Danıştay Kararı 15. Daire 2015/10069 E. 2016/1954 K. 22.03.2016 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/10069 E.  ,  2016/1954 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/10069
Karar No : 2016/1954

Temyiz Eden (Davacı) :
Karşı Taraf (Davalı) :

İstemin Özeti : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve … sayılı kararının hukuka uygun olmadığı ileri sürülerek temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.
Düşüncesi : Temyize konu İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onbeşinci Dairesi’nce, gereği görüşüldü:
Dava; davacının süresi dolan silah taşıma ruhsatının silah bulundurma ruhsatı olarak yenilenmesi istemiyle yaptığı başvurusunun, başvuru tarihi itibariyle 1000,00 TL’yi aşan vadesi geçmiş vergi borcu bulunduğundan bahisle reddine ilişkin 24.11.2014 tarihli işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesi’nce; 6183 sayılı Kanun’un 22/A maddesi kapsamında Maliye Bakanlığına verilen yetkiye istinaden çıkarılan Tahsilat Genel Tebliği ile silah taşıma ve bulundurma ruhsatlarına ilişkin olarak ilgililerden 1.000,00 TL’yi aşan tutarda vadesi geçmiş vergi borçlarının bulunmadığına ilişkin borç durumunu gösterir belge aranılması yükümlülüğünün getirildiği, davacının ise vadesi geçmiş toplam 40.839,25 TL tutarında vergi borcu bulunduğu anlaşıldığından, davacının söz konusu yükümlülüğü yerine getirmeksizin yapmış olduğu silah bulundurma ruhsatı verilmesi yolundaki başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 1. maddesinde, ateşli silahlarla mermilerinin ve bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması, yapılması, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulmasının bu yasa hükümlerine tabi olduğu; ateşli silahları taşıyabilecekler ve bulundurabileceklerin sayıldığı 7. maddesinin 5. fıkrasında da, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikte belirlenecek esaslara göre valiler tarafından verilecek izin vesikasını alanların silah taşıyabileceği ve bulundurabileceği hükmüne yer verilmiştir.
6136 sayılı Kanun’un verdiği yetkiye dayalı olarak yürürlüğe giren 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 1. maddesinde, bu Yönetmeliğin amacının, 6136 sayılı Yasa kapsamında bulunan her türlü ateşli silahlarla mermilerinin ve bıçaklarla salt saldırı ve savunmada kullanılmak üzere özel olarak yapılmış bulunan diğer aletlerin memlekete sokulması, yapılması, satılması, satın alınması, taşınması veya bulundurulmasına ilişkin usul ve esasların düzenlemesi olduğu; “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinin (p) bendinde de bu Yönetmelikte geçen “Bakanlık” teriminin İçişleri Bakanlığı’nı ifade edeceği; 15. maddesinde de, silah taşıma veya bulundurma ruhsatı almak isteyenlerden, silah taşımalarında veya bulundurmalarında psikolojik, nörolojik veya fiziki rahatsızlıklar bakımından sakınca bulunmadığına dair doktor raporu ve adli sicil belgesi ile Bakanlıkça belirlenen diğer belgelerin isteneceği, “Taşıma ruhsatı verilebilecek diğer meslek mensupları” başlıklı 9. maddesinin (ş) bendinde ise, barolara kayıtlı avukatlara, bu Yönetmelik hükümlerinde aranan şartlara uygunluğunun tespit edilmesi halinde silah taşıma ruhsatı verilebileceği, düzenlemelerine yer verilmiştir.
Maliye Bakanlığı tarafından 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 22/A maddesi uyarınca verilen yetkiye istinaden; Tahsilat Genel Tebliği’nde değişiklik yapılmasına dair 11.09.2013 tarih ve 28762 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5 sıra numaralı ve 01.11.2013 tarih ve 28808 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6 sıra numaralı tebliğler ile; silah taşıma ve bulundurma vesikaları ile yivsiz tüfek ruhsatnameleri talepleri (10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentleri ile 21/3/1991 tarihli ve 91/1779 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerinde sayılanların talepleri hariç) üzerine yapılacak işlemler sırasında, vesika/ruhsatı veren kamu kurum ve kuruluşlarınca, hak sahiplerinin ve ilgililerin Bakanlığa bağlı tahsil dairelerine vadesi geçmiş borçlarının bulunmadığına ilişkin vadesi geçmiş borç durumunu gösterir belgenin aranacağı, tebliğ ile belirlenen tutar olan 1.000,00 TL’yi aşan vadesi geçmiş vergi borcu bulunması halinde talep edilen vesika/ruhsatın verilmeyeceği düzenlenmiştir.
