsilcisi sulhname tasarısını kabul ettiği takdirde, bu tasarı kendisi veya yetkili temsilcisi ve komisyon başkanı tarafından imzalanır. Sulhname tasarısının kabul edilmemesi veya ikinci fıkraya göre kabul edilmemiş sayılması hâllerinde bir uyuşmazlık tutanağı düzenlenerek bir örneği ilgiliye gönderilir. Sulh yoluyla çözülemeyen uyuşmazlıklarda ilgililerin yargı yoluna başvurma hakları saklıdır.” kuralına yer verilmiş bulunmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının mal varlığına ulaşamama sebebiyle oluşan zararlarının tazminine ilişkin Zarar Tespit Komisyonu’na yaptığı başvurunun 27.01.2012 tarih … sayılı komisyon kararı ile reddedilmesi üzerine işbu incelenmekte olan davanın açıldığı; davalı idarenin temyiz aşamasında dosyaya sunduğu 1 No’lu Zarar Tespit Komisyonu Kararı ve Sulhname örneğine göre, tarafların 10.01(04).2014 tarihinde (Dosyaya sunulan evrakta tarih net şekilde anlaşılmamakla birlikte 04 dahi olsa, bu tarih İdare Mahkemesi kararından önceki bir tarihtir.) sulhname imzaladıkları İdare Mahkemesi’nin 19/12/2014 tarihinde iptal kararı verdiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda idare mahkemesinin bilgisinde olmamakla birlikte dava konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığı yönünde karar verilmesi gerekeceğinden mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, …. İdare Mahkemesi’nin …. tarih ve E:… ; K:…sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 18.06.2014 gün ve 6545 sayılı Kanunla eklenen Geçici 8. maddesinin 1. fıkrası ve 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.