Danıştay Kararı 15. Daire 2015/10225 E. 2016/1381 K. 04.03.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/10225 E.  ,  2016/1381 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/10225
Karar No : 2016/1381

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
İstemin Özeti :… Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından verilen, …. özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybını %60 olarak belirleyen 18.02.2011 tarih ve 971 sayılı özürlü sağlık kurulu raporunun iptali istemiyle açılan dava sonucunda, … 2. İdare Mahkemesi’nce; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun resmi bilirkişi sıfatıyla verdiği raporda davacının özür durumunun %62 olduğunun belirtilmesi karşısında, davacının özür oranının %60 olarak belirlenmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın, hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, dosyadaki belgeler incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “Kararın Bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi, c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; temyiz isteminin reddine,… 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, 2577 sayılı Kanun’un 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/03/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY (X) :
Dava, ‘un velisi olduğu kızı …. Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nce verilen 18.02.2011 tarih ve 971 sayılı özürlü sağlık kurulu raporunun iptali istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 2.maddesinde, iptal davası; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmış, aynı Yasa’nın 14/3-d maddesinde, dava dilekçelerinin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği, idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olmadığı durumda, anılan Yasa’nın 15/1-b maddeleri uyarınca davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Kesin ve yürütülmesi zorunlu, idari davaya konu edilebilecek işlemler, idarenin kamu gücüne dayanarak, tek yanlı irade beyanıyla tesis ettikleri, kişilerin hukuksal durumunda değişiklik meydana getiren işlemlerdir. Bir işlemin hukuk aleminde sonuç yaratması için başkaca bir işlemin tesisi gerekiyorsa bu işlem kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem değildir. Bu bağlamda, idari bir işlem tesisinden önce idarece yapılan işlemler (istişari kararlar, idari mütaalalar, soruşturma raporları, idari teklifler vs.) tek başlarına idari davaya konu edilemezler. Ancak, bunlara dayanılarak alınan idari kararlara karşı dava açılabilir ve açılan bu davada hukuka aykırı oldukları ileri sürülebilir.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacı ….. mevcut özürlülük durumunun tespiti amacıyla yapılan başvuru üzerine Sakarya Devlet Hastanesi’nden rapor alındığı, söz konusu raporda davacının özürlülük oranının %70 olarak belirlendiği, raporda bazı konularda olumsuz görüş bildirildiğinden bahisle yapılan itiraz sonucu bu defa Sakarya Yenikent Devlet Hastanesi’nden rapor alındığı, buradan alınan raporda ise davacının özürlülük oranının %40 olarak belirlendiği, her iki raporda çelişkiler bulunması nedeniyle davacının hakem hastane olarak Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmesi üzerine düzenlenen 18.02.2011 tarih ve 971 sayılı raporun iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dava konusu sağlık kurulu raporunun davacının durumunun tespitine ilişkin bir hazırlık işlemi olduğu, tek başına idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli işlem niteliğinde olmadığı, ancak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlemin dayanağını oluşturması halinde yargısal denetime tabi olacağı dikkate alındığında, tek başına idari bir davaya konu edilmesi mümkün değildir.
Bu nedenle, 2577 sayılı Yasa’nın 14/3-d ve 15/1-b maddeleri uyarınca davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmekte iken işin esasına girilerek verilen kararın bozulması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına katılmıyorum.