Dava dosyasının incelenmesinden; serbest avukat olarak görev yapan davacı tarafından …marka, 9 mm çap … seri numaralı silahına ait silah taşıma ruhsatının süresinin dolduğundan bahisle ruhsatının bulundurma ruhsatı olarak yenilenmesi istemiyle idareye başvuru yapıldığı, idarece başvuru evrakları üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacının 6183 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelik uyarınca aranan şartları(adli ve sıhhi yönden) sağladığı, ancak başvuru tarihi itibariyle 40.839,25 TL vadesi geçmiş vergi borcunun bulunduğu, Maliye Bakanlığı’nca çıkarılan Tahsilat Genel Tebliği uyarınca 1.000,00 TL’yi aşan vadesi geçmiş vergi borcu bulunması halinde silah ruhsat verilmeyeceğinin düzenlendiğinden 24.11.2014 tarihli işlemle ruhsat talebinin reddedildiği, bakılan davanın bu işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Kanuni idare ve normlar hiyerarşisi gereğince, alt düzenleyici işlemlerin Kanun, Yönetmelik gibi daha üst hukuk normlarına uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, daha üst hukuk normlarına aykırı olmamak şartıyla daha ayrıntılı ve yönlendirici hükümler getirebileceği açıktır.
Kimlerin hangi koşullarda silah taşıma/bulundurma ruhsatı alabileceği, silahların satın alınması, taşınması veya bulundurulmasına ilişkin usul ve esaslar; 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun ve bu Kanuna dayalı olarak çıkarılan 91/1779 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yönetmelikte düzenlenmiştir.
Yönetmeliğin 15. maddesinde silah taşıma ve bulundurma ruhsatı almak isteyenlerden Bakanlıkça belirlenen diğer belgelerin de istenebileceği belirtilmiş ise de; bu kuralda adı geçen “diğer belgeler” ifadesi ile silah ruhsatı verilmesine ilişkin emredici hükümler içeren çerçeve düzenleme niteliğindeki 6183 sayılı Kanun ve bu Kanuna dayalı olarak çıkarılan Yönetmelikle belirlenmiş ve sınırları çizilmiş kural ve kaidelere ilişkin belgelerin kastedildiğinin kabulü gerekmektedir.
Bununla birlikte; çerçevesi Kanun ve Yönetmelikle çizilmiş alanlarda belge aranmasına ilişkin zorunluluğun da ancak anılan Yönetmelik hükmü ile yetkilendirilen İçişleri Bakanlığı tarafından getirilebileceği açıktır.
Yapılan açıklamalar ışığında; Maliye Bakanlığı’nca Tahsilat Genel Tebliği’nde yapılan değişiklik ile silah ruhsatı başvurularında vadesi geçmiş vergi borcunun bulunmamasına ilişkin belge ibrazı yönünde düzenleme yapılmış ise de; çerçeve mevzuat niteliğinde bulunan 6183 sayılı Kanun ve ona dayalı çıkarılan Yönetmelikte vadesi geçmiş vergi borcunun bulunmamasına ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediğinden, üst hukuk normlarında dayanağı bulunmayan ve kişiler aleyhine sınırlayıcı düzenlemeler getiren Tebliğe dayanılarak tesis edilen işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu durumda, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptali yolunda karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca temyiz isteminin kabulü ile … İdare Mahkemesi’nin …tarih ve … sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/03/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

(X) KARŞI OY :

Temyize konu İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşüyle aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum.