Danıştay Kararı 15. Daire 2015/1122 E. 2016/294 K. 28.01.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/1122 E.  ,  2016/294 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/1122
Karar No : 2016/294

Temyiz Edenler 1- Davacı :
Vekili :
2-Davalı :
Vekili :
Müdahil (Davalı Yanında) :
İstemin Özeti : … 3. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, taraflarca aleyhlerine ilişkin hükümler yönünden hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davalı idarece temyiz isteminin reddi gerektiği savunulurken, davacı tarafından savunma verilmemiştir.
Düşüncesi :Davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile, temyiz istemine konu kararın maddi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısmının bozulması, diğer kısımlarının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce; dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden davalı idarenin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin esasına geçilerek gereği görüşüldü:
Dava; davacının 10/01/2011 tarihinde … Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde olduğu göz ameliyatı sırasında gözünün tamamen kaybı ve çehresinde sabit iz kalmasından ve hizmet kusuru işlendiğinden bahisle maddi ve manevi zararlarının tazmini istemiyle açılmıştır.
… 3.İdare Mahkemesi’nce; Adli Tıp Kurumu raporunda, 10/01/2011 tarihinde davacıya yapılan katarakt operasyonunun tıbba ve fenne uygun olduğu, fakat aynı tarihte opere edilen diğer sekiz hastada da işlemden sonra endoftalminin gelişmiş olmasının, ameliyat ortamındaki sterilizasyonda bir kusur olduğunu gösterdiği belirtildiğinden, olayda ağır hizmet kusuru bulunduğu anlaşılmakta olup; bu kusur nedeniyle kesin ve gerçekleşmiş olan zararların davalı idare tarafından davacıya ödenmesi gerektiği, dosya içeriğinden, 648,00-TL’lık protez göz bedelinin davacı tarafından ödendiği anlaşılmış olup, bu haliyle kesin olan bu zararın davalı idarece tazmini gerektiği, davacı için çalışamayacağından bahisle istenilen kalan maddi tazminatın değerlendirilmesinden ise; tazmini istenilen bu zararın ne şekilde gerçekleştiğinin ve uğranıldığı iddia edilen zararın ne miktarda olduğunun kanuni delillerle birlikte açık ve somut bir şekilde ortaya konulması gerekirken ortaya konulamadığı, ayrıca 1938 doğumlu olan davacının ameliyat tarihi itibariyle 73 yaşında olduğu ve bu yaştaki bir insanın çalışma gücüne tam olarak sahip olamayacağı gibi ameliyat sonrası gözünde oluşan olumsuzluğun çalışmasına tek başına engel oluşturamayacağı hususları dikkate alındığında kalan maddi tazminat isteminin reddi, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü, kısmen reddi yolunda karar verilmiştir.
Taraflarca, aleyhlerine ilişkin hükümler yönünden hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek anılan kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyize konu Mahkeme kararının, davanın manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile kısmen reddi ve maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısımlarında 2577 sayılı 49. maddesinde belirtilen bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, tarafların bu kısımlara yönelik temyiz istemleri yerinde görülmemiştir.
Temyiz istemine konu Mahkeme kararının, maddi tazminat isteminin kısmen reddedilmesine ilişkin kısmına gelince;
İdare hukuku ilkelerine göre maddi zarar; idari işlem veya eylem nedeniyle kişinin mal varlığının (patrimuanın) aktifinde meydana gelen azalma nedeniyle uğranılan zarar ile elde edilmesi kesin olan gelirden yoksun kalma sonucu uğranılan zarar olup; bedensel nitelikteki maddi zarar ise, kişinin sağlığına kavuşmak için yaptığı tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalması ya da yok olması nedeniyle elde edeceği gelirde meydana gelen azalmayı ifade eder.
Mahkemece, davacının 73 yaşında olduğu ve bu yaştaki bir insanın çalışma gücüne tam olarak sahip olamayacağı gibi ameliyat sonrası gözünde oluşan olumsuzluğun çalışmasına tek başına engel oluşturamayacağı hususları dikkate alınarak iş gücü kaybından kaynaklanan tazminat hesabı yapılmamış ise de;
Davacı, emekli ve 60 yaşın üstünde olsa, emekli olduktan sonra herhangi bir işte çalışmasa bile, şayet katarakt ameliyatı nedeniyle davacının iş gücü kaybına uğradığı saptanırsa, iş gücü kaybı oranında gündelik ihtiyaçlarını karşılarken dahi emsallerine göre daha fazla efor sarf etmek zorunda kalacağı kuşkusuzdur. Bu nedenle, 60 yaş üstü (emeklilik dönemi) için zarar hesabı yapılmaması hukuka uygun değildir. Şu halde, varsa davacının iş gücü kaybı oranında, bakiye ömür sonuna kadar, asgari ücretten hesap yapılarak zarar kapsamı belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.
Bu nedenle, maddi tazminat isteminin kısmen reddi yolunda verilen kararın bu kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kısmen kabulü ile … 3. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının, maddi tazminat isteminin kısmen reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz istemlerinin reddi ile anılan kararın diğer kısımlarının ONANMASINA, bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.