Danıştay Kararı 15. Daire 2015/10145 E. 2016/349 K. 28.01.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/10145 E.  ,  2016/349 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/10145
Karar No : 2016/349

Temyiz Eden (Davalı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davacı) :
İstemin Özeti : … 6. İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…. sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 34. maddesi uyarınca verilen idari para cezası yönünden bozulması, diğer kısmının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, gereği görüşüldü:
Dava; davacıya ait aracın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Ek 2/3. maddesi uyarınca geçici olarak trafikten men edilmesine ilişkin 11.10.2014 tarih ve 0431973 sayılı işlem ile davacıya idari para cezası verilmesine ilişkin aynı tarih ve 096648 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
…. 6. İdare Mahkemesi’nce, davacıya ait … plakalı araç için işlem tarihinden önce 03.02.2014 tarihinde ilgili belediyeden 31.12.2014 tarihine dek geçerli olan personel servis aracı güzergah kullanımı izin belgesinin alındığı, korsan taşımacılık yapılmadığı, dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptallerine karar verilmiştir.
Davalı idare tarafından anılan İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Davacıya ait aracın 2918 sayılı Kanunun Ek 2/3. maddesi uyarınca trafikten men edilmesine ilişkin 11.10.2014 tarih ve 0431973 sayılı işlem ile davacıya 2.181,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin aynı tarih ve 096648 sayılı işlemlerinin iptaline ilişkin kısım incelendiğinde;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun “kararın bozulması” başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasında; temyiz incelemesi sonucu Danıştayın; a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, b) Hukuka aykırı karar verilmesi c) Usul hükümlerine uyulmamış olunması sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozacağı kuralına yer verilmiştir.
Dosyadaki belgeler ile temyiz dilekçesindeki iddiaların incelenmesinden, temyiz istemine konu kararın bu yönüyle hukuka ve usule uygun olduğu, kararın bozulmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Davacıya 2918 sayılı Kanunun 34. maddesi uyarınca … TL idari para cezası verilmesine ilişkin aynı tarih ve 096648 sayılı işlemin iptaline ilişkin kısım incelendiğinde;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 34. maddesinin üçüncü fıkrasında, motorlu araçların muayenelerinin, yönetmelikte belirtilen süreler içinde yaptırılmasının zorunlu olduğu belirtimiş, altıncı fıkrasında, bu fıkra hükümlerine uymayan sürücülerin para cezası ile cezalandırılacakları düzenlenmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3 üncü maddesinde de; ” (1) Bu Kanunun;
a) İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,
b) Diğer genel hükümleri, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında, uygulanır.” düzenlemesi yer almıştır.
Anılan Kanunu’nun “Saklı tutulan hükümler” başlığını taşıyan 19. maddesinde ise, “(1) Diğer kanunlarda kabahat karşılığında öngörülen belirli bir süre için;
a) Bir meslek ve sanatın yerine getirilmemesi,
b) İşyerinin kapatılması,
c) Ruhsat veya ehliyetin geri alınması,
d) Kara, deniz veya hava nakil aracının trafikten veya seyrüseferden alıkonulması, gibi yaptırımlara ilişkin hükümler, ilgili kanunlarda bu Kanun hükümlerine uygun değişiklik yapılıncaya kadar saklıdır.” hükmü yer almıştır.
Aynı Kanunun 27. maddesinin 8. fıkrasında ise; idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde; idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği kurala bağlanmıştır.
Yukarıda alıntısı yapılan mevzuat hükümleri uyarınca, Kabahatler Kanunu’nun; idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı; diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı açıktır. Ancak, idari yaptırım kararının verildiği işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların da verilmiş olması halinde, idari yaptırım kararına ilişkin hukuka aykırılık iddialarının, bu işlemin iptali talebiyle birlikte idari yargı merciinde görüleceği kuşkusuzdur. Kabahatler Kanununun 27. maddesinin gerekçesinde de, bu hükümle, Kabahatler Kanunu’ndaki düzenlemelerin ortaya çıkardığı bağlantı sorununa çözüm getirilmesinin amaçlandığı belirtilmiştir.
Bu veriler ışığında, davacı hakkında uygulanan trafik para cezasının 5326 sayılı Kanun’un 16. maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda da bu para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği, araç muayene süresini geçirmek fiili nedeniyle verilen para cezası kapsamında idari yargının görev alanına giren kararın verilmediği anlaşıldığından, dava konusu uyuşmazlığın bu kısmının idari yargı yerinde çözümlenmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Durum böyle olunca, İdare Mahkemesince davanın bu kısmının görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, herhangi bir ayrıma gidilmeksizin dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen kararda usul hükümlerine uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … 6. İdare Mahkemesi’nin … günlü, E:…. sayılı kararının men işlemi ile davacıya 2.181,00 TL idari para cezası verilmesine ilişkin işlemlerin iptaline ilişkin kısmının ONANMASINA, davacıya …. TL idari para cezası verilmesi işleminin iptaline ilişkin kısmının ise BOZULMASINA, bu hususta yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.