Danıştay Kararı 15. Daire 2015/10066 E. 2019/126 K. 16.01.2019 T.

Danıştay 15. Daire Başkanlığı         2015/10066 E.  ,  2019/126 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONBEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2015/10066
Karar No : 2019/126

TEMYİZ EDEN (DAVACI) :
KARŞI TARAF (DAVALI) :
VEKİLLERİ :
İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Köyü, … Mezrası’nda yaşamakta iken terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığını iddia eden davacının, mal varlığına ulaşamamadan kaynaklanan zararlarının tazmini istemiyle 5233 sayılı Yasa kapsamında yaptığı başvurunun reddine ilişkin 4 No’lu Zarar Tespit Komisyonu Başkanlığı’nın 10/07/2014 tarihli işlemi ile 15/09/2014 tarih ve 5009 sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Mahkemelerinin E:… sayılı dosyasında yapılan ara kararı üzerine … İlçe Jandarma Komutanlığı’nca düzenlenen 27/02/2014 tarihli tutanakta; … Köyü merkezinin ve köye bağlı … Mezrası’nın hiç boşalmadığının, … Köyü’ne bağlı … Mezrası’nın, ulaşımın daha kolay sağlanması ve kış şartlarından daha fazla etkilenmemek için 1994 yılında 350-400 metre mesafede bulunan …Mevkii’ne taşındığının belirtildiği, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yaşanan terör olayları nedeniyle boşalan köylerin belirlenmesi ve bu soruna çözüm üretilmesi amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce hazırlanan rapor ile …’nce hazırlanan boşalan köyler listesinde dava konusu … Köyü ve bağlı mezralarının yer almadığı, … Köyü’nde bulunan camide 1991-1999 yıllarında imam istihdamının devam ettiği, …Mezrası’nda bulunan camide 1986-1999, 2001-2003 ve 2005-2008 yıllarında imam-hatip istihdamının devam ettiği, İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü’nün 25/06/2009 tarih ve 362 sayılı yazısı ekinden, nüfus sayımı bilgilerine göre … Köyü’nde 1985 yılında 672, 1990 yılında 732, 2000 yılında 818 kişinin; …Mezrası’nda 1997 yılında 276, 2000 yılında da 355 kişinin yaşadığı, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 12/04/2011 tarih ve 1624 sayılı yazısı ekindeki bilgilerden … Köyü’nde yer alan okulun 1990-2001 yıllarında açık olduğu, öğretmen görevlendirilmesinin yapıldığı, bu dönemde hiç kapalı kalmadığı, … Köyü ve bağlı mezralarının Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi kapsamında olmadığı, anılan köy ve mezraya ilişkin dosyadaki tüm bilgiler bir bütün halinde değerlendirildiğinde; söz konusu köy ve mezranın terör olayları nedeniyle toplu olarak boşalmadığı/boşaltılmadığı, bu durumda, her ne kadar davacı tarafından “terör eylemleri” veya “terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler” sonucunda malvarlığına ulaşamadığından bahisle uğramış olduğu zararların tazmin edilmesi gerektiği ileri sürülmekte ise de; … köyü ve …Mezrası’nın terör olayları nedeniyle toplu şekilde boşalmaması/boşaltılmaması ve davacı tarafından da “terör eylemleri” veya “terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler” nedeniyle malvarlığına ulaşamadığına ilişkin somut herhangi bir bilgi belgenin sunulamaması karşısında, davacının 5233 sayılı Yasa hükümleri uyarınca zararının karşılanması istemiyle davalı idareye yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu zarar tespit komisyonu kararında hukuka aykırılık olmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 1994 yılında … Mezrası’nın boşaltıldığı, buradan … bölgesine göç edildiği, köyde bir çok terör olayı yaşandığı, olaylara ilişkin … Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen bir çok soruşturma dosyası olduğu, … Mezrası’nda keşif yapılmadığı, … Jandarma Karakol Komutanlığı’nın 11/02/1999 tarihli tutanağında da …Mezrası’nın terör nedeni ile boşaltıldığının belirtildiği, mezranın boşaldığı yönünde 15/01/2014 tarihli muhtar ve azalar imzalı tutanak olduğu, caminin yıkıldığı, okulun kapalı olduğu, köy boş olduğu için aşılama, küpeleme ve tarımsal faaliyet yapılmadığı, herhangi bir sağlık birimi olmadığı, okul olmadığı, köylülerin evinde ders verildiği, …, …, … Merkez ve … köylülerinin de 19/06/2014 tarihli beyanlarıyla köyün boşaldığına tanık olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …. DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onbeşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından, … İli, … İlçesi, … Köyü, …Mezrası’nda yaşamakta iken terör olayları nedeniyle göç etmek zorunda kaldığı ve mal varlığına ulaşamamadan kaynaklanan zararlarının olduğu iddiasıyla zararlarının 5233 sayılı Kanun kapsamında tazmini istemiyle 28/05/2008 tarihinde davalı idareye başvuruda bulunmuştur.
4 No’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 10/07/2013 tarih ve 30.04.2013/4-1040 sayılı işlemiyle, … Köyü’ne bağlı … Mezrası’nın boşalan mezralar listesinde olmadığı, köy merkezinde ve bütün mezralarında normal yaşamın kesintisiz olarak devam ettiği, aksi yönde başka bir belge olmadığı, boşaltılmayan köy ve mezralara yönelik keşif yapılmasına gerek görülmediği ve başvurucunun 5233 sayılı Kanun kapsamına giren bir zararı olmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
Bunun üzerine, davacı tarafından verilen 20/08/2014 tarihli dilekçe ile Mezranın boşaltıldığı, keşif yapılmadığı, bunun da hak ihlaline neden olduğu belirtilerek, tarafsız bir Komisyon tarafından … Mezrası’nda keşif yapılması, bu talebin kabul edilmemesi halinde Bakanlık müfettişlerinin görevlendirilerek yerinde tespit yapılması ve zararın tazmin edilmesi için tekrar idareye başvurulmuştur.
Davalı İdarenin söz konusu dilekçeye cevaben 15/09/2014 tarih, 5009 sayılı yazısı ile, 10/07/2014 tarihli toplantıda … Köyü …Mezrası’nın görüşülüp tartışıldığı, toplantıda … Köyü ve mezralarının boşalan köylerden olmadığı, yaşamın kesintisiz devam ettiği ile … Köyü, …Mezrası’nın boşalmadığına karar verildiği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun 1. maddesinde: “Bu Kanunun amacı, terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddî zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemektir.” hükmüne, 2. maddesinde; “Bu Kanun, 3713 sayılı Kanunun 1’inci, 3’üncü, 4’üncü maddeleri kapsamına giren eylemler veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle zarar gören gerçek kişiler ile özel hukuk tüzel kişilerinin maddî zararlarının sulhen karşılanması hakkındaki esas ve usullere ilişkin hükümleri kapsar.” hükmüne, 7. maddesinde; “Bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla karşılanabilecek zararlar şunlardır: a) Hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar. b) Yaralanma, engelli hâle gelme ve ölüm hâllerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri. c) Terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddî zararlar.” hükmüne, yine aynı Kanun’un 8. maddesinde; “7’nci maddede belirtilen zararlar, zarar görenin beyanı, adlî, idarî ve askerî mercilerdeki bilgi ve belgeler göz önünde tutularak olayın oluş şekli ve zarar görenin aldığı tedbirlere göre, zarar görenin varsa kusur veya ihmalinin de gözönünde bulundurulması suretiyle, hakkaniyete ve günün ekonomik koşullarına uygun biçimde komisyon tarafından doğrudan doğruya veya bilirkişi aracılığı ile belirlenir. Taşınmaza ilişkin zarar tespitinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11’inci maddesinde belirtilen kıymet takdiri esasları kıyasen uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.
Terör eylemleri veya terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle maddi zarara uğrayan kişilerin, bu zararlarının karşılanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemek amacıyla yürürlüğe konulan 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun’un 2. maddesinin (d) bendinde, terör dışındaki ekonomik ve sosyal sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararlar, Kanunun kapsamı dışında tutulmuş; aynı Kanunun 7. maddesinde ise; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar; yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin malvarlıklarına ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararların, bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla idarece ödeneceği kurala bağlanmıştır.
5233 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan maddelerinin değerlendirilmesinden; “terör eylemleri” veya “terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler” sonucunda bir yerleşim yerinin tamamen boşalmış/boşaltılmış olması nedeniyle mal varlığına ulaşamayan kişilerce uğranılan maddi zararın, sözü edilen Kanun hükümlerine göre idarece sulh yoluyla ödenmesi gerekir. Bir başka ifadeyle, bir yerleşim yerinin güvenlik nedeniyle idarece veya güvenlik kaygısıyla o yerleşim yerinde yaşayan halk tarafından “tamamen” boşaltılmış/boşalmış olması halinde, yerleşim yerinin boşaltılmasından/boşalmasından yerleşim yerine dönüşün başladığı tarihe kadar Kanunda tek tek sayılmak suretiyle belirlenen maddi zararın idarece karşılanması mümkündür. Dolayısıyla, güvenlik kaygısına dayanılarak bir yerleşim yerinin kısmen boşalmış olması nedeniyle mal varlığına ulaşamamadan kaynaklanan maddi zararın idarece ödenmesine yasal olanak bulunmamaktadır.
Yerleşim yerinin kısmen boşalmış olması, o yerleşim yerinde güvenli bir şekilde yaşayabilme olanağını sağlayan asgari güvenlik şartlarının yerine getirilmiş olduğunun nesnel bir göstergesidir. Güvenlik kaygısının yerleşim yerinde sürekli yaşayan kişilere ve sözü edilen kaygı nedeniyle aynı yerleşim yerini terk eden kişilere göre değişmemesi gerekmektedir. Bu itibarla, bir yerleşim yerinde asgari güvenlik düzeyinin gerçekleştirilmiş olmasına ve bu yerde köy korucuları ile bunların aileleri dışındaki diğer köy halkının yaşamasına karşın, yerleşim yerinde yaşayan kişilerin bir kısmının, yerleşim yerini terk etmeleri sonucunda uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın, güvenlik kaygısından kaynaklandığından bahisle 5233 sayılı Kanun hükümlerine göre idarece karşılanmasına olanak bulunmamaktadır.
Bunun yanında, 5233 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (d) bendinden anlaşıldığı üzere, terör olaylarına bağlı olarak güvenlik kaygıları nedeniyle (örneğin bu sebeple yerleşim yerinin terk edilmesi vb.) mal varlığına ulaşılamamadan kaynaklanan zararların da tazmini öngörülmektedir. Bir terör olayı sonucu münferit olarak kendisi veya yakınları doğrudan zarar gören ya da bu şekilde gerçekleşen ölüm ve/veya yaralama olayları kendisi veya yakınlarına yönelen kimselerin, başta yaşam haklarından endişe ederek, güvenlik kaygısı duymaları doğaldır. Dolayısıyla, bu kapsamda oluşan zararların tazmini de anılan hükmün bir gereğidir. Bu durum, yukarıda belirtilen nesnel kriterin yanında, her davacı yönünden ayrıca öznel olarak da bir irdeleme yapılmasını gerekli kılmaktadır. Aksi bir değerlendirme, her bir davacının öznel durumundan kaynaklı olarak ileri sürdüğü hususların irdelenmemesi anlamına gelir ki, bu durum Anayasa’da öngörülen adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil eder.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlığa konu dava dosyasının ve Dairemizin diğer esaslarına kayıtlı … Köyü, … Mezrası’na ilişkin dosyaların birlikte incelenmesinden; … Mezrası’nın terör olayları nedeniyle tamamen boşalıp/boşaltılıp boşalmadığını/boşaltılmadığını tespite yönelik olarak;
… Jandarma Karakol Komutanlığı görevlileri, … Köyü muhtarı ve azası ile … Mezrası GKK lideri tarafından imzalanan 11/02/1999 tarihli tutanakta, … Mezrası’ndan 100 kişinin Kaymakamlık Makamına vermiş olduğu 18/02/1998 tarihli dilekçe ile ilgili olarak yapılan araştırma ve soruşturma sonucunda, 1994 yılında …Mezrası’nın yerinin çukur olması ve terör örgütünün saldırılarına maruz kalmaları sonucu mezra halkının mezrayı komple boşalttıkları ve yine … Köyü’ne bağlı … denen yere taşındıkları, maddi durumlarının iyi olmaması nedeniyle kendilerine sağlıklı ev yaptıramadıkları, evlerin hepsinin sağlıksız olduğu, şahısların yeni ev yaptırmaları için maddi yardımın yapılmasının uygun olacağının tespit edildiğinin,
… İlçe Müftülüğü’nün 29/05/2014 tarih ve 388 sayılı yazısında, caminin bulunduğu …Mezrası’nın terör nedeniyle 1994 yılında boşaltıldığı, cami imamının ilçe merkezine çekildiği, boşaltılan mezradaki evler gibi caminin de zamanla yıkıldığı, göç eden mezra sakinlerinin aynı muhtarlık bölgesinde kendilerine iskan izni verilen … diye bilinen yerde yeniden evler inşa ettikleri gibi cami yapımına da başladıkları ve bu camiyi 1996 yılında bitirdikleri, mezra halkının göç nedeniyle ilçe merkezi veya başka bir köye gitmedikleri, bunun yerine eski köylerine yakın bir yerde (… ) kendilerine evler ve cami inşa etmeleri nedeniyle ihtiyaç olacağı düşüncesiyle camiye ait imam-hatip kadrosunun tenkis edilmediği, yeni yerleşim yerine eski mezra ismi olan … Köyü …Mezrası isminin verildiği ve yeni yapılan camiye de eski cami ismi olan …Mezrası Camii isminin verildiğinin,
… İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün 17/11/2014 tarih ve 1612 sayılı yazısında, … Köyü, …Mezrası İlkokulunun terör örgütü mensuplarının köyü basması sonucunda köyde boşaltılan evler gibi zamanla yıkıldığı, okulun 1993-1994, 1994-1995 ve 1995-1996 eğitim-öğretim yıllarında kapalı olduğu, ancak aynı muhtarlıkta göç edenlere iskan izni verilen yerde yani …yerleşkesinde okulun bulunmaması nedeniyle köylülerin inşa ettikleri evlerde 1996-1997 yılından itibaren eğitim-öğretime devam edildiği, yeni yerleşim yeri olan …yerleşkesine …Mezrası’nın isminin verildiği, 2000 yılından sonra yapılan okula da eski …Mezrası İlkokulunun isminin verildiğinin,
… 2. İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı ara kararına istinaden, … Jandarma Karakol Komutanlığı görevlilerince hazırlanan 01/02/2014 tarihli araştırma tutanağında, … İli, … İlçesi, … Köyü ve bağlı mezralarının terör olayları nedeniyle boşaltılıp boşaltılmadığının araştırılması istenilmiş olup yapılan araştırmada; … Köyü’nün tam olarak veya kısmen terör olayları nedeniyle hiç boşaltılmadığı, …Mezrası’nın 1994 yılında boşaltıldığı, mezradan ayrılan vatandaşların bir kısmının bağlı bulundukları köy olan … Köyü’ne, bir kısmının aynı köy sınırları içinde bulunan … mevkiinde bir mahalle oluşturarak yerleştikleri, bir kısmının ise … İlçe merkezine yerleştikleri, 1994 yılından beri Eski …Mezrası’nın boş olduğunun,
… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:… sayılı ara kararına istinaden, … Jandarma Karakol Komutanlığı görevlilerince hazırlanan 05/05/2014 tarihli araştırma tutanağında, … İli, … İlçesi, … Köyü ve bağlı mezralarının terör olayları nedeniyle boşaltılıp boşaltılmadığının araştırılması istenilmiş olup yapılan araştırmada; … Köyü’nün tam olarak veya kısmen terör olayları nedeniyle hiç boşaltılmadığı, … Mezrası’nın 1994 yılında asıl mezranın 350-400 m güneyinde bulunan … mevkiinde bir mahalle oluşturarak yeni bir yapılanma ile yerleştikleri, bir kısmının ise … İlçe merkezine yerleştikleri, 1994 yılından beri Eski …Mezrası’nın boş olduğunun,
… Kaymakamlığı’nın 22/08/2014 tarih ve 1907 sayılı yazısına istinaden … Jandarma Karakol Komutanlığı görevlilerince hazırlanan 04/09/2014 tarihli araştırma tutanağında, yapılan araştırma ve çevre köy halkının beyanlarından anlaşılacağı üzere, Eski … Mezrası’nda ulaşımı etkileyebilecek kar yağışının olmadığı, bölgede meydana gelen olaylar
nedeniyle Eski …Mezrası halkının yerleşim birimlerini terk ettikleri, çevrede bulunan diğer yerleşim birimlerinin ortak kararları neticesinde halen ikamet ettikleri …mevkiine yerleştiklerinin tespit edildiğinin belirtildiği görülmektedir.
Uyuşmazlık, … İli, … İlçesi, … Köyü, …Mezrası’nın terör olayları ve terörle mücadeleden kaynaklanan faaliyetler nedeniyle tamamen boşalıp/boşaltılıp boşalmadığından/boşaltılmadığından kaynaklanmakta olup, dosyadaki ve aynı konuya ilişkin Dairemizin diğer esaslarına kayıtlı dosyalarındaki bilgi ve belgelerden …Mezrası’nın 1994 yılında terör olayları nedeniyle tamamen boşaltıldığı, mezra halkının bir kısmının mezralarına yakın bir yer olan …(…- …) denilen yerleşim yerine göç ettikleri, ihtiyaç olacağı düşüncesiyle camiye ait imam-hatip kadrosunun tenkis edilmediği, yeni yerleşim yerinde yapılan okul ve camiye …Mezrası İlkokulu ve …Mezrası Camii isminin verildiği anlaşılmaktadır.
Ayrıca davacı tarafından yukarıda bahsedilen 4 No’lu Zarar Tespit Komisyonu’nun 10/07/2013 tarih ve 30.04.2013/4-1040 sayılı red işleminin iptali istemiyle… İdare Mahkemesi’nde dava açıldığı ve… İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…; K:… sayılı kararı ile Dairemizin … tarih, E.:…, K.:… sayılı bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Durum böyle olunca, davacı …’in … 2. İdare Mahkemesi’ndeki dosyası da göz önüne alınarak, davacının anılan mezradaki mal varlığına ulaşamamasından kaynaklı varsa zararının hesaplanması ve mükerrer ödemeye mahal vermeden 5233 sayılı Kanun uyarınca tazmini gerekirken …Mezrası’nın boşalan mezralar listesinde olmadığı, köy merkezinde ve bütün mezralarında normal yaşamın kesintisiz olarak devam ettiğinden bahisle başvurunun reddedilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık ve davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin temyize konu … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 16/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.